Çalıştığı işyerinden kapı önüne konulan işçi, soluğu İş Mahkemesi’nde aldı. Çalışma saatlerinin 8 saat olması gerekirken 12 saat çalıştırıldığını, hiçbir hakkının ödenmediğini öne süren davacı işçi, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesâi ücreti alacağını talep etti. Davalı şirket avukatı ise davacı hakkında tutulan tutanakların hukuka uygun olduğunu, öğlen yemeği verilmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, haftalık ve yıllık izinlerin kullanıldığını, 8 saatten fazla çalışma iddiasının gerçekle bağdaşmadığını belirterek, iş sözleşmesinin feshinin haklı olduğunu savundu. İş Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı davalı şirket temyiz edince devreye Yargıtay girdi.
DAİRE KARARI BOZDU
İşçilerin öğle molası süresine dair tartışmalara son noktayı koyan Daire, çalışanın günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışmasının beklenemeyeceğine dikkat çekti. Kararda şöyle denildi; “Yasada, ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat ve altı çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört - yedi buçuk saat için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. İş Kanunu’nun 63’üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68’inci maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Günde on bir saate kadar olan çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir” denildi. Mahkeme kararı bozarak tazminata hükmetti.