Ordu'da, arazisindeki fındıkları toplama karşılığında yatalak hasta kayınpederinin kendi evinde bakımını üstlenmeyi kabul eden sanık, zorunlu ihtiyaçlarını karşılamayan ve yürüyemeyecek derecede fiziki, patolojik rahatsızlıkları bulunan kayınpederine eziyet etmeye başladı.
Kendisine yardım edilmediği zamanlarda tuvaletini altına yapmak zorunda kalan kayınpederine çeşitli kereler yumruk, tekme ve sopayla vuran sanık, kendi annesi de dahil olmak üzere akraba ve komşuları hatta eşi tarafından kayınpederine yönelik yemek yedirme, tuvalete götürme, üstünü değiştirme, temizlik ve tedavi gibi yardım girişimlerini de engelledi.
Sanığın eşi, kocası evde olmadığı bir gün halasıyla beraber babasına yemek yedirip üstünü değiştirdi. Daha sonra eve gelen sanık durumu fark edince tepki göstererek kayınpederinin göğsüne ve başına vurarak darbetti. Yaşlı adam, beden travmasına bağlı çok sayıda kaburga kırığı ile akciğer yaralanması ve iç kanama sonucu öldü.
Sanık hakkında açılan davayı görüşen Ordu Ağır Ceza Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu'nun neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu düzenleyen 87. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, 8 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası öngören 'Kasten yaralama sonucu adam öldürme' suçundan mahkum etti ancak cezaya haksız tahrik indirimi uyguladı.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu vurgulanan daire kararında, TCK'nın kasten öldürme suçunun nitelikli hallerini düzenleyen 82. maddesi uyarınca 'beden bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi kasten öldürme' suçundan müebbet hapisle cezalandırılması gerektiği kaydedildi.
Kararda, maktulden sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış olmadığı halde haksız tahrik indiriminin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini yapılmasının da bozmayı gerektirdiği ifade edildi.