19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Ahlaksız Bir Toplum Yaşayamaz

Doç.Dr.Ahmet Yıldızhan’ın Ogreti.net’te yayınlanan makalesinden bir bölüm:

17 Nisan 2017 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Ahlaksız Bir Toplum Yaşayamaz

Ahlaksız bir toplum neden yaşayamaz?

 

Ahlak kişilerin ve toplumların uymak zorunda oldukları iyilik, güzellik ve doğruluk içeren davranış biçimleri ve kurallarıdır. Ahlaklı olmak kişinin yaratılışında vardır. Bununla birlikte iyi ve güzel huylar hem toplum içinde yaşayarak hem de eğitimle kazanılabilir ve de geliştirilebilir.

Ahlak öylesine önemlidir ki, tarih boyunca toplumlara gönderilen peygamberlerin birinci görevi insanları imana çağırmak ve onlara ahlak kurallarını vaaz etmek olmuştur.

Erdem, ahlakın övdüğü niteliklerin genel adıdır. “Öğreti”de bulunan “50 Erdem”in tamamına yakını aynı zamanda ahlakla da ilgilidir. Ahlakla ilgili olanların toplamına doğrudan “Öğreti Ahlakı” adını verebiliriz. Bir kişi “50 Erdem”in tamamına sahipse aynı zamanda ahlaklı bir kişi demektir. Yani “Öğreti”deki erdemlerin tamamına sahip olması o kişinin aynı zamanda ahlaklı olmasını da garanti eder. Böylece “50 Erdem” ahlaklı olmayı kapsadığı gibi, ilaveten “cesur olmak” , “sabırlı olmak” gibi erdemleri de içerir. Bu nedenle “50 Erdem”in tamamına sahip bireylerden oluşan “İdeal Toplum” hem bütünüyle ahlaklı hem de fazladan bir takım erdemlere sahip şahane bir toplumdur.

Bir kişinin veya toplumun “Öğreti Ahlakı”na sahip olması çok önemlidir. Çünkü bu tam olarak tanımlanmış, aklın süzgecinden geçirilerek sınırları çizilmiş, “Çoklu Erdem” içeren bir ahlaktır. Kişi akılcı ve kapsamlı bir ahlaki değerler sistemine bağlanırsa ayakları yere daha sağlam basar, ahlaklı ve itibarlı bir yaşam sürer. Ayrıca mutluluğu da daha kolay yakalar.

Bu ahlak, yapay zeka alanında ve robot teknolojisinde de kullanılabilir. Sadece insanların değil robotların da etik değerlere sahip olmalarında sayısız faydalar vardır. Bu bağlamda “Öğreti Ahlakı” robotlar açısından da çok önemlidir. Robotlar “50 Erdem”in tamamına sahip olurlarsa çok daha risksiz, emniyetli,  huzurlu ve barışçı bir dünya kurulmuş olur.

Ahlaksız bir toplumun yaşaması ve varlığını sürdürmesi mümkün değildir. İnsanoğlunun ve diğer varlıkların kurtuluşu ancak ahlaklı toplumlar inşa ederek olacaktır.

Evrenin değişik yerlerinde bulunan farklı varlıkların farklı değerleri ve değer yargıları olabilir. Ancak onlar da kendi anlayışları içinde sevmeli, vermeli ve erdemli olmalıdırlar. Çünkü ahlaksız bir toplum yaşayamaz.

Aşkın bir güce inanmak ve bir gün gelip bu gücün karşısında hesap verileceğine iman etmek ahlakın temelini sağlamlaştırır. Ancak “sekülerahlak”ın varlığı da bir gerçektir. Çünkü ahlak, vicdan ve adalet duygusu insanın içinde doğuştan mevcuttur. Akıl da bizzat ahlaklı yaşamayı vaaz eder. Akıllı insan erdemlidir ve erdemli yaşamanın hem kendisi hem de toplum için daha yararlı olduğunu bilir. Yani kişisel ve toplumsal menfaat de ahlaklı yaşamayı gerektirir.

Ahlaklı kişi ve toplumların Allah’ı bulmaları, O’na yaklaşmaları daha kolay olur. Ahlaklı bir yaşam tarzını benimseyenler bilgeliğe de daha kolay ulaşırlar. Bilgelerse Allah’ın seçilmiş, şanslı kullarıdırlar. Onlar huzur içinde yaşarlar.

Bir insan ne kadar akıllı ise o kadar da erdemli ve ahlaklıdır. PlatonSokrates’i tanımlarken “O, tanıdığımız insanların en iyisi, en adaletlisi ve en bilgesiydi” diyor. Öyleyse, sahip olduğu bu erdemleri göz önünde bulundurarak Sokrates’in tarihteki en akıllı kişilerden birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ahlaklı kişi ve toplumlar övülmeli, takdir edilmeli ve daima hayırla anılmalıdırlar. Allah ahlaklı kişileri, toplumları çok sever ve yüceltir.

Ya Rabbi! Sen ahlaklı kişi ve toplumları daima aziz kıl…