Yılmaz, Brüksel'de yapılan Filistin Donör Grubu Bakanlar Toplantısı'nda katılımcılara hitap etti.
Avrupa Birliği (AB) ve Filistin Devleti'ne bu önemli toplantıyı düzenledikleri için teşekkür eden Yılmaz, "Filistin'i uluslararası gündemin ön saflarında tutan her çaba önemlidir." dedi.
Yılmaz, "ABD, Mısır ve Katar ile ortak çabalarımız, derhal ateşkes sağlanmasını, esirlerin ve tutukluların serbest bırakılmasını ve Gazze'ye insani yardım akışının artırılmasını sağladı." diye konuştu.
Ateşkesin ilk aşamasının neredeyse tamamlandığına değinen Yılmaz, kısıtlamalara rağmen insani yardımların dağıtımının devam ettiğini belirtti.
Yılmaz, BM Güvenlik Konseyinin 2803 sayılı Kararı'nın kabul edilmesiyle, kalıcı barış ve çözüm için zemin hazırlamak üzere sağlam bir uluslararası yetkiye sahip olunduğunu vurgulayarak, "Filistin yönetiminin reform çabaları, önümüzdeki yol için kritik öneme sahip olacak. Nihai hedefimiz, işgal altındaki Filistin topraklarının yönetiminin merkezinde yer alacak, yetenekli ve yaşayabilir bir Filistin Devleti olmalıdır." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yılmaz, İsrail'in bu amaca engel teşkil eden eylemlerinden şöyle söz etti:
"İsrail'deki radikal sağcı hükümet, Filistin yönetiminin reform gündeminin ve onu destekleme, güçlendirme çabalarımızın karşısında önemli bir zorluk teşkil ediyor. Filistin Yönetimi, İsrail'in yasa dışı kısıtlamaları, özellikle de Filistin vergi gelirlerinin dondurulması ve sahadaki aşırı güvenlik önlemleri nedeniyle zayıfladı. Yasa dışı yerleşimler, Filistin Devleti'nin yaşayabilirliğini, varlığını ve iki devletli bir çözüm olasılığını tehlikeye atıyor. Harem-i Şerif'in kutsallığı, İsrail güvenlik güçlerinin koruması altında ırkçı grupların tekrar tekrar düzenlediği baskınlarla sürekli olarak ihlal ediliyor ve bu da tırmanışı körüklüyor."
Yılmaz, bu zorlukların üstesinden gelmek, bölgede kapsamlı ve kalıcı barışa ulaşmak için tek seçenek olan iki devletli çözümü yeniden canlandırmak amacıyla Filistin Devleti'nin tanınması yönündeki mevcut ivmeyi sürdürmenin önemine dikkati çekti.
Türkiye'nin çabalarının son iki yıldır ağırlıklı olarak Gazze'deki insani felaketle mücadeleye odaklandığına işaret eden Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gazze'ye gönderdiğimiz yardımların toplam miktarı 105 bin tona ulaştı. Gazze'ye yönelik insani yardım faaliyetlerini denetlemek, ilgili kurumlar ve yerel yönetimlerle koordinasyonu sağlamak üzere yakın zamanda bir Büyükelçiyi 'Filistin İnsani Yardım Koordinatörü' olarak atadık. Türkiye, Filistin halkının kararlı bir destekçisi olmaya devam edecektir. Önümüzdeki dönemde Gazze'nin yeniden inşasına ve Filistin Yönetimi'nin kapasite gelişimine katkıda bulunacağız."




