TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Alt Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Müslümanlara yönelik aşırı baskıcı tutumunun toplumsal depremi tetiklediğini belirterek, "Fransa'nın ve diğer Avrupa ülkelerinin bugünkü refah ortamının sağlanmasında ciddi katkı sağlayan Müslüman toplumu dışlaması, marjinalize etmesi, sözde mücadele edildiği söylenen ırkçı ve faşist düşüncenin daha fazla zemin bulmasına neden olacaktır." dedi.
TBMM Dışişleri Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyonun başkanlığını yürüten Sırakaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fransa'da son günlerde artan aşırı baskıcı ve tedirgin edici durumun, ülkedeki Müslüman toplumun geleceğini tehdit ettiğini söyledi.
Macron'un, Fransa İslam Konseyi ile yaptığı toplantıda, "Ya bizim cumhuriyet kurallarımıza uyarsınız ya da sonuçlarına katlanırsınız." açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Sırakaya, bunun ayrım yapılmaksızın tüm kuruluşların hedefte olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'in, Macron'un isteği üzerine Fransa İslamofobi ile Mücadele Kolektifi'nin (CCIF) kapatılması sürecinin resmi olarak başladığı açıklamasını da anımsatan Sırakaya, CCIF Sözcüsü Marwan Muhammed'in, sivil toplum çalışmalarını engelleyen bu baskıya karşı, genel merkezlerini yurt dışına taşıyacaklarını duyurduğunu dile getirdi.
- "YAŞANANLAR, DIŞARDAN GÖZLEMLENENLERDEN DAHA DERİN"
Macron'un Müslümanlara yönelik aşırı baskıcı tutumunun, ayrılıkçı fikirlerle mücadele yasa tasarısının, toplumsal depremi tetikleyen bir süreç olduğunu belirten Sırakaya, "Cumhuriyet kuralları diyerek sürekli ve yalnızca Müslümanları hedef alan Macron, 2022 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için kendini hazırlıyor. Yaşananlar, dışardan gözlemlenenlerden daha derin." dedi.
CCIF gibi önemli derneklerin kapatılmasının, Müslüman toplumunu korkutarak, marjinalize etme ve sonrasında edilgen hale getirmeyi hedefleyen "Fransa İslamı" projesinin bir parçası olduğunu ifade eden Sırakaya, "Ülkenin halihazırda ekonomik ve sosyal sorunları bulunurken Macron'un, Müslümanları marjinalize ederek dikkatleri başka yöne çekmesi, tamamen popülist söylemlere esir düşmesiyle eşdeğer. Bu popülist söylemler hem Fransa hem Avrupa Birliği hem de insanlık için bir tehdittir." diye konuştu.
Çoğulcu, özgürlükçü, liberal, düşünce özgürlüğü konularında içe kapanan, tek tip insan yetiştirmeyi hedefleyen Fransa ve Batı'nın, hızlı bir şekilde uçuruma yaklaştığını dile getiren Sırakaya, Avrupa kültürünün holiganizm üzerine oturmaması gerektiğini belirtti.
Sırakaya, "Fransa'nın ve diğer Avrupa ülkelerinin bugünkü refah ortamının sağlanmasında ciddi katkı sağlayan Müslüman toplumu dışlaması, marjinalize etmesi, sözde mücadele edildiği söylenen ırkçı ve faşist düşüncenin daha fazla zemin bulmasına neden olacaktır. Bu düşüncenin maliyetini tüm insanlık 2. Dünya Savaşı ile hep birlikte ödedi. Tekrar aynı hesabın önümüze getirilmesine müsaade etmemeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.