Cinayet Eylül 2011'de Karataş İlçesi'ne bağlı Adalı Köyü ile dalyan arasındaki Taşlıyolak mevkiinde meydana geldi. 17 Eylül günü köylüler, hayvanlar tarafından parçalanmış ve çürümeye yüz tutmuş bir kadın cesedi bulunca jandarmaya haber verdi. Jandarma, 22 yerinden bıçaklanarak öldürülen ve tanınmayacak haldeki kadının kimliğini olay yerinde bulduğu yırtılmış kağıt parçaları sayesinde belirledi. Jandarma Kriminal Laboratuarı'nda birleştirilen kağıt parçaları 5 Eylül İstanbul - Adana, 23 Eylül Adana - İstanbul gidiş dönüş uçak bileti olduğu anlaşıldı. Yapılan araştırmalar sonucunda biletin 10 Eylül 2011'de Hollanda'dan Türkiye'ye giriş yapan Hülya Güler'e ait olduğu belirlendi. Maktulün kimliğine ulaşan jandarma, çobanlardan da olay günü bir kişinin geldiğini ve birkaç kez arayıp cep telefonundan herhangi yaramaz bir şey olup olmadığını sorduğunu öğrendi.
Cep telefonunun sinyalini takip eden jandarma, katil zanlısı Göksal Pekayılan'ı cesedin ortaya çıkışından 8 saat sonra yakaladı. Suçunu itiraf eden Pekayılan, nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Sivas Cezaevi'nden izinli olarak çıktığı ancak geri dönmediği belirlenen Pekayılan, kuzeni Hülya Güler ile birlikte yaşadıklarını anlatarak, “Denize girip çıktık. Hollanda'da Ferguson isimli bir sevgilisinin olduğunu söyleyince sinirlenip ekmek bıçağıyla sırtından bıçakladım. Ölünce ağladım. Eşyalarını da kimliği bilinmesin diye sazlığa attım. Kredi kartlarını yanıma alıp, bankadan para çektim” dedi
Adana 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren yargılamada kız kardeşi ile Pekayılan arasında duygusal yakınlaşma olduğunu açıklayan Mehmet Güler, “İnternet üzerinden görüşüyorlardı. Göksal, 2 bin 500 Avro paraya ihtiyacı olduğunu, bu parayı öderse aldığı bir ceza nedeniyle hapse girmekten kurtulacağını söyledi. Kardeşim para göndermeyince bu kez beynindeki rahatsızlık nedeniyle ölmek üzere olduğunu bir an önce ameliyat olması için para gerektiğini söyleyip tekrar para istedi. Kardeşim de para gönderemeyeceğini, ameliyat masraflarını karşılayabileceğini söyledi. Israrla para istemesi üzerine kardeşim Göksal'ı tedavi ettirmek için Türkiye'ye gitti. Burada da parası için öldürülmüş” dedi.
Karar duruşmasına çıkan Göksal Pekayılan, cinayeti gibi para için değil, aldatıldığını duyduğu için işlediğini öne sürdü. Karar duruşmasında son sözlerini söyleyen Pekayılan, “Hülya ile birbirimizi seviyorduk. Olay günü beni aldatıp, aldatmadığını sordum. Aldattığını, Hollanda’ya gidince de aldatacağını söyleyince nevrim döndü. Kendimi kaybettim. Kredi kartından olaydan sonra bin 500 TL çektiğim doğru. Şifresini kendi vermişti. Yağma amaçlı öldürmedim. Para sorunu yoktu. Pişmanım” diye konuştu. Mahkeme heyeti, sanığı “kasten insan öldürmek” suçundan önce müebbet hapse mahkum etti. Pekayılan'ın iyi halini göz önünde bulunduran mahkeme cezayı 25 yıla indirirken kredi kartın kötüye kullanılması” suçundan 3 yıl 4 ay ceza verdi.