8 Ekim 2025 Çarşamba / 16 RebiülAhir 1447

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Dinleme faslı sona erdi rapor sürecine geçiyoruz

TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 14. toplantısında konuşan Numan Kurtulmuş, 113 sivil toplum kuruluşu ve kanaat önderinin dinlendiğini belirterek komisyonun artık rapor hazırlık sürecine geçtiğini söyledi.

AA8 Ekim 2025 Çarşamba 21:20 - Güncelleme:
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Dinleme faslı sona erdi rapor sürecine geçiyoruz

Kurtulmuş, TBMM Tören Salonu'nda gerçekleştirilen Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 14. toplantısının kapanışında yaptığı konuşmada, şimdiye kadar Komisyon'da 113 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin ve kanaat önderinin dinlendiğini ifade etti.

Bugün de iki oturumda farklı kanaatlere sahip isimlerin dinlendiğini aktaran Kurtulmuş, ilk oturumda terörle mücadelede bedel ödemiş askerlerin oluşturduğu derneklerin temsilcilerinin, ikinci oturumda da barışa nasıl katkı sunulabileceğine ilişkin sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin dinlendiğini kaydetti.

Kurtulmuş, "Bu toplantı da gösterdi ki, aslında biz komisyonu, çözümü bulmak, çözüme en kestirme yoldan ulaşmak için kurmuşuz. Bu komisyon, burada bulunan arkadaşlarımızın da iradesiyle çözüm iradesini ortaya koymuştur. Her toplantıda, katılan arkadaşlarımızın yürekten sürece destek vermeleri de bizlerin iradesini de pekiştiriyor. Her bir arkadaşımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Bugün, toplantıya verilen arada TBMM Genel Kuruluna başkanlık yapan Kurtulmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

"İki oturum arasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda, siyasi partilerimizin tamamının isteğiyle, özellikle üç değerli arkadaşımızın da içinde olduğu Vicdan Gemisi'nin yolunun kesilmesi ve oradaki Hatay Milletvekilimiz Necmettin Çalışkan, Denizli Milletvekilimiz Sema Silkin Ün ve Bursa Milletvekilimiz Mehmet Atmaca ile 21 Türk vatandaşımızın İsrail işgal güçleri tarafından alıkonulması ve onların bir saldırıyla karşı karşıya kalması dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak tavrımızı, tepkimizi ve neler yapılabileceğini konuşmak üzere bir görüşme gerçekleştirildi. Bütün siyasi partilerimiz orada görüşlerini ifade ettiler. Orada da çok değerli teklifler gündeme geldi. Biz bu toplantıya geçtiğimizde, yine partilerimizin tamamının ittifakıyla, İsrail'in bu yaptığını kınayan, İsrail'in yaptığı bu tavra karşılık Türkiye Büyük Millet Meclisinin sessiz kalmadığını ifade eden, aslında bunun sadece üç milletvekilimize karşı değil bütün milletvekillerimize ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi şahsiyetine yapılmış bir saldırı olduğunu ifade eden Başkanlık Tezkeresini kabul etmiş olduk."

Komisyonun bir sonraki toplantısının zamanını ve gündemini daha sonra paylaşacaklarını dile getiren Kurtulmuş, "Artık dinleme faslının sonuna geliyoruz. Bundan sonra raporları hazırlamak için partilerin ve milletvekili arkadaşlarımızın çalışmalarını bekleyeceğiz. Arkasından da bir çerçeve rapor hazırlayarak hangi konularda neler yapılması gerekir, burada şimdiye kadar dile getirilen konuşmaların hepsinden bir söylem analizi de ortaya çıkartıyoruz. Böylece yapılabilecek teklifler, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'na komisyon olarak hangi tekliflerde bulunacağız, bunu çalışacağız. İnşallah en kısa süre içerisinde bu komisyonun ana uğraş alanındaki faaliyetlerini belli bir noktaya getireceğiz." açıklamasını yaptı.

Komisyonun, ikinci oturumunda söz alan Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Batman Şube Başkanı Nezahat Toprak Hasan, komisyonu yetersiz bulduklarını söyledi.

Hasan,"Bu gibi süreçlerde komisyondan, merkezden, temsili ve süreye bağlı görüşmeler çözümün bir parçası olamaz. Böyle çalışan bir komisyon teknik ve yüzeysel kalır." dedi.

"Barışa gebe olan bu süreç için bunun hayati önemde olduğunu biliyoruz." diyen Hasan, barış için komisyonda olduklarını söyledi.

Hasan,"Barış için buradayız, barış için gerekenleri yapmaya, her türlü emeği vermeye hazırız." ifadesini kullandı.

MEBYA-DER Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Dengiz, Meclis'te kurulan komisyonun çok önemsediklerini ve kıymetli bulduklarını belirtti.

Komisyonda her kesimin hassasiyetlerinin dikkate alınmasını isteyen Dengiz, "Barış ve demokratik toplum arayışını destekliyoruz. Elimizden geldiğince de destekleyeceğiz." dedi.

"SÜRECİN BAŞARISINI İSTEYEN HERKES BİRLİKTE HAREKET ETMELİDİR"

Demokrasi ve Birlik Derneği (DEMBİRDER) Genel Başkanı Mehmet Metiner, sürecin iki ayağının olduğunu dile getirerek, bunlardan birinin terör örgütü PKK'nın feshi ile silahların bütünüyle yakılması, ikincisinin ise güçlü demokratik hamlelerle büyük Türkiye'nin inşası olduğunu kaydetti.

Metiner, sorunu kökten ve cesaretle çözmeye yönelmenin gerektiğini dile getirdi.

Geçmişteki "Çözüm Süreci"nin Suriye'de sabote edildiğini, "Terörsüz Türkiye" sürecinin de yine Suriye'de sabote edilmek istendiğini söyleyen Metiner, buna izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Metiner, "Bu kanlı sorunu çözerek, Türkiye'nin bölgesel ve küresel bir aktör olmasını istemeyen malum güçlerin oyununu bozmak için birlikte hareket etmemiz şart. Sürecin başarısını isteyen herkes birlikte hareket etmelidir." diye konuştu.

Metiner, sürecin başarıya ulaşacağına dair inancını dile getirerek, "Tarihi fırsatı, tarihi kazanıma dönüştürmek bizim elimizde. Tam da o eşikte duruyoruz. Süreci uzatmadan cesaretle adım atmalıyız. İçeride Türk-Kürt ittifakını, Suriye ve Irak'ta da Türk-Kürt-Arap ittifakını gerçekleştirerek birlikte yeni bir tarih yazabiliriz." dedi.

"VAZGEÇMEYEN KAZANIR. VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi (PODEM) Yönetim Kurulu Üyesi Oral Çalışlar, komisyonda farklı kesimlerden katılımcıların dinlendiğine değinerek, bu durumu takdir ettiklerini dile getirdi.

Süreçte zorlukların, problemlerin çıkabileceğine dikkati çeken Çalışlar, "Benim uluslararası tecrübelerden edindiğim, vazgeçmeyen kazanır. Vazgeçmeyeceğiz. Barışı Türkiye'ye getirmekten, Türkiye'nin uluslararası çapta ayağına bir pranga olan bu meseleyi çözmekten başka bir yolumuz yok. Yolda aksamalar, gerilemeler olabilir ama burada oluşan havanın imkanlarımızı son derece geliştirdiğini görüyorum." dedi.

"BARIŞ, TOPLUMSALLAŞMADAN KURUMSALLAŞAMAZ"

Hak İnisiyatifi Derneği Genel Başkanı Fatma Bostan Ünsal ise eşitlikçi bir infaz yasasının çıkarılmasını ve uygulamadaki keyfiliklerin önlenmesini istedi.

Ünsal, "Anayasamızın eşitlik ilkesine, suçların ve cezaların şahsiliği gibi binlerce yıllık bir ilkeye aykırı olan ayrımcı öneriler, bir nevi komisyonunuza çizilen sınırlar dikkate alınmadan, ayrımsız bir infaz düzenlemesi sağlanmalı ve düzenlemede idari kurullara bir inisiyatif tanınmamalı." dedi.

İfade özgürlüğüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ünsal, "Barış, yalnızca silahların susması ile sağlanamaz, ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların da kalkması gerekir." sözlerini sarf etti.

Hak İnisiyatifi Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arif Koçer de terör örgütü PKK'nın silah bırakma sürecine değinerek, "Silah bırakmış kişilerin entegrasyonu için gerekli düzenlemeler yapılmalı. Silah bırakmış kişilerin topluma dönüşü, yalnızca teknik değil, ruhsal bir meseledir. Bu kişilere yönelik toplumsal rehabilitasyon programları STK'larla birlikte geliştirilmelidir. Barış, toplumsallaşmadan kurumsallaşamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Barış Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Temel Tahmaz da siyasal gerilimi düşürecek bir siyasal süreç yaşanmasının, "barışın toplumsallaşması için bir ihtiyaç olduğu" ifadelerine yer verdi.

Toplumsal Mutabakat Derneği (TMD) Başkanı Mahmut Şimşek, devletin ve iktidarın "Terörsüz Türkiye" şiarıyla attığı adımın Meclis'teki siyasi partiler tarafından benimsenerek bir komisyona dönüşmesinin sevindirici olduğunu belirtti.

Şimşek, "Bu nazik devrede Türkler, Kürtlere yönelik baskılara karşı durmalıdır. Kürtler de Türklerin ayrılma kaygılarını giderecek güven verici demokratik birlik siyasetini izlemelidir." sözlerini sarf etti.