12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

''Üniversite öğrencisiyim' diye kandırmış'

ATATÜRK Üniversitesi Kampusu’nda eski sevgilisinin tabancasından çıkan 2 kurşunla yaşamını yitiren 20 yaşındaki Havva Ay’ın babası Aziz Ay, olanları ’kabus’ olarak nitelendirdi. Kızını öldüren fırın işçisi Ferhat Tosun’un kendisini üniversitede öğrenci olarak tanıttığını anlatan baba Aziz Ay, 'Ferhat’a ’Kızım üniversite okuyor. Sen ilkokul mezunusun. Kızımı ’üniversite okuyorum’ diyerek kandırmışsın’ dedim. Ferhat, ’Havva beni istemiyorsa ben de onu istemiyorum’ dedi. Ona güvendim. Olayı duyunca şoke oldum. Kızımın geleceği vardı, kararttılar. Hayali ABD’de okuyup İMKB veya Merkez Bankası’nda çalışmaktı' dedi.

DHA27 Kasım 2012 Salı 07:00 - Güncelleme:
''Üniversite öğrencisiyim' diye kandırmış'
Atatürk Üniversitesi Kampusu’na geçen pazar günü gelen fırın işçisi Ferhat Tosun, eski sevgilisi olan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) 3’üncü sınıf öğrencisi Havva Ay ile tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Ferhat Tosun üzerinde taşıdığı tabancayla Havva Ay’ı biri ensesinden diğeri başından olmak üzere 2 kurşunla vurdu. Havva Ay’ın kanlar içerisinde yere yığılması üzerine Ferhat Tosun aynı silahı çenesine dayayıp ateş etti.

Ağır yaralanan iki genç, ambulanslarla Yakutiye Araştırma Hastanesi acil servisine kaldırdı. Yoğun bakım altında tutulan gençlerden İİBF Ekonometri Bölümü öğrencisi olan Havva Ay, dün saat 23.20’de yaşamını yitirdi. Havva Ay’ın cenazesi, bu sabah saatlerinde otopsi yapılmak üzere Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morguna götürüldü.

Kızlarının cenazesini almak için akrabaları ile birlikte hastaneye gelen Fahriye- Aziz Ay çifti ayakta durmak güçlük çekti.

"Arabasına davet edince tanışmışlar"

Yaşananların bir kabus olduğunu söyleyen 4 çocuk babası Aziz Ay, şöyle dedi:

"Havva, çocuklarımın ikincisiydi. Kendisi ikinci öğretimde olduğu için akşamları okula gidiyordu. Ferhat Tosun, akşamları otomobili ile okulun önüne gelip, ’Ben de sizinle aynı yurtta kalıyorum. Gelin sizleri de götüreyim’ diyerek kızımla birlikte arkadaşlarını alıyormuş. Birkaç kez kızımı arabaya tek almış. Aralarında bir ısınma oluyor. Kızım, çocuğun üniversite öğrencisi olduğunu biliyor. Bunların arkadaşlığı ileri gidince kızım Ferhat’ın üniversite öğrencisi olmadığını ve dengesiz biri olduğunu öğreniyor, arkadaşlıklarını bitiriyor. Bu kez Ferhat kızıma baskı yapıyor. Çocuğum benden çekindiği için derdini bana anlatmayıp halasına söylüyor. Halası beni arayıp durumu anlattı. Kızımla konuştum.

"Kızım ayrılmak isteyince çocuğu karşıma alıp insan gibi konuştum"

O da bana hata yaptığını ve bu kişiden kurtulmak istediğini ancak kurtulamadığını söyledi. Ferhat okullar tatil olunca İstanbul’a gelmiş Havva’yı burada da tehdit etmiş. Bende kızıma ’gelsin görüşelim’ dedim. Ferhat’la buluştuk, yemeğe götürdüm. İki medeni insan gibi konuşup yaptığının hatalı olduğunu söyledim. ’Bu şekilde kız istenmez. Kimin kimsen yok mu?’ diye sordum. ’Babam yatalak hasta. Dayım var’ dedi. Bunun üzerine dayısı ile telefonla konuştum ve tartışınca telefonu kapattım."

"Ferhat'a 'sen ilkokul mezunusun, kızıma bakabilecek misin?' diye sordum"

Telefon konuşması ardından Ferhat’ın kendisine, "Amca ver elini öpeyim. Beni öldür ama Havva’dan ayırma" dediğini anlatan Aziz Ay şöyle devam etti:

"Ferhat’a, ’Kızım üniversite okuyor. Sen ilkokul mezunusun, kızımı ’üniversitede okuyorum’ diyerek kandırmışsın. Yuva kursanız bu yuvaya sahip olabilecek misin ve bakabilecek misin?’ dedim. Daha sonra ayrıldık. Okulların açılması ile birlikte Erzurum’a geldim. Ferhat’ı gittim evinden aldım. Kızımla yüzleştirdim. Çocuk ayrılmayı kabul etti ve Havva’dan özür diledi. ’Havva beni istemiyorsa ben de onu istemiyorum ve Erzurum’u terk edip Ankara’ya yerleşeceğim’ dedi. Ben de ona güvenerek içim rahat İstanbul’a döndüm. Olayı duyunca şoke oldum. 20 yaşındaki kızımın geleceği vardı. Ama onu kararttılar. Hayali vardı. Amerika’da okuyup İstanbul borsası veya Merkez Bankasında çalışmak istiyordu."

CENAZE OTOBÜSLE İSTANBUL’A GÖTÜRÜLDÜ

Otopsi ardından kızı Havva’nın cenazesini akrabaları ile birlikte hastane morgundan alan 1’i erkek 4 çocuk babası Aziz Ay, "Havva, bittim ben. Öldüm, yandım ben. Erzurum küstüm sana. Sana böyle mi teslim ettim çocuğumu Erzurum. Bana böyle mi yapacaktın?" diye ağıtlar yaktı. Havva’nın cenazesi İstanbul’a götürülmek üzere şehirlerarası otobüsünün bagajına konuldu. Otobüsün yanına gelen Havva Ay’ın annesi Fahriye ve Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi öğrencisi olan ablası Hülya Ay, yakınları ile birlikte gözyaşı döktü.

Havva Ay’ın eski sevgilisi tarafından vurulmadan 1 saat önce evlerinde olduğunu söyleyen akrabaları Fikriye Göregen ise "Havva o gün bize geldi. Kendisine sevdiği yemekleri yaptım. Birlikte yemek yedikten sonra sınavı olduğunu söyleyerek acele evden çıktı. Bulaşıkları yıkamadığı için benden helallik istedi. Çok üzüldüm" dedi.

FERHAT'IN HAYATİ TEHLİKESİ SÜRÜYOR

Üniversiteli Havva Ay’ı vurup aynı silahla intihara kalkışan fırın işçisi Ferhat Tosun’un, Yakutiye Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Servisi’nde tedavisi devam ediyor. Doktorlar, Tosun’un hayati tehlikesinin devam ettiğini söyledi.