Rusya Devlet Başkanı Putin, Zafer Günü törenlerinde gövde gösterisi yaptı. Avrupa'da yükselen Rusya karşıtlığına adeta meydan okudu. Çin, Brezilya, Sırbistan, Slovakya, Belarus, Venezuella, Vietnam, Küba, Mısır, Filistin, Etiyopya liderlerini Moskova'da ağırlayan Putin askeri törenlerde ordusunun hala güçlü olduğu mesajını verdi.
Putin hafta sonu yaptığı ani basın toplantısında ise Ukrayna ile ateşkes görüşmelerine hazır olduklarını duyurdu. Doğrudan görüşmelerin adresi ise İstanbul.
Avrupalı liderler savaşı sürdürmek için büyük çaba sarfettiler ancak küresel gelişmeler ateşkesi zorunlu kılıyordu. Almanya, Fransa, İngiltere ve Polonya liderleri Kiev'e gittiler. Ateşkes çağrısı yapmak için Kiev'i ziyaret eden 4 lider ABD ile birlikte ateşkes çağrısı yaptıklarını duyurdular.
Trump'ın Avrupalı liderleri barışa zorladığını bir gerçek. Avrupa'nın güvenliğini sağlamanın hiç de kolay olmadığını gören şahinler geri adım atmak zorunda kaldılar. Şubat 2022'de başlayan Rusya-Ukrayna savaşını durdurmak için hiçbir çaba harcamayan Avrupalı liderler şimdi Erdoğan'ın gücünü ve saygınlığını görmüş oldular.
Türkiye, İstanbul ve Antalya'da barış masasını kurmak için çaba harcamıştı. Aradan geçen zamanda her iki halkın da canı daha çok yandı. 15 Mayıs'ta İstanbul'da buluşacak tarafların silahlara vedası Karadeniz'in güvenliği için çok önemli.
PKK'nın Feshi Programı
Örgütün 12. Kongresi 5-7 Mayıs tarihlerinde toplandı. Örgüt yüksek güvenlik tedbirleri altında tasfiye programını hazırladı. Süreç olumlu ilerledi diyebiliriz. Ankara'nın beklentileri doğrultusunda hazırlanan programa başka ülkelerin müdahale etmemesi için hassasiyet gösterildiğini söyleyebiliriz.
Örgüt artık illegal faaliyetlerini bırakarak legal alanda siyaset yapacak. Siyasi hareket Öcalan'ın çizdiği sınırlar içinde kalarak Türkiye partisi olarak varlığını sürdürebilecek.
Meclisin atacağı adımlar ise infaz yasasında düzenlemelerle başlayacak görünüyor. Karşılıklı güvenin tesis edildiğini ve mecliste bazı hukukçuların bir süredir titizlikle çalıştığını duyuyoruz. Kamuoyundaki hassasiyetleri de dikkate alarak mesafe alınacağını söyleyebiliriz. Öncelikle hasta mahkumlar meselesi aşılacak ve toplumsal zemin rahatladıkça diğer adımlar da atılacak görünüyor.
Hükümet cephesinde sürece dair açıklamalar sınırlı düzeyde oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan zaman zaman meseleye dair görüşlerini açıkladı ancak sürecin teorik çerçevesini Devlet Bahçeli'nin ve Mehmet Uçum'un yazılarından anlamaya çalıştık. Anayasamızda üniter yapıda ve ilk 4 maddede bir değişiklik zaten söz konusu değil. Ancak temsiliyet, katılımcı demokrasi, çoğulculuk, yurttaşlık bilinci, hukuka riayet gibi kavramlar beklentileri karşılayacak bir atmosferi inşa edebilir.
Terörsüz Türkiye sürecine görünürde kimse karşı değil ancak geçmiş tecrübeler, kamuoyunu sürece mesafeli kılabiliyor. Süreci İsrail, İran, Yunanistan gibi aktörler elbette istemeyecektir. Sabotaj çabaları da olacaktır. Önemli olan bu iradenin aksamadan yoluna devam etmesidir. TBMM'de bugün görünen tablo süreci çok yüksek oranda destekleyen bir fotoğraf vermekte.
Bu gelişmenin ne anlama geldiğini en iyi bölge ülkeleri biliyorlar. Türkiye'nin önümüzdeki süreçte yapacağı ataklar, bölgede artan etkisi her anlamda dikkat çekecektir.