Terörsüz Türkiye süreci halkta karşılık buldu: Çoğunluk silahların bırakılmasından yana

Anadolu Ajansına bağlı araştırma birimi Anadolu Research Center (ARC) ve ANAR işbirliğinde gerçekleştirilen anket, 9-15 Mayıs'ta 26 bölgeyi temsilen illerde yaşayan kişilerle "Bilgisayar destekli telefon anketi" yöntemiyle yapıldı.

Araştırma kapsamında 2 bin 69 kişinin görüşü soruldu. Yüzde 95 güven düzeyindeki araştırmanın hata payı yüzde 2,15 (eksi-artı) olarak hesaplandı.

Çalışmada cinsiyet, yaş, eğitim Türkiye İstatistik Kurumuna (TÜİK) göre, parti tercihi ise 14 Mayıs 2023 Milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına göre ağırlıklandırılarak analiz edildi.

Ankete katılanların yüzde 50,3'ü kadın, yüzde 49,7'si erkek olarak gerçekleşti. Çalışmanın yaş dağılımı ise yüzde 20,4'ü 35-44 yaş, yüzde 20,1'i 25-34 yaş, yüzde 17,6'sı 45-54 yaş, yüzde 14,1'i 18-24 yaş, yüzde 14'ü 65 yaş ve üzeri, yüzde 13,8'i 55-64 yaş olarak planlandı.

Araştırmaya katılanların yüzde 29,2'si lise ve dengi, yüzde 23,5'i üniversite-lisansüstü, yüzde 22,1'i ortaokul-ilköğretim, yüzde 19'u ilkokul mezunu olduğunu beyan etti. Buna karşılık katılımcıların yüzde 3,5'i okuryazar, yüzde 2,7'si ise okuryazar olmadığını bildirdi.

Mayıs ayında yapılan araştırmada katılımcıların yüzde 68,4'ü "Terörsüz Türkiye sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu "Olumlu buluyorum" şeklinde yanıtladı.

Araştırmada "Olumsuz buluyorum" yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 28,1'de kaldı. Katılımcıların yüzde 3,5'i ise fikrinin olmadığını söyledi veya cevap vermedi.

AA ve ANAR ortaklığındaki kamuoyu gündem araştırmasında katılımcılara "Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu da soruldu.

Katılımcıların yüzde 56,3'ü yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu, yüzde 40,2'si ise ihtiyaç olmadığını söyledi. Araştırmaya katılanların yüzde 1,1'i kararsız kalırken, 2,4'ü ise fikrinin olmadığını veya cevap vermek istemediğini belirtti.

"NÜFUS ARTIŞ HIZINDAKİ DÜŞÜŞ"

Araştırmada nüfus artış hızındaki düşüşün toplumdaki algısı da incelendi.

Katılımcılara "Nüfus artış hızındaki düşüşü tehdit olarak görüyor musunuz?" sorusu yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 65,6'sının artış hızının düşüşünü "Türkiye için tehdit" olarak gördüğü ortaya çıktı.

Yüzde 32,9'u artış hızının düşmesinin tehdit olarak görülmesi fikrine katılmadığını söyledi. "Fikrim yok" diyenlerin oranı ise yüzde 1,5'te kaldı.

DEPREME HAZIRLIK

İstanbul'da 23 Nisan 2025'te yaşanan deprem, araştırmanın hazırlandığı tarihe yakın bir dönemde meydana geldiğinden katılımcıların deprem ve hazırlık çalışmalarına ilişkin görüşleri de ölçüldü.

Çalışmada katılımcıların yüzde 95,4'ü "Deprem sonrası yapılan altyapı ve güçlendirme çalışmalarının hızla yapılması gerektiğini" beyan etti.

"Belediyelerin afet hazırlığı için daha fazla yatırım yapması gerektiğini" dile getirenlerin oranı ise yüzde 87,8 oldu.

Katılımcıların yüzde 57,9'u, "23 Nisan 2025 depremi sonrası İstanbul'daki afet yönetimi ve yardım sürecini yeterli bulmadığını" dile getirdi. İstanbul'daki afet yönetimi ve deprem sonrası alınan önlemleri yetersiz bulanların oranı 72,4 oldu.

Araştırmada, "deprem anında ne yapacağını ve nasıl güvenli alana gideceğini" bilenlerin oranı yüzde 74,5 çıktı. Evinde, "depreme karşı gerekli hazırlıkları yaptığını" belirtenlerin oranı yüzde 46,2, "deprem öncesi ve sonrası için gıda, su gibi temel ihtiyaç hazırlığını yaptığını" belirtenlerin oranı ise yüzde 35,1 olarak gözlendi.

Deprem sonrasına dair ailesiyle birlikte güvenli bir yere nasıl gideceğini ifade edenlerin oranı ise yüzde 58,5 olarak belirlendi.

Araştırmada vatandaşların günlük yaşamda yapay zeka kullanım oranları ölçüldü. Araştırmaya katılanların yüzde 57,7'sinin yapay zekayı hiç kullanmadığı, yüzde 28'inin ara sıra kullandığı belirlendi.

Sık sık kullandığını belirtenlerin oranı yüzde 13, fikri olmadığını beyan edenlerin oranı ise yüzde 1,3 oldu.

GÜNDÜZ KUŞAĞI PROGRAMLARI ZARARLI BULUNUYOR

Televizyon kanallarında yayınlanan gündüz kuşağı programlarına dair görüşleri sorulan katılımcıların yüzde 77,3'ü bunları "zararlı bulduğunu" ifade etti.

Zararlı bulduğunu belirten katılımcılar, bu programların denetlenmesi gerektiğini de kaydetti. Buna karşılık "beğenip vakit geçirdiğini" söyleyenlerin oranı ise yüzde 12 olarak belirlendi.