Vatan candan daha önemli

Yarın 15 Temmuz 2019. Başkan Erdoğan’ın sesine kulak veren yüzbinlerce insanın Türkiye’nin meydanlarında, sokaklarında tek yürek olarak ihanet şebekesine karşı koyduğu şanlı direnişin üçüncü yıl dönümü. Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) kanlı darbe girişimine karşı koyan 251 şehit Hakk’a yürürken üç yıl önce gazilik mertebesine ulaşan kahramanlar o ihanet gecesini anlattı. Türk milletinin yazdığı destanda payı bulunan Savaş Şanlı ve diğer kahramanların hikayeleri kanlı darbe girişiminin yılın dönümünde milletinin vatan ve bayrak sevgisini bir kez daha gösterdi. 

CANIMIZDAN ÖNEMLİ 

FETÖ 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde uçaksavarlardan açılan ateş sonucu göğsünden yaralanarak gazi olan Savaş Şanlı da yüzbinlerce kahramandan sadece bir tanesi. “Tek istediğim vatanın bu hainlerden kurtulması, FETÖ denen illetten kurtulması. Vatanın birliği ve beraberliği benim hayatımdan daha önemli” diyen gazi Şanlı, ihanet şebekesinin yüzsüzlüğünü şöyle anlattı: 

HAİNLER TEHDİT EDİYOR 

15 Temmuz’dan önceki hayatımdan hiçbir şey kalmadı. Eşim, dostum, arkadaşım hep 15 Temmuz’dan sonrası. Hayatım gazilerle, şehit yakınlarıyla ve onlara öncülük etmekle geçiyor. 15 Temmuz davalarını izliyorum, her gün buradayım. Burada FETÖ yakınlarının sözlü saldırılarına, FETÖ’cü sanıkların saldırılarına maruz kalıyoruz. Bizleri sürekli tehdit ediyorlar. ‘Bu masaya, sandalyelere gün gelecek siz oturacaksınız’ diyorlar. 

100 BİN HALİL’İ OLDU 

15 Temmuz’da gerçekleştirilen hain darbe girişimi sırasında şehit olan kahramanlardan biri de Halil Kantarcı idi. İstanbul Çengelköy’de FETÖ üyelerinin açtığı ateş sonucu şehit olan Halil Kantarcı’nın babası Ali (70) ve annesi Fadime Kantarcı (60), Türkiye’nin dört bir yanından kendilerini ziyarete gelen vatandaşların desteğiyle teselli buluyor. Şehit Babası Kantarcı “Her yerden insanlar telefon ederek ‘bizi bir Halil olarak kabul edin’ diyorlar. Hiç tanımadığımız insanlar ‘biz sizin oğlunuzuz’ deyip evimizde misafir oluyorlar. ‘Ben Halil olarak geliyorum’ diyorlar, ben de onları Halil olarak kabul ediyorum. Milletimiz ve yurdumuz için bin tane Halil feda olsun” diyerek duygularını dile getirdi. Oğlu Halil’in evden çıkmadan önce eşi ve çocuklarıyla helalleştiğini, oğlunun şehadet haberini sabah öğrendiğinde hemen İstanbul’a döndüklerini aktaran gözü yaşlı baba “Halil’in çok büyük bir vatan sevgisi vardı. 28 Şubat mağduruydu ve daha 16 yaşına gelmeden cezaevine girdi, 8 sene 3 ay cezaevinde kaldı” dedi. 

KORKMADIM ÇÜNKÜ... 

Darbe girişimi sırasında yaralanan Zonguldaklı Ramazan Çil, İstanbul Boğaziçi Köprüsü’ne gidebilmek için yaklaşık 8 kilometrelik bir yolu yürüdüklerini söyledi ve ihanet gecesi yaşadıklarını şöyle anlattı: Yaralandığım zaman acı hissetmedim, çünkü ölüm korkusu yok. Orada olanların hiçbirinin ölüm korkusu yoktu. İnsanda ölüm korkusu olsa bayrakla silahın üzerine gitmezdi. 

‘ÖLSEM GAM YEMEZDİM’ 

15 Temmuz günü Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde meydana gelen olaylarda darbecilerin açtığı ateş sonucu başından ve vücudundan yaralanan Gümüşhaneli gazi Mustafa Soysal (65), ülkesine sahip çıkmanın gururunu yaşıyor. Tanktan ateş açılmasının ardından başını sıyıran mermi nedeniyle kafasına 10 dikiş atılan ve göğsündeki şarapnel parçalarını gurur madalyası olarak taşıyan Gazi Soysal “15 Temmuz Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’ydı. Kafayı kırdırdık ama ülkeyi teslim etmedik. Irak, Libya, Suriye parçalandı. Demokrasi getireceğiz diyenler bu ülkeleri berbat etiler. Şimdi oralara bakınca ben 15 Temmuz’da ölsem de gam yemezdim.