27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Suudi Arabistan'da görülen Cemal Kaşıkçı davasında 8 kişi mahkum edilirken, 5 kişiye 20'şer yıl hapis cezası verildi

Baş şüpheli Muhammed Bin Selman'ın cezasız kaldığı ve 5 kişiye 20'şer yıl, 3 kişiye de 7 ile 10 yıl arasında değişen hapis cezaları verilmesiyle sonuçlanan Cemal Kaşıkçı davası, Suud yönetiminin cinayeti örtbas etmeye çalıştığını bir kez daha ortaya koydu. Kaşıkçı cinayetini incelemekle görevlendirilen BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, hazırladığı raporunda, Muhammed bin Selman'ı cinayetin azmettiricisi olarak göstermişti. Suudi Arabistan'daki mahkemenin kararı hem Türkiye hem de dünyada tepki ve şüpheyle karşılanmıştı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise açıklanan kararı, 'Adaletin tecellisine yönelik beklentileri karşılamaktan uzaktır.' sözleriyle değerlendirmede bulunmuştu.

7 Eylül 2020 Pazartesi 16:25 - Güncelleme:
Suudi Arabistan'da görülen Cemal Kaşıkçı davasında 8 kişi mahkum edilirken, 5 kişiye 20'şer yıl hapis cezası verildi

Suudi Arabistan Savcılığı, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında 8 kişiyi suçlu bulduğunu duyurdu. Suudi Arabistan’ın Riyad’daki Ceza Mahkemesi yaptığı açıklamada kanunun 210. maddesine göre 8 kişiye verilen cezalar arasında 5 kişiye 20’şer yıl, 3 kişiye de 7-10 yıl arasında hapis cezası bulunuyor.

BM'den Kaşıkçı cinayetine ilişkin çıkan karara tepki: Adil, insaflı ve şeffaf olmayan bir yargılama sürecini tamamladılar

KAŞIKÇI DAVASINDA 'CİNAYET ŞEBEKESİNİ' AKLAMA ÇABALARI

Cinayetle ilgili tüm kayıtların ve uluslararası raporların Kaşıkçı cinayetini yöneten isimler olarak gösterdiği dönemin Kraliyet Danışmanı Suud el-Kahtani ile eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve cinayete ev sahipliği yapan Suudi Arabistan'ın eski İstanbul Başkonsolosu Muhammed el Uteybi'ye herhangi bir suçlama yöneltilmedi.

Cinayetin baş şüphelileri olmalarına rağmen kendilerine herhangi bir suçlama isnat edilmeyen ve beraat eden isimler, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a yakınlıklarıyla biliniyor.

ABD medyasının yayınladığı Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) raporunda, Veliaht Prens bin Selman’ın, Kaşıkçı’nın öldürüldüğü sıralarda gazeteciyi infaz eden ekibi denetleyen danışmanı Kahtani'ye 11 mesaj gönderdiği ve bu mesajlar arasında "öldürme emri" olabileceği değerlendirilmişti.

SUUDİ MAHKEMESİNİN KARARINA DÜNYADAN VE TÜRKİYE'DE TEPKİ

Suudi Arabistan'daki mahkemenin kararı hem Türkiye hem de dünyada tepki ve şüpheyle karşılamıştı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Cinayeti bir avuç istihbarat yetkilisinin işlediğini iddia etmek tüm dünyanın zekasıyla alay etmektir." ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise açıklanan kararı, "Adaletin tecellisine yönelik beklentileri karşılamaktan uzaktır." sözleriyle değerlendirdi.

BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Dr. Agnes Callamard, Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesinde "baş şüphelinin" Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman olduğunu söyledi.

Veliaht Prens bin Selman gibi cinayete izin veren, göz yuman ve emir komuta zinciri hakkında soruşturma yürütülmediğini aktaran Callamard, "Emri verenler, özgürce dolaştığı gibi soruşturma ve yargılama sürecine bile dahil edilmediler. Adaletle örtüşmeyen gülünç bir karar.' ifadeleriyle tepki gösterdi.

Nobel ödüllü Yemenli aktivist Tevekkül Kerman da sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, "Gerçek şu ki tek suçlu Muhammed bin Selman'dır (Suudi Arabistan Veliaht Prensi), geri kalanlar sadece araç. Bin Selman, bir gün adil şekilde cezasıyla yüzleşecek ve o günün yakın olmasını ümit ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

KAŞIKÇI CİNAYETİ

Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki konsolosluk binasında 2 Ekim 2018'de vahşice öldürülmüştü.

Suudi Arabistan'da Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili davada 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verilirken, bin Selman'a yakın isimler serbest kalmıştı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından 2019 haziran ayında açıklanan 101 sayfalık raporda, Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı'yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.

Raporda, aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilmişti.