Örgüt içerisindeki hiyerarşik silsilede yönetici pozisyonda bulunan şüpheli Fatih Keleş'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde örgüt elebaşı şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Spor Kulübü'nün başkanı olduğu, 2009-2013 yılları arasında İmamoğlu ile birlikte CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı Yönetim Kurulu'nda görev aldığı, 2014-2022 dönemlerinde Beylikdüzü Belediyesi'nde CHP Meclis üyesi olarak yer aldığı aktarıldı.
İddianamede Keleş'in, örgüt liderinin gizli kasası olduğu, örgütün oluşmaya başladığı dönemden günümüze kadarki olan tüm süreçlerde aktif bir şekilde rol oynadığı ve örgütün en önemli yöneticisi konumunda bulunduğu iddia edildi.
İş insanları ile olan rüşvet görüşmelerini ya da rüşvetin teminine aracılık yaparak para akışını "sisteme" dahil ettiği, para alışverişine ilişkin görüşmeleri İBB Başkanlık konutunda bizzat kendisinin gerçekleştirdiği aktarılan iddianamede Keleş'in, belediye içerisinde başka herhangi bir sıfat ya da sorumluluğu bulunmamasına rağmen İBB'nin Floryada'ki başkanlık konutunu kullandığı vurgulandı.
İddianamede, şüpheli Fatih Keleş'in İBB'ye bağlı iştirakler ile Genel Sekreterlik üzerinden yürütülen ihalelerde etkin rol oynadığı, ihalelerin kime verileceği, hak edişlerin ödenmesi ve davet edilecek firmaların belirlenmesi gibi süreçleri yönettiği, ayrıca iş insanlarının imar, iskan ve ruhsat başvuruları sırasında belediye görevlileriyle yapılan pazarlıklarda rüşvetin belirlenmesi ve aktarılması aşamalarında aracılık yaptığı öne sürüldü.
İddianamede, 2014 öncesi herhangi bir mal varlığı bulunmayan Keleş'in, 2014-2019 arasında 1 arsa ve 1 zeytinliğinin olduğu, 2019 sonrasında ise 1 dükkan, 5 arsa ve 2 ofisin olduğu aktarıldı.
Keleş'in yüzde 100 sahibi olduğu Dörter Mermer Sanayi ve Tic. Ltd. Şti'nin gelir tablosunda 2023'te hiç satış kaydı olmamasına rağmen 2024'te 368 milyon lirayı aşan net satış gerçekleştirdiğinin görüldüğü iddianamede kaydedildi.
ŞÜPHELİ MURAT ONGUN İLE İLGİLİ TESPİTLER
İddianamede, İBB Başkan Danışmanı ve Medya AŞ Yönetim Kurulu Üyesi şüpheli Murat Ongun'un, belediye içinde resmi görev tanımı bu unvanlarla sınırlı olmasına rağmen, örgütte "yönetici" pozisyonunda yer aldığı belirtildi.
Ongun'un, Medya AŞ, Kültür AŞ ve Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığı ile ilgili tüm talimatları verdiği, reklam panolarının kullanımı, bu işlemlerden elde edilecek gelirler, ihalelere katılacak firmaların belirlenmesi, ödemelerin yönlendirilmesi ve sosyal medya–basın yapılanmasının idaresinde etkin rol oynadığı öne sürüldü.
Emniyet raporuna göre Ongun'un, Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde basın danışmanı olarak görev yaptığı, İmamoğlu'nun İBB Başkanlığı sonrasında ise Medya AŞ ve Dijital Medya AŞ'nin yönetimine getirildiği aktarıldı.
İddianamede yer alan tapu kayıtlarına göre, Ongun'un 2014 öncesi taşınmazı bulunmazken, 2019 sonrasında adına 1 konut, 4 arsa, 1 fındık bahçesi ve 1 tarla kaydı işlendiği, üzerine araç kaydı bulunmadığı tespitine yer verildi.
"MADEN SAHALARI ÜZERİNDEN SİSTEME PARA AKTARDI"
İddianamede, "örgüt yöneticisi" konumunda olan isimlerden şüpheli Murat Gülibrahimoğlu'nun ise Cebeci bölgesindeki maden sahalarını, 2019 sonrasında Ekrem İmamoğlu'nun bilgisi dahilinde satın alarak kontrol altına aldığı iddia edildi.
İSTAÇ'a ait resmi hafriyat alanlarının 2021'den itibaren bu maden sahalarına yönlendirildiği, böylece hafriyat gelirlerinin Gülibrahimoğlu'nun şirketleri üzerinden "sisteme" aktarıldığı öne sürüldü.
Gülibrahimoğlu'nun diğer örgüt yöneticileriyle yakın ilişkiler kurduğu, İBB'nin İSTAÇ ve İSFALT gibi iştiraklerinde usulsüz ihaleler aldığı, kamu zararı oluşturacak nitelikte sözleşmeler imzaladığı ve bu gelirlerin bir kısmını örgüt kasasına aktardığı tespitine iddianamede yer verildi.
İddianamede, İSTAÇ AŞ bünyesinde bulunan hafriyat döküm sahalarının Gülibrahimoğlu'nun uhdesine verilerek hafriyat döküm işinde İstanbul'da tekel olmasının sağlandığı, Cebeci maden sahalarına izinsiz ve kaçak dökümler yapıldığı, bunun sonucunda orman alanlarına zarar verildiği ve 2021–2025 yılları arasında çok yüksek tutarlarda suç geliri elde edildiği iddia edildi.
Gülibrahimoğlu'nun, fahiş fiyatlı döküm işlemleri, sahte fiş ve faturalar üzerinden elde ettiği gelirlerin bir kısmını özel jetiyle yurt dışına kaçırdığı, bir kısmını ise şahsi zenginleşmesinde kullandığı iddianamede belirtildi.
ŞÜPHELİ SOYTEKİN'İN KİŞİSEL HESABINA 1,6 MİLYAR LİRA PARA GİRİŞİ
İddianamede, şüpheli Adem Soytekin'in belediyede resmi bir görevi bulunmamasına rağmen örgüt içerisinde "yönetici" konumunda yer aldığı ve inşaat ihaleleri, ödemeler, daire satışları gibi kritik süreçleri yönettiği belirtildi.
Soytekin'in, KİPTAŞ ihalelerinde kimin davet edileceği ve ödemelerin nasıl yapılacağına dair talimatlar verdiği, ayrıca imar, iskan ve ruhsat başvurularında iş insanlarıyla belediye arasındaki rüşvet görüşmelerine aracılık ettiği öne sürüldü.
İddianamede, Beylikdüzü döneminden itibaren örgüt yapılanmasında aktif rol aldığı belirtilen Soytekin'in, Sulkar ve Asoy inşaat şirketleri üzerinden rüşvetin devrini sağladığı, bazı iş insanların alınan daireleri "barter" yöntemiyle yasal gösterme çabasında bulunduğu iddianamede ifade edildi.
Ayrıca, örgüt adına tahsil edilen çek ve nakitlerin Soytekin'in şirketleri üzerinden aklandığı, sahte faturalar kesilerek suç gelirlerinin "sisteme" aktarıldığı belirlendi.
İddianamede, Soytekin'in şirketlerinin örgütün kasası gibi kullanıldığı, MASAK raporlarında ise, 2024 yılı içinde Soytekin'in kişisel hesaplarına nakit 1,6 milyar lira giriş, 1,1 milyar lira çıkış işlemi yapıldığı, şirketlerinde de milyarlarca liralık para hareketinin tespit edildiği belirtildi.
ŞÜPHELİ GÜN VE ÖZKAN'IN ÖRGÜTÜN GİZLİLİK VE TALİMAT SÜREÇLERİNİ YÜRÜTTÜĞÜ İDDİASI
İddianamede, "yönetici" konumunda bulunan diğer bir şüpheli Hüseyin Gün'ün aynı zamanda "casusluk" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandığı hatırlatıldı.
Gün'ün, uzun yıllardır örgüt elebaşı Ekrem İmamoğlu'nun siyasi danışmanlığını yapan Necati Özkan ile yakın ilişki içinde olduğu, ikilinin "Wickr" adlı şifreli mesajlaşma uygulaması üzerinden kod isimlerle iletişim kurarak örgütün gizlilik ve talimat süreçlerini yürüttüğü ifade edildi.
İddianamede, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) raporuna göre, Gün'ün teknik planlamasında yer aldığı "İstanbul Senin" adlı mobil uygulama üzerinden yaklaşık 4,7 milyon vatandaşın kişisel verisinin yasa dışı biçimde ABD ve Almanya'ya aktarıldığı tespitine de yer verildi.
ŞÜPHELİ ERTAN YILDIZ'IN MAL VARLIĞINDAKİ DİKKAT ÇEKİCİ ARTIŞLAR
İddianamede, şüpheli Ertan Yıldız'ın örgüt içinde "yönetici" pozisyonunda bulunduğu ve İBB iştiraklerinden sorumlu kişi olarak örgütün ihale süreçlerinde etkin rol oynadığı belirtildi.
Yıldız'ın, Kültür AŞ, Medya AŞ ve BİMTAŞ dışındaki iştiraklerin ihalelerini yönettiği, bu ihalelere ilişkin gizli belgeleri kendi biriminde toplayarak kazanan firmaları örgüt adına belirlediği ifade edildi.
Ayrıca, ihale bedelleri belirlenirken "sistem payı" adı altında rüşvet tutarlarını önceden kararlaştırdığı, bu paraları çantacılar aracılığıyla toplattığı ve hakediş ödemelerini erkene almak isteyen firmalardan da rüşvet aldığı kaydedildi.
Mali incelemelerde, Ertan Yıldız'ın mal varlığında dikkat çekici artışlara ilişkin tespitlere de iddianamede yer verildi.
İddianamede, tapu kayıtlarına göre, 2014 yılı öncesinde 1 çatı piyesli daire sahibi olan şüphelinin, 2014–2019 yılları arasında 2 mesken, 1 ofis, 6 rezidans ve 1 apartman ünitesi, 2019 sonrasında ise 1 mesken, 3 rezidans, 1 süit villa, 3 arsa ve 1 tarla olmak üzere toplam 14 taşınmaza sahip olduğu belirlendi.




