3 Mayıs 2025 Cumartesi / 6 Zilkade 1446

Türkiye'den İsrail'in delileri karartmasına müdahale: Şahitleri yok etmesine itiraz ettik

Türkiye adına Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) sunum yapan Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, İsrail'in '150 yıl geç kalmışlığın getirdiği bir acelecilikle' olayı soykırıma çevirdiğini ifade ederek 'Bu soykırımın iki şahidi var: UNRWA ve medya... İsrail, cinayet mahallinde şahit istemiyor. O yüzden de biz burada, İsrail'in şahitleri yok etmesine itiraz ettik. O şahitlerin orada bulunmasını istiyoruz' dedi.

AA1 Mayıs 2025 Perşembe 15:24 - Güncelleme:
Türkiye'den İsrail'in delileri karartmasına müdahale: Şahitleri yok etmesine itiraz ettik

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yılmaz, UAD'de görüşülen, İsrail'in Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) faaliyetlerini engellemesine ilişkin davada sözlü beyanda bulundu.

Yılmaz, UAD'deki sunumunun ardından divan binası önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İsrail'e işgal altında tuttuğu topraklarda sorumluluklarını hatırlattıklarını söyledi.

İsrail'e işgal altında tuttukları topraklarda uymaları gereken kuralları yerine getirmeleri gerektiği mesajını verdiklerini belirten Yılmaz, "Şu anda bir işgal devam ediyor ve bu işgalin gerektirdiği bir hukuk var. Bu hukuk tamamen hiçe sayılıyor ve bambaşka türlü suç üstüne suç işleniyor. Biz bu suçların işlenmemesi ve bunların kayıt altına alınması gerektiğini söyledik." ifadesini kullandı.

İsrail'in katliamları tek tek anlatıldı

Yılmaz, İsrail'in bu suçları işlemesinin en önemli nedeninin "uluslararası liberal dünya sisteminin çöküyor olması" olduğunu vurgulayarak "Bu sızıntının cesaretiyle İsrail şu anda ne insancıl hukuku ne uluslararası hukuku dinlemeden bir soykırım yürütüyor." dedi.

- "150 YIL GEÇ KALMIŞLIĞIN GETİRDİĞİ BİR ACELECİLİK"

İsrail'in devam ettirdiği faaliyetin "sömürgeci, yerleşimci devlet geleneğinin bir devamı" olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bu devlet geleneği 19. yüzyılda sömürgeciliğin bitmesiyle beraber sona ermişti. Ama İsrail ısrarla 21. yüzyılda, 19. yüzyıldan kalma bu sömürgecilik geleneğini sürdürmeye çalışıyor. Bu sömürgecilik geleneğinin temel unsuru, yerli nüfus yokmuş gibi davranmak, varsa tamamını yok etmek ve 'Biz geldiğimizde burada hiç kimse yoktu' diyerek dışarıdan taşıma nüfus getirip orada kendi devletini kurmaktır."

Yılmaz, İsrail'in "150 yıl geç kalmışlığın getirdiği bir acelecilikle" olayı soykırıma çevirdiğini ifade ederek "Eğer bu bir soykırım olmazsa, Apartheid sistemi yani ırk ayrımcılığı sistemi olacak. İsrail bu ırk ayrımcılığıyla maruz kalmamak için artık tamamen nüfusu süpürme, tamamen yok etme anlayışıyla saldırıya devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

- "DÜNYA TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR ÇOCUK VE KADIN ÖLÜMÜ"

İsrail'in saldırılarının en önemli delilinin "dünya tarihinde görülmemiş bir şekilde kadın ve çocukların ölüm oranının yüksekliği" olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Hastaneler yok ediliyor, okullar yok ediliyor, aşevleri yok ediliyor, yardım kuruluşlarında çalışanlar yok ediliyor, yardımlara izin verilmiyor. Adeta açlık bir silah haline getiriliyor ve bunun üzerinden biz dünya tarihinde görmediğimiz çeşitte, görmediğimiz vasıfta bir soykırım görüyoruz. Hiçbir soykırımda dünya tarihinde böyle bir çocuk ve kadın ölümü yoktu."

- "BİZ BURADA, İSRAİL'İN ŞAHİTLERİ YOK ETMESİNE İTİRAZ ETTİK"

Yılmaz, bu soykırımın iki şahidi olduğunu belirterek "Bir tanesi UNRWA dediğimiz, Filistinlilerin, Filistinli mültecilerin yaşam hakkıyla ilgilenen, onlara hizmet eden uluslararası kuruluş. Bu kuruluşun en önemli özelliği, İsrail'in sömürgeci, yerleşimci devlet olarak ortaya çıkmasının delilidir" diye konuştu.

UNRWA'nın, Filistin'in, Filistinliler tarafından doldurulduğu zamana ait 1948'e ait, Nekbe dönemine ait delil oluşturduğunu kaydeden Yılmaz, "O yüzden UNRWA'nın kendisi bir delildir. O yüzden UNRWA'yı yok etmeye çalışarak, onu terörist ilan ederek, onun faaliyetlerini yok ederek İsrail bu delili ortadan kaldırmaya çalışıyor" dedi.

İsrail'in halihazırda her türlü uluslararası kuruluşun faaliyetine ve medyaya engel olmaya çalıştığını vurgulayan Yılmaz, "Bunun da nedeni şahit istemiyor olması. İsrail, cinayet mahallinde şahit istemiyor. Bir yandan delilleri yok ediyor, bir yandan da şahitleri yok ediyor. O yüzden de biz burada, İsrail'in şahitleri yok etmesine itiraz ettik. O şahitlerin orada bulunmasını istiyoruz. Bu soykırımın şahitlerinin ve her şeyinin kayıt altına alınmasını istiyoruz. Bugünkü müdahalemizin özü buydu" ifadelerini kullandı.