19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Terörü kayıran dilsiz şeytanlar

Paris’teki saldırıya ‘Güvenliğimizi ve dünyayı tehdit eden terör’ diyen Batılı liderler 49 Müslümanın camide şehit edilmesi karşısında üç maymunu oynayarak ‘bir kaç çılgının işi’ diye geçiştirdi.

17 Mart 2019 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Terörü kayıran dilsiz şeytanlar

Nefret söylemleriyle Müslümanları ve İslam dinini hedef alan Batılılar, ikiyüzlülüğünü yine gösterdi. İslamofobinin yükselişe geçtiği Hristiyan dünyası, söylemleriyle ve takındıkları tavırla terör eylemlerine göz yumdu. Önceki gün Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen ve 49 kişinin katledildiği terör saldırısını ‘birkaç çılgının işi’ sözleriyle tanımladı. Oysaki terörist Brenton Tarrant’ın kanlı saldırıyı iki yıl önce planladığı ve sosyal medya hesabından bir manifesto paylaştığı ortaya çıktı. Tarrant, manifestosunda 2011 yılında Norveç’te 77 kişiyi öldüren Anders Breivik’ten ilham aldığını yazdı. Hristiyan dünyası Norveç’teki saldırıyı ‘terör’ demeyerek kayıran tutumu, diğer kanlı eylemlere de rehberlik etti. 

İKİYÜZLÜ BATI 

7 Ocak 2015’te Fransız dergisi Charlie Hebdo’ya yönelik gerçekleşen saldırıda 12 kişi hayatını kaybetti. Terör eylemi sonrası tüm dünya ayağa kalkmış ve İngiltere, İtalya, İsrail, Almanya, İspanya gibi birçok ülkenin başkanı Fransa’da düzenlenen yürüyüşe katılmıştı. Dönemin ABD Başkan Barack Obama saldırıyı dehşet verici olarak niteleyerek “Güvenliğimizi ve dünyayı tehdit eden teröristlere karşı Fransa ile birlikte ayakta ve omuz omuzayız” demişti. O gün Batılı ülkeler ve ABD Charlie Hebdo olayını dünyayı tehdit eden terör eylemi olarak görürken Yeni Zelenda’da 49 Müslümanın cuma namazı kılıp ibadet ederken katledilmesini terör eylemi olarak nitelemedi.

PAPA DA TERÖR DEMEDİ

Hristiyan Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Franciscus, Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki iki camiye düzenlenen terör saldırılarıyla ilgili “anlamsız şiddet eylemleri” ifadesini kullandı. Franciscus’un daha önce ABD, Somali, Filipinler, Mısır ve Belçika gibi ülkelerde gerçekleştirilen ve sivillerin hayatlarını kaybettiği saldırılar için “terör saldırısı” ifadelerini kullanırken, Yeni Zelanda’daki camilere yönelik saldırılara “anlamsız şiddet eylemleri” demesi dikkati çekti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) da saldırıya terör diyemeyenler arasında yer aldı. BMGK, yaptığı açıklamada terör eylemini ‘’çirkin ve korkak’’ olarak nitelendirdi.

ABD’nin başkanları değişti tavrı değişmedi

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası platformda sık sık dile getirdiği “Benim terörüm iyi, senin teröristin kötü. Bu olmaz. Bu anlayış doğru değil” eleştirisinde yine haklı çıktı. Obama’nın Charlie Hebdo, saldırısını terör eylemi görmesinin aksine konu Müslümanlar olunca ABD Başkanlarının da tavrı değişti. 

‘KÜÇÜK BİR GRUP’

ABD Başkanı Donald Trump, Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki iki camiye düzenlenen terör saldırısına ilişkin, “Berbat bir şey” değerlendirmesinde bulundu. Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında saldırının ‘beyaz ırkçılık’ söyleminin artışıyla ilgisinin olup olmadığıyla alakalı soruya “Bence hayır, çok ciddi sorunları olan küçük bir grup olduğunu düşünüyorum. Eğer Yeni Zelanda’da olanlara bakarsanız, muhtemelen durum budur” yanıtını verdi. 

MÜSLÜMAN DEMEDİ

Saldırıyı düzenleyenlerin yazdığı manifestoyu görmediğini dile getiren Trump’ın saldırıyı “Berbat bir şey” sözleriyle tanımlaması ve ‘terör’ kelimesini kullanmaması ise dikkat çekti. Saldırıyla ilgili ilk açıklamasında da Trump, “Müslüman” kelimesini kullanmayarak taziyede bulunmuştu.

‘Merhaba kardeşim’e kurşunla cevap verdi

Sosyal medyadan saldırı anını canlı olarak yayınlayan terörist Brenton Tarrant’ı cami girişinde ilk gören Müslüman, teröriste ‘Hello Brother’ yani ‘Merhaba Kardeşim’ dedi. Terörist kendisine merhaba kardeşim diyen Müslüman’ın üzerine defalarca kurşun sıkarak şehit etti. O anı anlatan karakalem çizimler ise tüm dünyada paylaşılarak, simge haline geldi. Yeni Zelanda’da camiye saldırıyı gerçekleştiren saldırganın, kendi YouTube sayfasından 74 sayfalık bir manifesto yayınlandığı ortaya çıktı. 

HERKESE HABER VERDİ

Terörist manifestosunda “Konstantinopolis’e (İstanbul) gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak” sözleriyle Türkiye’yi tehdit ettiği ortaya çıktı. 2016’da iki kez Türkiye’yi ziyaret eden Tarrant’ın bağlantıları ise araştırılıyor. İki yıldır katliam planını yapan teröristin, bunları geçen yıl internete yüklediği ortaya çıktı. Saldırıdan 10 dakika önce ise teröristin saldırı manifestosunu başbakanlık ofisi ve 70 kişiye mail attığı ortaya çıktı.

TERÖRiSTE KÜÇÜK ÇOCUK DEDiLER

İngiliz yayın kuruluşu BBC, Yeni Zelanda’da 49 Müslümanın hayatını kaybettiği katliam için “terör saldırısı” ifadesini kullanmazken, Daily Mirror gazetesi de küçüklük fotoğrafını yayımladığı terörist için “melek çocuk” dedi. İngiliz medyasının yanlı ve çirkin yaklaşımı ise tepki topladı. 6 kişinin öldüğü 22 Mart 2017 Londra saldırısı için “terör” ifadesini kullanan BBC, 49 Müslümanın öldüğü katliamı “silahlı saldırı” ya da “Yeni Zelanda cami saldırısı” ifadeleriyle haberleştirdi. İngiltere’de yayımlanan Daily Mirror gazetesi, terörist Brenton Tarrant’ın babasının kucağında küçüklük fotoğrafına yer vererek “melek çocuk” ifadelerini kullandı.

‘Haçlı işgali tehlikeli değil’

FETÖ’nün ABD’de yaşayan elebaşı Gülen’in 2016’da yayımlanan videosunda kullandığı ifadeler batının maşası olduğunu bir kez daha gözler önüne sermişti. Gülen yaptığı konuşmada “En tehlikeli şey, şeytanın kafiri kafir tapması değildir, münafıkı Müslüman göstermesidir. En tehlikeli şey odur. Haçlı’nın ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir. Çünkü sizinle onlar arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar sizin kadınınıza kızınıza ilişmezler. Mabedinize ilişmezler. İlişmemiş Haçlılar. Fakat münafık meseleyi öyle bir karıştırır ki, Müslümanlıkla kafirlik bir harcın parçaları gibi, farklı kimyevi şeylerin bir araya gelmesi gibi, o güzellik, o beriki çirkinlik ile bir araya gelince kömür, elmas birbirine karışır. Siz anlayın artık meselenin ne olduğunu” demişti. İstanbul’u alarak minareleri yıkmak isteyen, Ayasofya’yı kiliseye çevirmek isteyen İslamofobik düşünce ile terörist başı FETO’nun aynı düşünceleri paylaştığı ortaya çıktı.

ÖNLEM ALMAK iÇiN 49 KURBAN MI GEREKiYORDU?

Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen terör saldırısına ilişkin açıklama yapan Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, 3 kişinin tutuklandığını 1 Avustralya vatandaşının mahkemeye çıkacağını duyurdu. Saldırılarda 2’si yarı otomatik 5 silah kullanıldığını ve saldırganın silah ruhsatını 2017’de aldığını ifade eden Ardern, Yeni Zelanda’nın silah yasalarının değişeceğini, Avustralya ile sınır kontrollerinin sıkılaştırılacağını ve bilgi paylaşımının geliştirileceğini ifade etti. Ancak son iki yıldır sürekli tehdit içerikli paylaşımlar yapan, silah ruhsatı edinen, ABD ordusunun kullandığı silahların modifiye edilmişlerine sahip olan terörist için Ardern, ihmalini kabul etmek yerine Brenton Tarrant’ın daha önce sabıka kaydının olmadığını ve Yeni Zelanda’da ya da başka bir yerde istihbarat servisleri tarafından izlenen şahıslar arasında yer almadığını söyledi.

Soğukkanlı profesyonel

Yeni Zelanda’daki terör saldırısının açıklama yapan uzmanlar, saldırının temelinde İslamofobinin yanı sıra Türklerin tarih boyunca İslam ile özdeşleştirilmesi nedeniyle Türk karşıtlığının da olduğu görüşünü paylaştı. Uzmanlar söz konusu terör saldırısının temel motivasyonunun ‘dini referanslı’ olduğunu belirterek, dünya genelinde Müslümanları hedef tahtasına koyan hem dini hem de etnik referanslı nefret olduğuna dikkati çekti. Teröristin silah seçimi ve seçtiği silahların kullanımında son derece profesyonel bir yaklaşım sergilediğini vurgulayan uzmanlar, katilin beceri-soğukkanlılık-kararlılık üçgenindeki tüm değerlerinin en üst noktada olduğunu, silah seçimi ve kullanımı ‘öylesine’ bir isim olmadığın söyledi.