'Yeni Van' teslim!

Van'da yapımı tamamlanan afet konutları Başbakan Erdoğan'ın katıldığı törenle hak sahiplerine dağıtıldı.

Burada yaptığı konuşmasında Başbakan Erdoğan, Nasrettin Hoca'nın damdan düşmesi sonrasında doktor arayanlara 'durun durun, bana doktor değil, damdan düşen birisini getirin' dediğini anlatarak, şöyle devam etti:

'Biz damdan düştük. İstanbul gibi bir şehrin büyükşehir belediye başkanlığını yaptım. Büyükşehir nedir biz çok iyi biliriz. Halkına ne kazandırır, şehre ne kazandırır bunu çok iyi biliriz. Biz Vanımızın şu anda bulunduğu noktadan çok daha ileri noktalara taşınmasını istiyoruz. 750 bin nüfusun üzerinde olan her vilayetimizi büyükşehir yaptık. Van, 1 milyon 50 bin nüfusa sahip mülki sınırları itibarıyla, bütün bu güzelliklerin olabilmesi için önümüzdeki seçimlerde Van, büyükşehir belediye başkanlığında, ilçe belediye başkanlıklarında nasıl bir siyasi anlayışın yönetime geleceği de önem taşıyor. Zira Van merkezi, belediye hizmetleri itibarıyla maalesef iyi yönetilmiyor. Şu anda Van merkezine belediye su getirmesi lazım. Van halkına, Vanlı kardeşlerime su dahi getirmiyor. Merkezi hükümet olarak biz getirdik. Şimdi inşallah 47 kilometreden sizin o meşhur suyunuzu getiriyoruz. Bu suyla birlikte Van artık kaynağından çok daha farklı bir suyla kavuşmuş olacak. Gerek büyükşehirlerde gerekse ilçelerde gerçekten hizmet nedir, nasıl yapılır bunu Vanımızda çok daha iyi bir şekilde göreceğiz.



Şu gördüğümüz konutlarla birlikte Van, gönül arzu etmez, ama bir yıl önceki deprem felaketinden sonra bugüne değin bir söz verdik, dedik ki 'inşallah ağustos sonuna kadar biz çok daha güzel bir Van inşa edeceğiz.' Şimdi Van Gölü'ne doğru bakıyorum. Bölgedeki evlerimizi şöyle bir görüyorum, ama bir de aşağıdaki evleri görüyorum şimdi soruyorum, burası mı güzel, aşağısı mı güzel? Evlerinizin camlarından baktığınızda farkı göreceksiniz. Bizim derdimiz şu; Vanlı'ya yakışan neyse biz onu inşa ettik, ediyoruz. Az önce Erciş'teydik oradaki konutların teslimini yaptık, şimdi Van merkezdeyiz buradaki konutların teslimini yapıyoruz. Bütün bu adımlarla beraber sosyal konutların yapımı da hızla devam ediyor. Okullar, hastaneler bütün bunların yapımını da bu arada gerçekleştirdik. Şüphesiz ki depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza hep yandık, yanıyoruz, ama Mevlana'nın sözünü burada da söyleyeceğiz. 'Dün dünde kaldı can cazım, bugün yeni şeyler söylemek lazım'. Bugün yeni şeyler söylüyoruz, yarını farklı şekilde inşa ediyoruz ve Van'ı bir cazibe merkezi yapacak adımları atıyoruz. Depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza bir kez daha Cenabı Allah'tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı diliyorum. Depremde yaralanan ve enkaz altından sağ kurtulan vatandaşlarıma geçmiş olsun diyorum, bu büyük felaket bizlerden ayırdığı kardeşlerimizin yanında 40 bin evin, 3 bin iş yerinin, 9 bin ahırında da kullanılamayacak şeklide yıkılmasına yol açtı.'

-'Van, deprem felaketinin şiddeti karşısında hazan yaprağı gibi savrulmuştu'-

Başbakan Erdoğan, Van depreminin haberini İstanbul'dayken aldığını anımsatarak, felaket haberini duyar duymaz tüm bakanlıklar, kurumlar, valilikler, kaymakamlıklar, Kızılay, sivil toplum örgütleri ve hayırseverlerin harekete geçtiğini, kendisinin de bizzat 10 bakan ile çalışmaları yerinde izlediğini söyledi.

'Silahlı kuvvetlerimiz, emniyet teşkilatımız, sivil toplum örgütlerimiz, diyanet teşkilatımız el ele verdik. İnceledik, gezdik gördük. Kim, nerede, neyi, nasıl yapacak planladık adımlarımızı attık' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

'O gün gördüğümüz manzara çok sarsıcıydı. Bölgenin en önemli şehirlerinden olan Van, deprem felaketinin şiddeti karşısında adete hazan yaprağı gibi savrulmuştu. Bu manzara karşısında yıkılmadık, tam tersine 'Van'ı çok kısa bir sürede hem de eskisinden daha güçlü şekilde ayağa kaldıracağız' dedik ve bugün Van'ı eskisinden daha güçlü şekilde ayağa kaldırdık. Önce depremzedelerimizin acil barınma ihtiyacını karşılamak için elektriğiyle, suyuyla, kanalizasyonuyla her türlü alt yapıya sahip çadırkentleri kurduk, sıcak yemek hizmetini başlattık. Kış mevsimi yaklaştığı için vatandaşlarımızı çadırlarda bırakamazdık, hemen 2 odası, mutfağı, banyosu, tuvaleti olan konteyner kentlerin kurulmasına başladık. Kısa sürede toplam 175 bin nüfusa hizmet veren 30 bin konteynerlik dev bir şehir kurduk. Kış bastırmadan çadır kentleri boşaltıp, bütün vatandaşlarımızı konteyner kentlere taşıdık. Elektrik, su gibi giderlerini de başbakanlık olarak karşıladık.'

-'Bölücü terör örgütü yanlısı birilerinin yaptığı kampanyalara aldanmayın'-

Başbakan Erdoğan, bazı çevrelerin 'efendim bu kadar paralar toplandı, yurt dışından paralar geldi, bu paralar ne oldu?' şeklinde dedikodular yaptığına işaret ederek, 'Siz bu topladığınız paraların acaba ne kadarını Başbakanlık hesabına yatırdınız? Bunu onlara sorun veya yatırıldı mı bunu onlara sorun. Başbakanlığın hesabında toplanan paralar bellidir ve buna milli bütçemizden aktardığımız para bellidir. Şu ana kadar Van'a yatırım olarak aktardığımız para 3 katrilyon 600 trilyondur. Bu dediğiniz yerlerden gelen para birkaç trilyonu geçmez' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

'Biz, buraya böyle girdik. Çünkü burası, 780 bin kilometrekarenin bir parçası bizde sorumluluk mevkindeyiz. Bakın şu anda biz, daha 2 katrilyona yakın buraya yatırım yapacağız. Hani nerede o hayırseverler? Şu ana kadar yardım yapan kardeşlerimin hepsine teşekkür ediyorum, şahsım, milletimim adına. Yani kenarından köşesinden tutsa bile Allah razı olsun diyorum, ama bilesiniz ki böyle bir rakamı biz hayırseverlerden toplamış değiliz. Milletin vergileriyle oluşan milli bütçemizden geldi bu para, milletten geldi, millete döndü işin aslı bu.

PKK yanlısı, bölücü terör örgütü yanlısı birilerinin yaptığı kampanyalara aldanmayın, onlara şunu sorun? 'Siz, Avrupa'da topladığınız paralarla burada ne yaptığınız? Bize onu gösteri' deyin. Hani Van'ın suyu, Van Belediyesi'nin bunu yapması lazım. Niye Van'ın suyunu getirmiyor? Bende belediye başkanlığı yaptım, ama koskoca İstanbul Büyükşehir Belediyesi susuzdu, İstanbul susuzdu. 180 kilometre uzaklıktan Istıranca Dağları'ndan İstanbul'a suyu belediye başkanı ekibi olarak biz getirdik, merkezi yönetimden bir kuruş yardım almadık, Almanya'dan, şurada buradan yardım gelmedi. Van'daki kardeşlerime söylüyorum, lütfen uyanık olun, bu ideolojinin deli gömleğini çıkaralım artık, kardeşlik duygularıyla birbirimizle kucaklaşalım, sarılalım ve bu ülkeyi bölmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Yapılanlar ortada onlar ideoloji dayatıyor, biz hizmet dağıtıyoruz. Diyoruz ki 'biz, milletimizin hizmetkarıyız, Vanlı kardeşimin hizmetkarıyız'. Ne dediler Türk'ü, Kürt'ten ayırıyorlar, ayırabildiler mi? İzmir'inden, Edirne'sinden, Manisa'sından, Rize'sinden, Samsun'undan, Hatay'ından buralara hizmetler geldi mi? Geldi. Hiç kimse beklemedi, herkes taşın altına elini koydu. Neden? Çünkü bu millet İslam gibi yüce bir dinin mensubu ve dinimiz bize ne diyordu; 'Komşusu açken, tok yatan bizden değildir'. Ne diyordu bize 'yaradılanı Yaradandan ötürü sevin'. Biz, Vanlı'yı Vanlı olduğu için sevmiyoruz, Van'da Kürt kardeşlerim var diye sevmiyoruz, Yaradandan ötürü seviyoruz. Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Zazasıyla, Gürcüsüyle, Romanıyla Allah için seviyoruz. Bizim farkımız bu.'

Başbakan Erdoğan, depremin 39. gününde kalıcı konutların temellerinin atıldığını anımsatarak, başta Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay olmak üzere, ilgili bakanlıklar, TOKİ ve yatırımlarda hizmeti geçen herkese teşekkür etti.

Hizmetlerin sıkı bir takip sonucunda kısa sürede yapıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, 'Teşekkür ediyorum, çünkü burayı ihmal etmediler, sürekli gidip geldiler. Zaten bu gidip geliş olmasaydı bu hizmetler bitmezdi. Bu takip, hamdolsun bu eserlerin meydana çıkmasını sağladı. İnşallah daha da güzel olacak işte bugün depremin birinci yıl dönümdeyiz. Söz verdiğimiz gibi 15 bin 341 kalıcı konutu bitirdik, bunları sahiplerine teslim ettik' diye konuştu.