27 Nisan 2024 Cumartesi / 18 Sevval 1445

Şahsıma verilecek her rey çözüm sürecine gidecektir

Başbakan Erdoğan, 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimlerini hatırlatarak “Nevruz’da 40 kişinin ölümünde kim varsa, 17 Aralık’ın arkasında yine onlar var. Onlar Türkiye’yi eski dönemlere Diyarbakır zindanlarında yaşanan acılara götürmek istediler” dedi.

Şeyhmus Çakan/Diyarbakır27 Temmuz 2014 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Şahsıma verilecek her rey çözüm sürecine gidecektir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da düzenlediği mitingde çözüm sürecine vurgu yaparak “CHP ve HDP’ye verilen her oy  eski Türkiye’ye gidecektir. Şahsıma verilecek her oy çözüm sürecine gidecektir. Çözüm sürecinde barış özgürlük ve huzur var, refah birlik beraberlik var” dedi. 30 Mart seçimlerinde AK Parti’ye sahip çıkan Diyarbakırlılara teşekkür eden Erdoğan “Pensilvanya ihanet şebekesinin oyunlarını bozduğunuz için teşekkür ediyorum” dedi. Diyarbakır’daki kardeşlik fotoğrafından birilerinin rahatsız olduğunu kaydeden Erdoğan şunları söyledi:

Çözümü hedef aldılar

Yetmedi 17 Aralık ve 25 Aralık’ta darbe girişiminde bulundular. Çözüm sürecini hedef aldılar. 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişiminin ardında kim olduğunu siz çok iyi biliyorsunuz. Nevruz’da 40 kişinin ölümünde kim varsa, 17 Aralık’ın arkasında yine onlar var. Bütün bunlara rağmen dik durduk yola devam ettik. Biz Pensilvanya ihanet şebekesiyle hesaplaştığımız gibi onların arkasındaki güçlerle de hesaplaşıyoruz. Gezi olayları ve 17 Aralık girişiminin arkasında aynı koalisyon var. Onlar Türkiye’yi geçmişe Diyarbakır zindanlarında yaşanan acılara götürmek istediler. Rabbim 30 Mart’ta onların tuzaklarını darmadağın etti.

Bu sürece başımızı koyduk

Silahların değil siyasetin konuşulduğu bir Türkiye inşa ediyoruz. Herkesin birbirini anladığı umudu ve geleceği aydınlık bir Türkiye inşa ediyoruz. Yıllarca bu ülkeye sahibi gibi davrananlar Türkiye değiştikçe çözüm süreci ilerledikçe ellerindeki imtiyazların kaybolduğunu biliyorlar. Biz bu çözüm sürecine başımızı koyduk gövdemizi koyduk canımızı koyduk. Arkamızda sizin hayır dualarının olduğu bildiğimiz için dik durduk. Türkiye normalleşiyor, Türkiye’de her şey daha güzel olacaktır.

Burada, Diyarbakır’da bir kez daha söz veriyorum; sizin takdirinizle cumhurbaşkanı seçilirsem, çözüm sürecinin daha kararlı şekilde takipçisi olacağım. Sabotajlara karşı durdum, daha güçlü şekilde durmaya devam edeceğim. Türkiye’de kardeşliğe saldırı düzenleyen Pensilvanya ihanet şebekesiyle mücadeleyi daha güçlü sürdüreceğim. Siz 3 Kasım’da bu ülkenin makus talihini değiştirdiniz, Türkiye şahlandı. 10 Ağustos’tan sonra da Türkiye’de yeni bir dönemin miladı olacak inşallah.

Çatı adayın şerbeti yok

Kimin kiminle iş tuttuğunu ittifak yaptığını sizler de görüyorsunuz.  Kürt kardeşlerimizin sorunlarını yok sayan, CHP, MHP ve HDP sahnede. On yıllardır şiddet akan medya yine sahnede. Adam satmakla yaşamış, ırkçı Pensilvanya şimdi yine sahnede. Buldukları aday onlara çok kolay uyum sağlamış, Batıya gidiyor ırkçı oluyor, Doğuya gidiyor başka şey söylüyor. Buraya geliyor buraya göre birşey söylemek istiyor ama şerbeti yok. Ben inanıyorum ki Doğu ve Güneydoğu bu ırkçı adaya gereken dersi verecek.

O anneler satılmış değil

Farklı düşüneni tehdit ediyorlar,  dağa kaçırılan çocukların annelerine hakaret edecek kadar insafsızlar. Anneler çok ulvi bir mücadele veriyor. BDP’nin adayı ‘MİT’in oyununa geldiler’ dedi. Sen satılmış olabilirsin ama o anneler asla senin gibi değil. Doğunun, Güneydoğunun bu kan tacirlerine artık ‘dur’ demesi gerekir.

HDP Genel Başkanı CHP ile cumhurbaşkanlığı için ortak aday için gitti. Eğer anlaşsalardı CHP ve HDP’nin ortak adayı olacaktı. CHP, Kürt katliamının, faili meçhullerin, Diyarbakır cezaevinin savunucusudur. HDP gitti bu CHP ile ortak aday için görüştü. Diyarbakır bu CHP kafasına ve CHP ile ittifak arayışına giren HDP’ye de dersini verecektir. CHP ve HDP’ye verilen her oy eski Türkiye’ye gidecektir.

Çözümde barış ve kardeşlik var

Şahsıma verilecek her oy çözüm sürecine gidecektir. Çözümde, annelerin gözyaşının dinmesi, dağa kaçırılan yavruların annesine kavuşması, dağda olanların evine dönmesi var. Çözüm sürecinde barış, özgürlük ve huzur var. HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarması, Türkiye’de tesis ettiğimiz demokrasi ve özgürlük ortamının en bariz göstergesidir.  

Meydan saatler önce doldu

İstasyon meydanındaki miting için Diyarbakırlılar miting saatinden saatler önce alanı doldurdu. Sıcak nedeniyle sulu soğutma sistemi ile alandakiler serinletilmeye çalışıldı. Diyarbakır’a Erdoğan’ın gelişi nedeniyle olağanüstü güvenlik önlemi alındı. 6 bin 500 kadar polis görev alırken, polis helikopteri alan üzerinden sürekli uçuş yaptı. Başbakan Erdoğan’ın geçiş güzergahında görevlendirilen motorize polis ekiplerine, polis helikopteri ile çekilen görüntüler canlı olarak iletildi.

Erdoğan sayesinde huzurluyuz

Başbakan Erdoğan, seçim kampanyası için geldiği Diyarbakır’da 1990’lı yıllarda yaşanan olaylar nedeniyle mağdur olan ailelerle görüştü. Diyarbakır Havalimanı’na gelen 4 aile, çözüm sürecinin barışla nihayete erdirilmesini istediklerini dile getirerek, Başbakan Erdoğan’a kırmızı ve beyaz gül verdi. Başbakan ile görüşen Zeynep Yağmur da 4 kız kardeş olduklarını, babalarını 1993 yılında faili meçhul cinayette kaybettiklerini söyledi. Olayın halen aydınlatılmadığını dile getiren Yağmur, “Amacımız bundan sonra hiç kimse babasız büyümesin. En küçük kardeşim babam öldüğünde 16 aylıktı. Ben 9 yaşındaydım. Temennimiz bir daha böyle bir şeyin yaşanmaması. Babasız büyümek çok zor. Çözüm sürecini destekliyoruz. Hep başbakanımıza dua ediyoruz” ifadelerini kullandı. Gülistan Güler ise Hazro ilçesinde 1990’lı yıllarda köylerinin yakıldığını, köyden ayrılmak zorunda kaldıklarını kaydederek, bu nedenle çok mağduriyet yaşadıklarını aktardı. “Başbakanımız sayesinde artık huzurluyuz ve mutluyuz. Barış süreci bizi çok mutlu etti. O dönem çok sayıda insanın köyü yakıldı. Temennimiz köyümüze geri dönmek. İnşallah bu başbakanımızın sayesinde olur. Kendisini cumhurbaşkanı olarak da görmek istiyoruz” diyen Güler, Başbakan Erdoğan’a teşekkür etmek için geldiklerini ifade etti.