Milli iradenin sesi Star Gazetesi’nin yazarları ‘Şehir Buluşmaları’nda bu ay, Suriye’deki iç savaşın başlamasıyla birlikte on binlerce mazluma kapılarını açarak bağrına basan Peygamberler Şehri Şanlıurfa’ya konuk oldu. Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, yazarlar Ahmet Kekeç, Sibel Eraslan, Resul Tosun ve Ersoy Dede’nin katıldığı buluşmanın heyecanını günler öncesinden yaşamaya başlayan Şanlıurfalılar’ın, Zeytin Dalı Harekatı ve Bölgeye Etkisi’ konulu söyleşiye ilgisi yoğundu.
ABD’NİN PYD AŞKI
Ersoy Dede’nin moderatörlüğündeki söyleşide harekatı değerlendiren Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, “ABD’nin PYD aşkı acaba sadece Suriye’de bir yerleri işgal etmek için midir? DEAŞ’ ı da buna eklemek lazım. Bir yerleri işgal edecekse bu kadar teferruatlı projelere gerek yok. Bunu çok daha rahat yapabilirdi. Ben bütün bunların sonucunun Türkiye ile alakalı olduğunu düşünüyorum” dedi.
VESAYET SONA ERİYOR
Türkiye’nin istediğinin özgür bir ülke olarak eşit işbirliği olduğunu söyleyen Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD, ‘Bu nereden çıktı, biz ne dersek o oluyordu’ diyerek aşama aşama, gerektiği zaman devreye soktuğu yöntemlerle Türkiye’yi hizaya getirmeye çalıştı. PYD’si de, 15 Temmuz’u da bunun birer parçasıydı. Allah’a şükürler olsun ki hiç birisi tutmadı. Onlarla işbirliği içinde olan CHP gibi bir yönetim göreve gelseydi, o çipler yeniden yerine takabilirdi. AK Parti 2017’deki referandumda o çiplerin yuvalarını vs. yerinden söküp attı, sistemi değiştirdi. Dolayısıyla 2019 vesayet sisteminin ortadan kaldırıldığı bir süreç. Bu düzenleme daha güçlü bir yönetim için yapıldı. Varsayalım CHP iktidara gelirse aynı sistemi, aynı argümanları kullanacak.
SİBEL ERASLAN
SURİYE’DEKİ ACIYI HİSSETTİK
Gazeteci-yazar Sibel Eraslan, “Suriye’de acılar yaşanırken, hiçbir zaman kendimizi oradan ayrı hissetmedik” dedi. Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili gözlemlerini aktaran Eraslan, “Afrin operasyon yeni bir heyecan ve milli bir bütünlük kazanmamız sonucunu doğurdu. Biz 15 Temmuz’dan itibaren cihat ve şehitlik kavramlarını kalplerimize ihya ettik, yeniden yazdık gündeme getirdik. 18-19 yaşlarındaki kızların cihat ve şehitlik için dua ettiklerini gördüm. Cihat ve şehitlik kelimesi yeniden gençlerimizin gündemine girdi. Askerlik şubelerinin önünde yığılmalar yaşandı. Beni, Afrin’e nasıl gidebiliriz’ diye arayanlar oldu. Afrin’de gördük ki hakikatken ordumuz Peygamber Ocağı. 15 Temmuz’da çok acılar çektik, hainler içimizden çıktı. Cumhurbaşkanımızın en yakınından çıktılar. Ama, Afrin ile birlikte asker ve ordu kelimeleri de ihya oldu. Pırıl pırıl parlıyorlar halkın nazarında. 15 Temmuz’dan sonra Afrin çok büyük bir güven tazeleme oldu. Bayrağımız da milli sembol olarak tekrardan gündemde ve önemlilik yerine taşındı” ifadelerini kullandı.
RESUL TOSUN
DİN İLE ALAKALARI YOK
Afrin’de hak ile batılın savaştığını belirten gazeteci-yazar Resul Tosun da, “Kur’an-ı Kerim’in altına bomba koyup, karşısındaki insanı aldatanın dinle alakası olabileceğini söylemek mümkün değil. Özellikle emperyalist güçlerin bölgedeki maşalığını yapan bu Marksist Leninist terör örgütünün Kur’an-ı Kerim’e pusu kurmasını yadırgamıyorum. Bunların inancı yok” dedi. Tosun, “Bunları eğer arkasındaki güçlerle birlikte değerlendirecek olursak, oradaki savaş Türk ordusu ile PKK/PYD’nin değil, Kur’an-ı Kerim’i pusulayacak kadar adileşen dünyadaki emperyalist güçler ile sahih İslam’ın temsilcisi mücahitlerin yaptığı savaştır” diye konuştu. Tosun, “Marksist Leninist ideolojiye sahip olanlar Kur’an-ı Kerim’i tuzaklayabilir. İşin garibi, ‘Biz attığımız her adımı Kur’an-a göre, sünnete göre atıyoruz’ diye ortaya sürülen terör örgütü DEAŞ da bu Marksist Leninist emperyalist güçlerin uşaklarıyla birlikte maalesef Türk ordusuna karşı yıllardır savaşıyor”ifadesini kullandı.
AHMET KEKEÇ
DEAŞ’I ABD KURDU
Terör örgütü DEAŞ’ın sınırımızın dibinde konuşlandığı yerleri bir süre sonra boşalttığını hatırlatan gazeteci-yazar Ahmet Kekeç, “Çünkü bu örgüte karşı savaştığını söylenen Batı ittifakının desteklediği PYD, sözde büyük zaferler kazanarak bu bölgeleri ele geçirdi. Oysaki biz bu örgütü Rakka Operasyonu’ndan sonra, bunu da İngiliz BBC Televizyonu gösterdi, ABD güçlerinin mihmandarlığında tahliye edilirken gördük. Bölgede 80’ini aşkın koalisyon ülkesi var, bunlar sözde DEAŞ’a karşı savaşıyor. Ama DEAŞ’a karşı savaş sırasında oluşmuş bir zayiatı ben gazeteci olarak bilmiyorum” dedi. Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı’nda DEAŞ’la karşı karşıya geldiğini hatırlatan Kekeç, “Bab’da çok ciddi bir savaş oldu. Türkiye gidinceye kadar ben bu örgütle savaşan bir güç hatırlamıyorum. Kaç kişi öldürdüler, nasıl bir Telafer ortaya çıktı bilmiyorum. Yani DEAŞ dediğimiz, başka bir terör örgütü meşrulaştırmak için uydurulmuş bir dış yapım” diye konuştu.
ABDULLAH ERİN / ŞANLIURFA VALİSİ
KİRLİ OYUN BOZULDU
Vali Abdullah Erin, ısrarla ve inatla ayrıştırılmaya ve bölünmeye çalışılan Türkiye’nin bu kirli oyuna gelmediği ve ortaya konulan milli mücadele ruhunun şer güçlerin hain planlarını bozduğunu dile getirdi. Erin, Türk Silahlı Kuvvetleri’miz, polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucularımız, büyük bir fedakarlık örneği göstererek, canlarını veriyorlar. Allah hepsinden razı olsun. Bize, siyasete, işadamlarına, kamu yöneticilerine düşen görev, onların açtığı bu alanları korumak, ekonomik ve sosyal olarak kalkındırmaktır” dedi.
NİHAT ÇİFTÇİ / BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI
BAHARI KIŞA ÇEVİRMEK İSTEDİLER
Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, 2002 yılında AK kadroların iktidara gelmesi ile Türkiye’de ve bölgede çok büyük yatırımların yapıldığını, bunun da terör örgütlerinin huzurunu bozduğunu söyledi. Çiftçi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde başlattığı çözüm sürecinin bölgeye getirdiği bahar havasının, dış güçler tarafından desteklenen terör örgütlerinin içerdeki işbirlikçileriyle beraber kışa çevrilmeye çalışıldığını hatırlattı. Başkan Çiftçi “Bunları destekleyen, aramıza ve maalesef devletin organlarına sızan hainler; Gezi olayları, 17-25 Aralık, çukur terörü ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimiyle kendini gösterdi. Ancak beraberliğimiz bunlara geçit vermedi” dedi.
MAHMUT BARUT / Ş.URFA MÜSİAD BAŞKANI
TOPRAKLARA SAHİP ÇIKACAĞIZ
Şanlıurfa MÜSİAD Başkanı Mahmut Barut, şehrin Suriye’ye en uzun sınırına sahip olduğunu hatırlattı. Zeytin Dalı Harekatı’nın amacının Türkiye’nin en uzun kara sınırını teröristlerden temizlemek olduğunu vurgulayan Barut, “Çok şükür başarıya ulaştık. Biz iş dünyası ve MÜSİAD olarak en başından beri bu harekatı destekliyoruz, devletimizin ve hükümetimizin alacağı kararları da desteklemeye devam edeceğiz” dedi. Barut, “Sınırımızdaki teröristleri bozguna uğratan Mehmetçiğimizi kutluyorum. Bundan sonra bize düşen görev aziz şehitlerimizin emanet ettiği bu topraklara sahip çıkmaktır” ifadelerini kullandı.
Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Faruk Bayuk, İl Müftüsü İhsan Açık’ın da katıldığı söyleşinin ardından toplu fotoğraf çekildi.