12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Yargı paketinde büyük sürpriz

Yargı hizmetlerinde verimliliğin arttırılması ve evrensel hukuk normlarına uyumu sağlamayı amaçlayan dördüncü yargı reformu taslağında 'vicdani red'din de olduğu ortaya çıktı.

KEMAL GÜMÜŞ / STARGAZETE.COM26 Kasım 2012 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Yargı paketinde büyük sürpriz
Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesinde sürekli Türkiye'nin başını ağrıtan 'vicdani red' için yeni yargı paketiyle nokta koyulacak. Taslakta 'vicdani red' hakkı tanınmasının yanı sıra, kamu görevlilerinin yargılanmalarında izin şartı ve işkence suçlarında zamanaşımını da kaldırıyor. Taslak yasalaşırsa 'vicdani red' talebinde bulunan kişinin yaşantısı, dünya görüşü ve toplum içindeki davranışları belirlenen komisyonca araştırılacak ve komisyonun vereceği karar doğrultusunda talebi kabul veya reddedilecek.

VİCDANİ RET HAK OLACAK AMA HER VİCDANİ RETÇİYİM DİYEN OLAMAYACAK
Paketteki en önemli düzenlemelerin başında ise 'vicdani red'e denetimli özgürlük getirilmesi ve yerel kamu görevlilerinin adam öldürme, kasten yaralama ya da bunlara sebebiyet verme gibi suçlardan dolayı soruşturulması veya kovuşturulması için izin şartı kaldırılıyor. AİHM'de açılan davalarda Türkiye'nin başını ağrıtan 'vicdani red' için hazırlanan yeni taslakta geniş yer verildiği öğrenildi. Taslak alt komisyondan geçtikten sonra mecliste görüşülecek. Taslak yasalaşırsa 'vicdani red' talebinde bulunan kişinin yaşantısı, dünya görüşleri ve toplum içindeki davranışları belirlenen komisyonca araştırılacak ve komisyonun kararı doğrultusunda talebi kabul veya reddedilecek. AİHM'in Türkiye'yi en fazla mahkum ettiği şikayetler arasında yer alan tutuklama ve tahliyeler konusu da yeni pakette düzenleniyor. 3. pakette tutuksuz yargılamalarda üst sınırın kaldırılması konusunda varılan mutabakatın ardından 4. pakette tutuklamalara karşı etkin bir itiraz mekanizması getiriliyor. Tahliye talebi için yapılan müracaata karşı savcı mütalaası da sanık avukatlarına verilecek ve avukatların bu mütalaaya karşı da beyanlarının alınması güvence altına alınacak. Böylece uluslararası arenada uzun tutukluluk süreleri ve tahliye taleplerine ilişkin sorunlara karşı zor durumda kalan Türkiye, "silahların eşitliğine" uygunluğu geliştirerek çözüm bulacak.

İŞKENCEDE ZAMANAŞIMI TAMAMEN KALDIRILIYOR

İşkenceye "sıfır tolerans" hedefiyle hareket eden Adalet Bakanlığı, bu konuda en somut adımı da atmaya hazırlanıyor. Bakanlar Kurulu'na sunulacak tasarıda işkence suçlamaları karşısında zamanaşımı işlemeyecek. İnsanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilecek işkence fiilini işleyenler için soruşturma açılması için zamanlama sınırlaması ortadan kaldırılacak.

TERFİDE AİHM KRİTERİ
Adalet Bakanlığı, yargı hizmetleri ile ilgili kamuoyunun doğru ve güvenli bilgilendirilmesi amacıyla adliyelere basın sözcülüğü getiriyor. Hakim ve savcıların terfi ve tayin işlemlerinde yeni düzenlemeyi öngören 4. pakette, yargı mensuplarının baktığı soruşturma ve kovuşturmaları terfide en önemli kriter olacak. Yargılama süresinin kısalığı, davaların AİHM ve AİHS kriterlerine uygunluğu da yine hakim ve savcıların terfilerinde etkili olacak.

ASKERİ YARGIYA NEŞTER
Türkiye'de uzun zamandır tartışılan ve yargıda iki başlılık uygulaması olduğu için eleştirilen askeri yargıya da neşter vuruluyor. Yargıya bir bütün olarak bakılan pakette askeri mahkemelerin verdiği kararlar için yeniden yargılanma yolu açılıyor. Mevcut düzenlemede, askeri yargıdaki biri ile AİHM kararları yeniden yargılama nedenine bir gerekçe oluşturmuyor. Sivil yargıda, CMK'nın 311. maddesinde ihlal kararı çıkmışsa buna dayanarak yeniden yargılama istenebiliyor. Yargıda 4. Reform Paketi'nde askeri mahkemelerde insan hakları ihlalleri ile ilgili durumlarda yeniden yargılamanın önü açılacak.

KADINLARA SOYADI ÖZGÜRLÜĞÜ

Yargıda 4.Reform Paketi'nde sosyal hayata ilişkin düzenlemeler de yer alıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi mahkum ettiği "kadınların evlendikten sonra kendi kızlık soyadını eşinin soy ismi olmadan kullanma" konusunda da adım atmaya hazırlanıyor. Mevcut yasal düzenlemede evlenen kadınların kendi soyadını ancak eşinin soyadıyla birlikte kullanabiliyor. Yeni düzenlemeyle evlenen kadınların kendi kızlık soyadını yalnız başına kullanabilmesinin önü açılacak. Bakanlar Kurulu'nun bu düzenlemeyi kabul etmesi durumunda değişiklik Meclis'e gidecek kanun tasarısında yer alacak.