Emine Erdoğan, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı'nın (TÜRGEV) Ümraniye'de, adı Başbakan Erdoğan tarafından önerilen, Şule Yüksel Şenler Kız Öğrenci Yurdu'nun açılış törenine katıldı.
Törende konuşan Emine Erdoğan, TÜRGEV'in 1996'dan önce İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı adıyla hizmet verdiğini, bu yıldan itibaren adını Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı olarak değiştirip, vizyonunu genişlettiğini, hedeflerini büyüttüğünü anlattı.
Erdoğan, Şule Yüksel Şenler Yurdu ile birlikte vakfın, bünyesindeki 7 yurtla on binlerce kız öğrencinin eğitim hayatını güven ve huzurla sürdürmesini ve tamamlamasını sağladığını söyledi.
Vakfın düzenlediği kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencileri, 2010 yılından bu yana umre ile ödüllendirdiğini kaydeden Erdoğan, öğrenciler için düzenlenen Çanakkale ve Bursa gezileriyle, onların tarihte çok önemli yeri olan mekanları bizzat yerinde görmesinin ve oradaki ruhun, heyecanın yaşanmasının sağlandığını dile getirdi.
Mehmet Akif Ersoy ve Necip Fazıl Kısakürek için düzenlenen anma törenlerinin, yurtlarda kalan öğrenciler için düzenlenen mezuniyet programlarının, yaz kamplarının da vakfın takdire şayan faaliyetleri arasında yer aldığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
'Ben, bu vesileyle bütün kardeşlerimi, bütün vatandaşlarımızı TÜRGEV'in kurban bağışı kampanyasına katılmaya, destek vermeye davet ediyorum. 'Hayırda yarışınız' ilahi emri doğrultusunda, bütün kardeşlerimi bu güzel yarışta, en önde görmek istiyorum. TÜRGEV'e yapacağınız bağışların, bu hayırların en makbullerinden biri olacağına inanıyorum.'
-'Geleceğin Türkiye'si, sizlerin omuzlarında yükselecek'-
Emine Erdoğan, yurtta kalacak genç kızlara, hayırlı ve başarılı bir eğitim hayatı temenni ederken, şunları söyledi:
'Siz genç kardeşlerimin, babalarınızın, annelerinizin, ağabeylerinizin, ablalarınızın bıraktığı yerden hizmet bayrağını devralacağına ve daha ileriye taşıyacağına inanıyorum. Aileniz ve sevdiklerinizle birlikte, bütün milletimizin, ülkemizin de sizlere, sizlerin enerjisine, birikimine, dinamizmine ihtiyacı var. Sizlerin sahip olduğu eğitim imkanlarının, geçmişte aynı mücadeleyi vermiş büyüklerinizle mukayese edilemeyecek kadar ileri düzeyde olduğunu hatırlatmak isterim.'
Geçen 10 yılda ilköğretimden lise ve üniversiteye kadar her kademede eğitim kurumlarının hem sayılarının hem de altyapılarının katbekat arttığına işaret eden Erdoğan, '10 yıl, 20 yıl önce üniversite eğitimi görmek, ancak sınava giren her 10 öğrencimizden birine nasip olabiliyordu. Bugün sınava giren her 2 öğrencimizden biri, hatta daha fazlası bu imkana sahip. İnşallah yakın bir zamanda, liseden sonra arzu eden her öğrencimiz yükseköğretim imkanını elde edecek' diye konuştu.
Erdoğan, bu durumun rekabeti de beraberinde getirdiğini, üniversite eğitimi almanın ve üniversite diplomasına sahip olmanın tek başına yeterli olmaktan çıktığını belirterek, üniversite eğitiminin üzerine ilave olarak insanın kendisini ne kadar geliştirdiği ve hangi alanlarda uzmanlaştığının geldiğini söyledi.
Öğrencilere, 'Sizlerden üniversiteyi kazanarak elde ettiğiniz bu imkanı, kendinizi sosyal ve kültürel alanlarda da geliştirerek, ilgi sahanıza giren konularda derinleşerek, en iyi şekilde değerlendirmenizi bekliyorum' diye seslenen Erdoğan, 'Geleceğin Türkiye'si, sizlerin omuzlarında yükselecek. Sizler, binbir başlı kartalı taşıma sorumluluğunu üstlenerek, tarih önünde büyük bir imtihana talip oldunuz' dedi.
-'Rol modeli olan nadide şahsiyetler kolay yetişmiyor'-
Emine Erdoğan, açılışı yapılan yurda Şule Yüksel Şenler'in adının verilmesini 'büyük bir kadirşinaslık' olarak gördüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
'Akranlarına ve kendilerinden sonra gelenlere rol modeli olan nadide şahsiyetler kolay yetişmiyor. Şule Yüksel Şenler Hanımefendi, duruşuyla, mücadelesiyle, kararlılığıyla, bizim neslimiz için dikenler ortasında açan gül gibiydi. Şule Yüksel Şenler Hanımefendi, inancı doğrultusunda bir hayat yaşamaya, bu hayat biçiminin müdafaasına ömrünü adama erdemini gösteren nadide bir şahsiyettir. Bu dirayet, bu mücadele azmi, bu samimiyet maalesef çok sık karşılaştığımız bir durum değil. İnandığı dava uğrunda çile çekmeyi, mihnet değil şeref bilen bir anlayışla çevresini aydınlatabilmek, çevresine örnek olmak gerçekten her türlü takdirin ötesinde, şerefli bir duruştur. Bu mücadele içinde zorbalıkla karşılaşsa dahi, sevgiyi, şefkati, nezaketi elden bırakmamak ise aynı şekilde saygıyı hak eden bir özelliktir. Şule Yüksel Şenler Hanımefendi işte bunların hepsini temsil eden, hepsini kişiliğinde buluşturan, hepsini kalbine sığdırabilen bir dava kadınıdır.'
Şenler'e ait 'Demir parmaklıklardan kuş uçar, ben uçamam/Kilitli kapıları zorlasam da açamam/Hak uğrunda zindana girmem mukadder imiş, takdir-i ilahiden gafil gibi kaçamam' dizelerinin onun mücadelesini en güzel şekilde anlattığını dile getiren Erdoğan, 'O, hiçbir zaman takdir-i ilahiden kaçmadı. O, hiçbir zaman zindandan korkmadı. Onu zindana atanların hepsi de unutuldu gitti. Ama Şule Yüksel Şenler ismi, gönüllerde yaşıyor, eserlerinde yaşıyor, işte burada bizzat kendisinin huzurunda olduğu gibi gençlerimizin istikballerinin şekillendiği mekanlarda yaşıyor. Allah ondan razı olsun' diye konuştu.
-'Vefatımdan önce böyle bir bahtiyarlığı hediye ettikleri için...'-
Şule Yüksel Şenler de Başbakan Erdoğan, Emine Erdoğan ve yurdun yapımında emeği geçenlere teşekkür ederken, 'Allah razı olsun diyorum. Vefatımdan önce böyle bir bahtiyarlığı hediye ettikleri için son derece duyguluyum' dedi.
Huzur Sokağı romanının dizi olduğunu, tiyatro oyunu olarak sahnelendiğini dile getiren Şenler, 'Böyle şeyler ekseri insanın vefatından sonra olur. Çok bahtiyarım bu kadar hayırlı bir topluma sahip olduğumuz için. Hem de o kadar sevgi doluyum ki anlatamam size' diye konuştu.
Şenler, ağabeyinin çıkardığı Seher Vakti gazetesi için Avrupa'daki dergilerden genç kız fotoğraflarına guaj boyalarla başörtüsü ve pardösü çizdiğini, bu şekilde yayımladığını anlatırken, 'Rabbim böyle manzarayı görmeyi nasip eyle' diye dua ettiğini söyledi.
Huzur Sokağı'nın geniş kitlelere yayılmasını istediğini ifade eden Şenler, 'İslami hassasiyetler böylesine güzel bir şekilde yerine getiriliyorsa ve o sokak huzur sokağı oluyorsa, insanlar mutlu ve bahtiyarsa, bütün bir ülkede hatta dünyada, İslam özellikleriyle yaşansa her yer huzur sokağı da değil huzur vatanı, milleti, dünyası olur. İnşallah mevlam onu da görmeyi nasip eder' diye konuştu.
Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, günün anısına Emine Erdoğan ve Şule Yüksel Şenler'e birer hediye sundu.
Bu arada, Emine Erdoğan açılış törenine, aynı zamanda TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi olan kızı Esra Albayrak ile birlikte katıldı. Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'in konuşması sırasında gözyaşlarını tutamadı.