Sinemaya Kirazın Tadını bıraktı

İran sinemasının dünyaya armağan ettiği en büyük yönetmenlerden Abbas Kiyarüstemi, kanser tedavisi için bulunduğu Paris'te hayatını kaybetti. Dünya sinemasına Arkadaşımın Evi Nerede, Zeytin Ağaçları Altında, Ve Hayat Devam Ediyor gibi unutulmaz filmler armağan eden Kiyarüstemi 1997’de "Kirazın Tadı" filmiyle Cannes’da Altın Palmiye’yi kazanırken, 1999'da "Rüzgar Bizi Sürükleyecek" filmiyle Venedik’te Büyük Jüri Ödülü'ne layık görüldü. Kiyarüstemi, İran sinemasında 1960'ların sonlarında başlayan ve emperyalizm karşıtı, toplumsal her konuya fazlasıyla duyarlı ve Fars edebiyatından da beslenen filmlerin çekildiği dönem olarak bilinen İran Yeni Dalgası akımının yönetmenleri arasında yer aldı. İran'ın yurttaşlık ve dini tutumlarını işleyen ve minimalist bir film olan Kirazın Tadı, intihar ettikten sonra kendisini toprağa verecek birini arayan orta yaşlı bir adamın öyküsünü aktarıyordu. Film dünya çapında büyük beğeni toplamıştı.

KABA HOLLYWOOD’A  KARŞI İNSANLIK AŞISI

Ölümünden bir hafta önce Oscar Akademisi'ne katılma daveti alan Kiyarüstemi, 2003’te Guardian gazetesi tarafından dünyanın en iyi yönetmenleri listesinde altıncı sırada gösterilmişti. Film profosörü Jamshid Akrami, Kiyarüstemi hakkında "İran hayatı ve kültürüyle ilgili iyi olan her şey için bizim en iyi temsilcimizdi. Uluslararası sinemaya taze bir nefesti" dedi. İranlı yönetmen Mohsen Makhmalbaf da İran sinemasının dünyadaki itibarını Kiarostami'ye borçlu olduğunu ifade etti. Makhmalbaf, ‘Kiarostami İran sinemasına bugün sahip olduğu uluslararası itibarı kazandırdı. Maalesef filmleri İran’da çok izlenmedi. Dünya sinemasını değiştirdi, tazeledi ve Hollywood'un kaba versiyonuna karşı insanileştirdi’ dedi.

Ağacı taşırsanız meyve vermez

Abbas Kiyarüstemi, 1979’daki İslam Devrimi’nin ardından Batı ülkelerine giden pek çok yapımcı ve yönetmenin aksine ülkesini terk etmeyerek İran’da kalmayı tercih etti. Kiarostami, bu kararı için "Ağacın kökü yerindedir… Eğer bir yerden başka bir yere taşırsanız meyve vermez… lkemi terk etseydim, ben de aynı o ağaç gibi olurdum" dedi. Kiarostami, Humeyni dönemindeki geçiş sürecinde filmlerini bir dizi sansür talebine karşı şekillendiriyordu.  Ünlü yönetmen, İran'da yaşanan 1990 depreminden sonra çektiği Ve Yaşam Sürüyor, Zeytin Ağaçları Altında ve Kirazın Tadı üçlemesinde 'yaşamın değerini' işledi. Fransız İsviçreli yönetmen Jean-Luc Godard, serinin ilk filmi Ve Yaşam Sürüyor'ü izledikten sonra "Film Griffith ile başlar ve Abbas Kiarostami ile biter" demişti.