İsrail'in vahşeti ve insanlık dışı tüm baskılarının sembolü olan Demir Kubbe mitolojisi, İran'ın meşru müdafa hamleleriyle yerle bir oldu. Demir Kubbe İsrail'i koruyan güvenlik fanusu olarak halen %65'i çalışır halde olsa da, İran'ın mütecaviz İsrail saldırılarına karşı verdiği balistik cevaplarla yıkılmış, bir büyük anlatıdır. Bundan sonra isterse tamir edilsin, isterse daha güçlü bir hale gelsin... İran büyük bir şeyi başardı: İsral'in yenilmezliğine dair üretilmiş teo-politik takdis edilmeleri yerle bir etti...
İsrail Orta Doğu'da niçin güçlü devlet istemiyor? Nihai ideali olan 'Arz-ı Mev'ud'a ulaşacak yolun üzerinde veya civarında oldukları için güçlü olmalarını istemiyor. Ayrıca sebep nükleer güç ise, İsrail buna zaten sahip olduğu halde, İran'ın buna sahip olmasını, ihtimalini dahi asla istemiyor...
Bunun yanı sıra İran, Tevrat'ta da bahsi geçen önemli bir ülkedir. Tarihte Perslerle Yahudilerin arasındaki gel-git'li ilişkiler, Yahudi tarihi bakımından her zaman önemli olmuştur. İsrail, İran'ı ortadan kaldırmayı değil, İran'ı yönetebildiği bir İran haline getirebilmeyi istiyor.
Bunu devrik Şah Rıza Pehlevi'nin oğlu Prens Rıza'nın, "Ağlama Duvarı' önünde verdiği pozlar ve eşinin Yahudi olmasıyla da pekiştirerek düşündüğümüzde... İsrail'in nihai amacının İran'ı; yakıp yıkmak değil de, kendisinin ve Amerika'nın emrindeki bir peyk ülkeye dönüştürmek olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz. Böylelikle hem kuzeyde Kafkasya ve Türkiye, ayrıca Orta Doğu'da çıpa ülke haline getirecekleri bir büyük üs durumuna getirmek istiyorlar İran'ı...
Bir de 1925'ten İran İslam Devrim'ine kadar İran'ı yönetmiş Pehlevi ailesi gerçeği var... Bunlar Batı'nın hiç sönmemiş ve sönmeyecek umutları ve adeta jokerleridir...
Prens Rıza'nın sürgünden İran halkına yaptığı çağrılar da istismara çok açık; o görüntüleri seyrederken bir Türk atasözü geldi aklıma; "aç tavuk rüyasında, kendini buğday ambarında görürmüş'... İsrail'in kullanışlı birer aparatı haline dönüşmüş bu aile, her halleriyle İran toplumuna uzak ve bigane durumdadırlar.
Tüm dünyaya demokrasi ihraç eden muktedirlerin, sıra İran'a gelince neden hala Şah'lık, Kral'lık hayalleri kurdukları ise ayrı bir patoloji...
Burada İran'ın içinden çıkan Mossad casusları da dikkatimizi çekmelidir. İran ülke sınırları içinde füze rampası kuracak kadar ileri gitmişler. Evet İran yönetiminin gevşekliği de buna alan açmış olabilir. Ama itirafçı olan bir casusun söyledikleri çok ilginç: "Bana bir Batı ülkesinde iltica ve yaşam sözü verdiler' diyen adamın sosyal medyadaki beğenilerini okuyunca; "kim bilir bizim aramızda kaç Mossad ajanı vardır?' diye sormadan edemedim.
İran bize büyük bir derstir. İbret almak gerekiyor.
.............
"İsrail Siyonizm'ine karşı mücadele eden tarafı tutmak, İsrail'in zulmüne uğrayan mağdurun yanında durmak' şeklinde özetleyebileceğimiz bir duruşu var toplumumuzun. Suriye'deki iç savaşta kışkırtılmış mezhepçilik saldırılarından sonra, hepimizin hatıralarında kana bulanmış ve insanın vicdanı kadar beynini de yakan mezhepçi saldırganlıklardan hepimiz de aldık payımızı... Ama İsrail'e karşı verilen mücadele söz konusu olduğunda, sürekli olarak bu mezhep ayrılığına atıf yapmak, bizlere sadece moral bozukluğu bırakacaktır. "İsrail'in yenilmezliği" efsunu da buralardan besleniyor zaten...
İtidal ve izan ile hareket etmemiz gerekiyor.
..........
Türkiye'mizin kıymetini bilmek zorundayız. Kuzey'de ateş, Güney'de ateş derken, iki ateşin ortasında Türkiye'miz güllük gülistanlıktır, her türlü zorluğa rağmen. Siyasette, ekonomide, eğitimde, bilimde, sanatta belki istediğimiz başarıyı elde edememiş, istediğimiz hedeflere belki ulaşamamış olabiliriz. Ama bunların hiç birisi savaş koşullarında olmayla kıyaslanamaz. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğindeki insan odaklı barış diplomasisi, milli enerji hamlelerimiz ve milli savunma sanayinde dünya ligine girişimiz, Türkiye'mizi adeta bir yıldıza dönüştürüyor.
Cumhurbaşkanımız Tayyip beyi uzun yıllardır tanıyan ve yakından takip eden birisi olarak, mevcut ateş ve savaş ortamlarının en kısa sürede barışa inkılab etmesi için var gücüyle çalıştığını dikkatle takip ediyorum. Allah Türkiye'mizin ve İsrail'in şerrinden beli bükülen herkesin, yardımcısı olsun...