Bugün Sarıkamış Harekatının 106. yıl dönümü. Duygusal Sarıkamış şiirleri ile Sarıkamış Harekatı'nda şehit olan askerler anılıyor. Sarıkamış Harekatı, 1.Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ve Rus İmparatorluğu arasında Sarıkamış'ta gerçekleşen kara çatışmalarından biridir. Vatandaşlar bu acı günde Sarıkamış şehitleri ile ilgili şiirler okuyup paylaşıyor. Bu harekat, tarihte son 140 yılın en acı olaylarından biri olarak nitelendirilir. İşte Sarıkamış şehitleri ile ilgili şiirler
SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİYLE İLGİLİ ŞİİRLER
Sarıkamış’ta
Bakışlar karakış göğe dikildi
Mevsimler ağlaştı Sarıkamış’ta
Körpecik bedenler kara ekildi
Nur arşa ulaştı Sarıkamış’ta
Sineler buz tutmuş, yatar ayazda
Kimi yolun bekler kimi niyâzda
Ağıt anlatamaz duyguda sazda
Hür vicdanlar kıştı Sarıkamış’ta
Bu nasıl bir tufan aman Allah’ım
Ürperdim irkildim sarstı günahım
Gözyaşım azığım duâ silahım
Kara civan düştü Sarıkamış’ta
Kafkaslar ve Bosna yandı ciğerim
Hesaplar çok ağır yaram çok derin
Ağırdır dostlarım, ağır kederim
Melekler uçuştu Sarıkamış’ta
Düşündüm Yemeni ve üşüyorum
Lâkin ilalebet ben yaşıyorum
Dava ağır zorlu, zor taşıyorum
Moskof bile şaştı Sarıkamış’ta
Yatar şehit uyur kar uykularda
Bölük bölük hüznüm canlar ard arda
Rengini aradım akan karlarda
Hür mâzi tutuştu Sarıkamış’ta
Ölür mü kardeşim ölümsüz millet
Şuheda yaşıyor benim ki hasret
Gül açtı gözyaşım tüllendi kasvet
Şehitler buluştu Sarıkamış’ta
Hesap boğum boğum kısıldı sesim
Kader böyle imiş Ömer ne desin
Hilâlde buluştu hemen her kesim
Yatanlar gardaştı Sarıkamış’ta
Ömer Ekinci Micingirt
SARIKAMIŞ DESTANI
Donmuş ak yüzünde
Biriken kan ve ter
Var mı yeryüzünde
Böyle kahraman, azimli asker
Ayaklar delik, deşik
Çarığa susamış, hasret
Eller kenetlenmiş, birleşik
Üzerleri çıplak, yok kıyafet
Şu donuk kahraman abideler
Her bahar kardelen gibiler
Suskun kalmış, suskun gider
Kimde var böyle şanlı er
Tarihe altın harflerle destan yazdın
Ölümü göre göre, şahlandın
Karların içinde sütten beyazdın
Kimde var bu sır, bu inancın
Bakışlar dimdik arşa
Eller açılmış duaya
Tetikler çekilmiş düşmana
Böyle gitmişler ah…donmaya
Gözler açık kalmış
Bize mi, kimbilir bu bakış
Soğuk, buzlu, tipili bir kış
Zamanın durduğu yer Sarıkamış
Tarihin unutulmazı
Bilir misin Sarıkamış’ı?
Buzdan bir kor Aslanlarımızı
Bilir misin Sarıkamış’ı?
Sarıkamış’ta soğuk eser rüzgar
Yası sinemi yakar
Suskun kalmayalım dostlar
“Yaram derin, çok ağır hesaplar”
Her kar yağışında vicdanım sızlar…
Nuray Ülker
SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ DESTANI
Bin dokuz yüz on dörtte, afakta esti keder,
Tipiye yenik düştü, şanlı doksan bin nefer.
Şahadete erdiler, böyle bitti son sefer.
Allahuekber dağın, eksilmiyor dumanı
Şuur mantık susuyor, durduruyor zamanı.
Nidalarda tekbirler, semaya erdi niyaz
Ölüm saklı uykuda, yastık buz, örtü beyaz.
Kara kış bastırdıkça, vurdu şiddetli ayaz
Tükenmişti çareler, kesilmişti âmânı
O amansız fırtına, dondurdu her imkânı.
Soğanlı yaylasında, nice yıldızlar söndü
Aman Yüce Allah’ım, bu ne kara bir gündü.
Allahuekber dağı, ak mateme büründü
Kaybolmuştu hedefler, dehşet sardı her yanı
Karların kucağında, süzülüyordu canı.
Mevsim hüküm kesmişti, zemheri acımasız
Çamların uğultusu, dal ağaçta rahatsız
Ordu Yemen'den dönmüş, üstelik teçhizatsız
Yiğit mehmetçiklerin kalmamıştı dermanı
Yine de aldırmayıp dinlediler fermanı.
Egemenlik bizimdir, etmiştiler ifade
Başka düşünce yoktu, tek vatandan ziyade
Üçüncü ordu düştü, kaldı birkaç piyade
Hepsi ana kuzusu, bu ülkenin civanı
Alabora olmuştu, çünkü yoktu kaptanı.
Sen bahadır askersin, yüreğinde metanet
Azimli cengâversin, makamın oldu cennet
Saygıyla anıyoruz, Rabbim eylesin rahmet
Ruhlarınız şad olsun, tarihte belli şanı
Ne hazin harekâttır, Sarıkamış destanı.
Allahım; zeval verme, muzaffer ordumuza
Allahım; zeval verme, şu cennet yurdumuza
Allahım; zeval verme, hiç bir tek ferdimize
Kevserî der: bu vatan hepimizin vatanı
Sakın unutma yâd et, ecdadını atanı...
AŞIK KEVSERİ
SARIKAMIŞ
Allahuekber dağların boran kar
Gecenin ayazı yüzümü yalar
Açsam ağzımı nefesim donar
Yolun bulamadım ben SARIKAMIŞ
Allahuekber dağları aman vermeye
Donuk donuk bakar gözler geceye
Aldandık biz çöken tatlı uykuya
Söyleme ninnini sus SARIKAMIŞ
Çekilmez ayazın ey yüce dağlar
Çarıklarım ince sızlar ayaklar
Kefensiz kuzular koynunda yatar
Göster mezar taşım sen SARIKAMIŞ
Bir köy görünürde lambası fersiz
Gözün gördüğü kar uçsuz bucaksız
Kör karanlığımda gece yıldızsız
Üşümeden üstümü ört SARIKAMIŞ
Yemen yazlıkları ham çarıklar
Karlar altında beyaz kardelenler
Buza kesildi dağ gibi civanlar
Daha doymadın yeter SARIKAMIŞ
Uğuldar rüzgarın izin bulunmaz
Fırtına tipi dağlar geçit vermez
Yürümeye dizlerimin dermanı yetmez
Kaldığım yerlerden geç SARIKAMIŞ
Kışın rüzgarında barut kokuları
Yerde donup kalmış asker cesetleri
Kalleş kurşunları yaktı kalpleri
Gözlerden kalpleri sil SARIKAMIŞ
İnsanoğlu güzelliğin peşinde
Arar durursun dünya meydanında
CAN yitti Allahuekber dağında
Dualarında yer ver SARIKAMIŞ
M.Can Çanakkale