6 Haziran 2025 Cuma / 10 ZilHicce 1446

Erdoğan'dan Fethullah Gülen'e: Sen hoca mısın yoksa banka patronu musun

İçeride ve dışarıda bazı odakların güçlü Türkiye istemediğini belirten Erdoğan, “Bakıyorsunuz Amerika’nın bir gazetesinde Pensilvanya’daki zat makale yazıyor. Niçin yazıyor? Türkiye’deki bir katılım bankasıyla alakalı. Hoca mısın yoksa banka patronu musun?” dedi.

Lütfi Kaplan - Bursa7 Şubat 2015 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa Orhan Gazi Meydanı’nda gerçekleştirilecek toplu açılış töreninde ve Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Romanlar Konfederasyonu tarafından düzenlenen “Büyük Roman” ödül töreninde konuştu. Erdoğan şu mesajları verdi:

400 MİLLETVEKİLİ LAZIM

Çok enteresandır. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanının bu ziyaretlerinden rahatsız olanlar da var. Evet, geçenlerde bir milletvekilini görevlendirmişler, o da YSK’ya müracaat etmiş. Cumhurbaşkanı seçimlere kadar meydanlara çıkmasın. YSK da tabii böyle bir müracaatı reddetmiş. Kardeşlerim, bunların durumu bu. Diyor ki, cumhurbaşkanı siyaset yapıyor. Hayır, ben sadece istikbale yönelik kanaatlerimi söylüyorum. 7 Haziranda bu ülkede seçim var. 7 Haziran seçimlerinde biz yeni Türkiye’yi istiyorsak, 400 milletvekilini vereceğiz. Yeni anayasa istiyorsak, 400 milletvekilini vermek lazım. Bunlarla uğraşmaya gerek yok. Başkanlık sistemi istiyorsak, 400 milletvekilini vermek lazım ki bu gerçekleşsin. Çözüm sürecini istiyorsak 400 vekili vermemiz lazım ki, gümbür gümbür iktidarda olan bir parti bunu gerçekleştirsin.

"DENETİM YOK" DİYEN CAHİLDİR

Türkiye artık çok daha güçlü şekilde geleceğe yürümümeli. Dünyada şu gelişmiş ülkelere bakalım. Kasımda Türkiye’de G 20 toplantısı var. Bu toplantının ağırlıkta olan ülkeleri hepsi başkanlıkla yönetiliyor. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu 18 ülkeden 10 tanesi başkanlık sistemiyle yönetiliyor. En ileri demokrasi diyorsanız Amerika; en ileri ekonomi Amerika. Başkanlık sistemiyle ulaşmış. Biz az gelişmiş veya gelişmekte olanları mı, en ileri olanları mı örnek alacağız? Başkanlık sisteminde denetim mekanizması yok diyorlar. Bunlar dört dörtlük cahil gerçekten. Türkiye başkanlık sistemiyle yönetiliyor olsaydı, bugün bulunduğumuz yerin çok daha ilerisinde olurduk. Mevcut sistem hükümetlere çok ciddi patinaj yaptırıyor. Başkanlık padişahlık getirirmiş.  Başkanlık sisteminin uygulandığı pek çok ülke var. Hangisi padişahlık, krallık.

SÖZÜMÜ TUTUYORUM

İstiyorlar ki Ankara’da cumhurbaşkanı otursun, önüne gelen evrakları imzalasın, başka hiçbir işe karışmasın. Bölgesel küresel güç olma iddiasındaki bir Türkiye’nin böyle bir lüksü olabilir mi? Biz sizin huzurunuza geldiğimizde ne dedik? Yatan oturan değil, koşan bir cumhurbaşkanı olacağız dedik. Siz de bize yüzde 52’yi bunun için verdiniz. Verdiğimiz sözü yerine getiriyorum. Onların istediği gibi sadece evrak imzalayan cumhurbaşkanı olursam emanete hıyanet etmiş olurum. Yeni Türkiye’de  gücünü milletten, milli iradeden almayan hiç kimsenin esamisi okunmuyor. Okunmayacak. Benim yerim tam burası, benim yerim milletimin yanı. Asıl sizin bulunduğunuz yere bakın. Yanlış yerde duran sizsiniz.Ülkesine ihanet içindeki çeteyle kol kola yürümek sizi iktidara götürmez, ancak felakete sürükler.

PARTİ DEĞİL ÜLKE MESELESİ

Pensilvanya ile iş birliği tutan, kirli ilişkilere giren, bu kirli ilişkileri şu anda parlamentonun içinde de devam ettiren bu yanlış yapılanma onları er geç bir yere taşıyacak. Ya siz dünyanın her yerinde tüm imkanlarını, tüm gücünü Türkiye’ye zarar vermek, Türkiye’yi sıkıntıya sokmak, şikayet etmek için bir yapı ile nasıl yoldaşlık edersiniz? Yoldaşlık edecekseniz milletimizle yoldaşlık edin. Bu mesele parti meselesi, benim şahsi meselem değil. Bu mesele, düşmanımın düşmanı dostumdur anlayışıyla hareket edilecek mesele değil. Milletin bekası, ülkenin geleceği meselesidir. Çete kurup, seçilmiş hükümete, başbakana, siyasete, milli iradeye karşı darbe yapma teşebbüsünde bulunanlara payandalık edenleri milletimiz affetmez. Milletin değil, çetelerin, darbecilerin yanında saf tutanlar, bu tercihlerinin hesabını millete verdiler. Bundan sonra da verecekler.

MOLOTOF VARSA TERÖRİSTTİR

Bizden bu ülkeye zarar gerecek bir şey sadır olmaz. Çünkü bizim murakıbımız bizatihi milletimizin ta kendisidir. Çıkıyor bir tane siyasi genel müdür, ben o teröristlerin önünde yürürüm diyor. Yani eli molotoflu, elinde her türlü taş sapan var; neymiş genç. Onların önünde yürürüm diyor. Elinde molotof varsa, bütün bunlarla beraber halkın dükkanına saldırıyorsa, bunlar teröristtir. Bunun başka izahı yoktur. Onun önünde yürüyeceğini söyleyen kişi de ondan nasibini almış demektir. Bu ülkenin huzura, refaha ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı olarak, şu anda iç güvenlik yasasıyla alakalı, bir an önce atılması gereken adımların ülkemizin aydınlık yarınları için önemli olduğuna inanıyorum. Elinde molotofla ülkenin her yerinde terör estiren insanlara sahip çıkamayız.

SEN HOCA MISIN, BANKA PATRONU MU?

Amerika’nın bir gazetesinde, Pensilvanya’daki zat makale yazıyor. Niçin yazıyor? Türkiye’deki bir katılım bankasıyla alakalı. Sen hoca mısın, yoksa banka patronu musun? Nesin? Sırtını o malum New York Times gazetesine dayamış. Bunun patronajı nerede, onu da siz araştıracaksınız. Acaba bu gazetenin patronları kim, nasıl yazdırıyorlar? Kardeşlerim, hesap başka. Bilesiniz ki, içeride ve dışarıda güçlü Türkiye istenmiyor. Bunun için her taraf ayağa kalkmış durumda. Bir yandan çözüm sürecini devam ettirirken, diğer yandan kamu düzenini, halkın güvenini korumak zorundayız. Bu meseleyi sonuca kavuşturmak zorundayız. 

HAKKINIZI GÜÇLÜ SAVUNACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a  ‘Büyük Roman’ ödül töreninde Yüzyılın Devlet Adamı Ödülü verilidi. Erdoğan, törende “Dünyanın neresinde olursa olsun Romanlara ya da bir başkasına yapılan aşağılamayı, tahkiri, ayrımcılığı, öfke ve nefreti asla kabul etmeyiz, asla onaylamayız. Biz,Roman kardeşlerimizin bütün haklarının takipçisiyiz, takipçisi de olmaya devam edeceğiz. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın neresinde olursa olsun Roman kardeşlerimizin haklarını da en güçlü şekilde savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

BÖCEK SANIKLARI YAKALANDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışma ofisini dinleyen iki sanığın Romanya’da yakalandığını açıkladı. Erdoğan, Bursa’da yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Benim ofisimi dinleyenlerden iki tanesi Romanya’da yakalandı. Önce Hırvatistan, ordadan kaçtı Macaristan, oradan kaçtılar Romanya ve Romanya’da yakalandılar. Şimdi ilişkilerimiz devam ediyor. Bir an önce onların Türkiye’ye iadesini istedik. Temenni ederim ki en kısa zamanda iadeleri gerçekleşir.”     

SIRBİSTAN'DAN GEÇERKEN

Yakalanan iki kişinin firari sanıklar Sedat Zavar ve İlker Usta olduğu öğrenildi. Usta ve Sedat Zavar’ın, 4 Şubat Çarşamba günü Sırbistan’dan Romanya’ya geçerken Romanya polisi tarafından yakalandığı ortaya çıktı. Romanya polisinin sanıkları ‘sınır güvenliğini ihlal etmek’ suçlamasıyla 1 aylık süre ile tutukladığı belirtildi.

BAKANLIK İADELERİNİ İSTEDİ

Durumu öğrenen Adalet Bakanlığı, 7. AĞır Ceza Mahkemesi’nin yakalama kararı ile birlikte gerekli evrakları Romanya’daki muhataplarına göndererek, sanıkların Türkiye’ye iadesini talep etti. Sanıkların en kısa süre içinde Türkiye’ye getirileceği belirtildi.

Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya, böcek davasında sanıklardan Sedat Zavar ve İlker Usta Sırbistan Büyükelciliği’ne başvurarak eşleri için pasaport talebinde bulunduğunu belirterek haklarında yakalama kararı çıkarılmasını talep etmişti.

SİYASİ CASUSLUK YAPTILAR

Bu talep üzerine Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi iki sanık ile birlikte firari 5 sanık için yakalama kararı çıkartmıştı. İki sanık da Erdoğan’ın çalışma ofisine böcek yerleştirmekten siyasi casusluk yapmakla suçlanıyor.