24 TV'de yayınlanan Arafta Sorular programının bu haftaki konuğu oyuncu Ahmet Yenilmez oldu.
İşte Yenilmez'in Arafta Sorular programındaki açıklamalarından bazıları...
15 Temmuz bir darbe girişimi değildir. Buna darbe dersek birileri gelip bu alçaklar için bizden af dilerler. Bunun ismi alenen başarısız olmuş bir işgal girişimidir. Bunun adı 2023'ün T.C. Devletinin 100.yılının gönül hoşluğu ile kutlanmaması adına yapılan işgal girişimidir. Bu tür girişimin, mahkemesi de bellidir üslubu da bellidir. Divan-ı harptir.
Bir netice beklediğim için dert sahibi değilim. Öyle büyük iddialarım yok. Benim ülkemde sorun var, benim medeniyet kardeşlerime zulüm var. Zalime tahammülüm yok. Zalim sadece elinde kırbacı olan değil, öyle alımlı öyle tatlı dilli, öyle güzel gülen zalimler var ki bunlar fark edilmiyor. Benim işim de bu zalimleri göstermek.
Siyasette iştikal eden ve medyada ola, Toplum önünde olan herkese şunu söylüyorum 'Bu millete hafızası zayıf istinadında bulunuldu. Bu milletin hafızası zayıf olsaydı, Anadolu coğrafyası içerisinde kolay tutunamazdı. Bu milletin öyle bir hafızası vardır ki sadece hafızasındakini dile dökmez.' 251 can gitti ve bu tespit edebildiklerimiz. Binlerce gazimiz var. Terör örgütünün içerisinde de pişman olan, hayatı sönmüş insanlar var. Biz bunu neden yaşadık? İstihdamdaki iş gücümüzün %60'dan fazlası mesleksiz, okul bitirme üzerinde bir yerleştirme yapıldıysa biz bunu gene yaşarız.
"Bir süredir göçmeler gündemde. Tabi ki dikkat edilmeli, tabi ki herkes kendi memleketinde yaşamalı. Ama bir insan atasının, babasının mezarını, doğduğu toprakları bırakıp geliyorsa burada hafife alınacak bir sebep yoktur."
Bu milletin asıl problem bu. Bakmıyor ve görmüyor. Kim neye baktırmak istiyorsa ona bakıyor, kim neye inandırmak istiyorsa ona inanıyor. Sİz askerinizle, polisinizle destansı bir mücadele veriyorsunuz ve bir kişi bir tweeti ile her şeyinizi yerle yeksan ediyor. Bir süredir göçmeler gündemde. Tabi ki dikkat edilmeli, tabi ki herkes kendi memleketinde yaşamalı. Ama bir insan atasının, babasının mezarını, doğduğu toprakları bırakıp geliyorsa burada hafife alınacak bir sebep yoktur.
Çok fazla ötekileştirildim, hala kendi mahallemde bile mahalleli olduğumu hissedemedim. İBB seçimlerinde zatın birisi belediye yetkililerine gidip benim kestiğim faturaları istiyor ve alınca inanamıyor. Aynı kişinin bende İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne oynadığı oyunuın faturası var. Yani, biz Allah'a hamd olsun ne yaptıysak arkasında durmuşuzdur, ne yaptıysak arkasında durmuşuzdur.
Uzunca bir süre Gezi olaylarının karşısında olmanın bedelini ödedim, ciddi geçim sıkıntısı çektim. Sadece ben değil, benimle aynı karede olanlar da bunun bedeli ödedi.
Biz onun projelerinde olmayız diye alenen tavır aldılar bana. Beni yakın zamanda hiç televizyonda gördünüz mü? Buradaki arkadaşları suçladığım için demiyorum. Asıl yapılanma aranıyorsa bu kültür ve sanat hayatındadır. Kültür ve sanat camiasındaki arkadaşlarımız güvercin gibidir. Barışın sembolü güvercindir ama en zalim hayvanda güvercindir. Güvercin rakibinin gagasını koparır onun aç ve susuz kalıp ölmesini sağlar. Bizim camiadaki rakiplerimizde böyledir işte.
Bugün ben tiyatrodan ve sanattan ekmek yiyorsam namuslu, delikanlı ve komünist meslek büyüklerimin hürmetinedir.
Çok zengin olmak gibi bir hayalim olmadı. Asla olmadı, paradan çok korkarım. Para benim için lazım olduğu zaman varsa bir anlam ifade eder. İhtiyaç duymadığım an para büyük tehlikedir, ihtiyaç fazlası olan paradan korkarım. Yoksa tabi ki can acıtır ama ihtiyaçtan fazlasından korkarım. İnsan olarakta bir ay sonrasına bir birikim tutmam.