Sağlık Bakanı Tam Gün Yasası'yla ilgili tarih verdi

 Acil hastaların kabulü konusunda özel sağlık kuruluşlarının karşılaştıkları sorunlarla ilgili bir soru üzerine Müezzinoğlu, Türkiye'de acile başvuru oranlarının olması gerekenin çok üzerinde bulunduğunu bildirdi. Yüzde 40 düzeyindeki bu oranın yüzde 7-8'ler civarında olması gerektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, bunun acile gelenlerin dörtte birinin gerçekten durumlarının acil olduğunu ortaya koyduğunu dile getirdi. Acillerdeki yeşil, kırmızı ve sarı alanlarla ilgili yeni bir çalışma yürüttüklerini bildiren Müezzinoğlu, trafik kazası, yangın, şok gibi nedenlerle hastaneye getirilen acil durumdakilerin kırmızı alana ayrılacağını söyledi. Bakan Müezzinoğlu, bu alanların ayrımının iyi yapılması ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesinin önem taşıdığını vurguladı. Bir başka soru üzerine Müezzinoğlu, şehir hastanelerinin yapımıyla ilgili herhangi bir yargı engeli bulunmadığını belirterek, Elazığ, Ankara Etlik ve Bilkent'teki projeler için daha önce Danıştay'ın verdiği yürütmeyi durdurma kararı olduğunu ancak daha sonra bununla ilgili yasal düzenlemeye gidildiğini, Danıştay'ın yeni değerlendirmesini bu doğrultuda yapmasını beklediklerini bildirdi. -Sağlıkta şiddet Sağlıkta şiddet konusundaki bir soruyu da yanıtlayan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, günde bir milyon hastanın dahil olduğu bir sistemin söz konusu olduğunu anımsattı. Hastayla doktor arasında bir güvenlik duvarı bulunmasını doğru bulmadığını dile getiren Müezzinoğlu, hiç kimsenin hekime şiddet uygulamaya hakkı olmadığını vurguladı. Ailelerin hastayla ilgili bilgi edinme hakkı olduğunu ancak her hastayla ilgili bir muhatap bulunması gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, "Bilgi vermeye evet ama her gelene ayrı ayrı bilgi veremeyiz, o zaman hizmetten koparız" dedi. Aynı konuyla ilgili bir başka soru üzerine, cezanın yüksekliğinden ziyade caydırıcılığını önemsediklerini ifade eden Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mahkeme 6 ay-1 yıl sürmüş, 1 yıl yerine 5 yıl hapis cezası vermiş. Bir yıl sonra bunun caydırıcılığı noktasında, 1 yıl ya da 5 yıl olmasının bir anlamı yok. Ama olay bugün oldu ve tutuklandı. Bugün olup da tutuklanırsa 15 gün tutuklu kalırsa esas caydırılıcığı biz burada bekliyoruz. O nedenle tutukluluktaki faydayı cezanın artışından daha çok önemsiyorum." Son 1 yılda alınan kararlarla ilgili hakimlere teşekkür eden Müezzinoğlu, "Cezalarda üst sınırı ya da kanunu uygulamadaki cesaretleri dolayısıyla caydırıcılığı yakalamaya başladık" dedi. -Anne sütü bankacılığı Anne sütü bankacılığı ile ilgili bir soruya karşılık Müezzinoğlu, bununla ilgili çalışmaların bir süre aksadığını ancak projeden vazgeçmediklerini bildirdi. Prematüre bebekler için anne sütünün büyük önem taşıdığını, projeyle bu bebeklerin büyük bölümünün hayatta kalmasını sağlayacaklarını anlatan Müezzinoğlu, uygulamanın gönüllülük esasına göre devam etmesinin söz konusu olduğuna dikkati çekti. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede süt kardeşliği kavramını dikkate almadıkları takdirde arzu ettikleri sütü bulamayacaklarına işaret eden Müezzinoğlu, bu nedenle ilgili bakanlıklarla ayrıntılı bir çalışma yürüttüklerini, sistemi gelecek yıl olgunlaştırıp yasalaştırmayı planladıklarını bildirdi. -Tam Gün Yasası Tam Gün Yasası konusunda bir soru üzerine ise Müezzinoğlu, "Ekim ayında, bayramdan önce çıkmasını bekliyoruz" dedi. Hiçbir konuda beklentilerin yüzde yüz karşılanamayacağını ancak düzenlemenin yüzde 70-80 oranında beklentilere cevap vermesinin beklendiğini ifade eden Müezzinoğlu, sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir sistem kurulacağını bildirdi. -"Aldığınızdan fazlasını yakın" Sağlıklı beslenmeyle ilgili bir soruya karşılık ise Müezzinoğlu, az ve ölçülü beslenmenin esas olduğunu, bir kişinin aldığından biraz fazlasını yakması gerektiğini söyledi. Kahvaltı öğününün atlanmamasını, öğlenin sağlıklı bir öğün olarak alınmasını öneren Müezzinoğlu, akşam öğününün "es geçilebileceğini", 19.00-20.00'den sonra bir şey tüketilmemesi gerektiğini belirtti. -"Ajan majan kelimeleriyle tarif edilmemeli" "Hasta kılığındaki görevlilerin kamu hastanelerinde ajan gibi denetim başlattığı" şeklindeki haberin sorulması üzerine de Müezzinoğlu, sağlıktaki uygulamaları takip etmenin görev ve sorumlulukları olduğunu söyledi. Elde ettikleri bulgulara göre tedbir almaları gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, "kör saatler" denilen belirli zaman dilimlerinde sağlık kurumlarındaki uygulamaların nasıl olduğunun, aksayan yönler bulunup bulunmadığının bilinmesinin önem taşıdığını dile getirdi. Hastaneden kısa süre önce taburcu olan bazı hastalarla iletişime geçtiğini, bu hastalardan bazı geri dönüşler aldığını anlatan Müezzinoğlu, bir hasta yakınının ayağı kırılan annesini hastaneye kontrole götürürken yaşadığı sıkıntıyı aktardığını söyledi. "İhtiyacı olan hastaların hastaneye gidiş gelişlerinde transferlerinde ambulanstan ziyade transfer aracı gibi bir çözüm üretmemiz lazım" diyen Müezzioğlu, her boyutuyla sağlıktaki sistemi dinamik olarak takip etmelerinin şart olduğunu belirtti. Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu dinamik takip ederken ajan majan kelimeleriyle tarif etmenin bir anlamı yok. Görevimizi daha iyi yapabilme, aksaklıkları daha iyi görebilme, aksaklıklara daha iyi tedbir alabilme adına bunları yapıyoruz. Önümüzdeki aylarda her ilde son bir ayda yatan 20 kadar hastayı çay içmeye davet edip onları dinleyeceğim. Yine 20 civarında sağlık çalışanı, hekim, hemşireyi dinleyeceğim. Buna ajanlık diyorsanız benimki de bir ajanlık." -Türkkök projesi Kemik iliği nakline ihtiyaç duyan lösemi hastaları için kurulması planlanan "Türkkök" projesinin hangi aşamada olduğu sorusuna ise Müezzinoğlu, "İnşallah haftaya yol haritasını daha rahat söyleyebiliriz. Bugün öğleden sonra bir toplantımız olacak. Yoğun çalışıyoruz. Bunlar çok kolay kararlar değil. Sağlıklı bir yol haritası belirlemeden çıkarsak iyi yapmış olmayabiliriz. Bilim kurullarıyla değerlendirmelerimizi yapıp en kısa zamanda yol haritasını belirleyeceğiz" yanıtını verdi. -"Kızamık salgını yok" Bakan Müezzinoğlu, Türkiye'deki kızamık vakalarıyla ilgili bir soru üzerine de, vaka sayılarının son 2 haftada 10'lara düştüğünü bildirdi. Suriye'den gelenlerde farklı yaş gruplarında aşılanmamışlar bulunduğunu, bu kişilere rutin aşılama yapıldığını anlatan Müezzinoğlu, "Virüsün kaynağı Suriye ve Suriyeliler değil. Geliş kaynağı, parmak izi Avrupa'dan. Salgın yok" dedi. Bir başka soru üzerine Müezzinoğlu, akılcı ilaç kullanımı ve sezaryen doğumlarla ilgili çalışma yürüttüklerini bildirdi. Hekimlerin bilim adına durduğu noktanın sağlıklı olması noktasında sorumlulukları bulunduğunu bildiren Müezzinoğlu, özellikle bir yaşın altındakilere antibiyotik reçete edilmesini annelerin sorgulamasını istedi.