Türkolog Şinasi Tekin, Türk dili üzerine yeni yaklaşımların önünü açacak bir eser sunmuş bizlere. 2001’de ilk kez yayımlanan İştikakçının Köşesi adlı kitabın uzunca bir süre yeni baskısı yapılmamış. Tekin’in Tarih ve Toplum Dergisi’nde yayımlanan makalelerini bir araya getirildiği kitabı son olarak Dergâh Yayınları’ndan gözden geçirilmiş baskısıyla raflarda yerini aldı.
İştikakçı kelimesi özel olarak yazar tarafından bulunmuş bir kelime. “Yırtan, paralayan, biçip doğrayan” anlamında kullanılmış. Yaygın kullandığımız Türkçe kelimelerin geçmişi araştırılmış. Pasaport, vize, köşk, oruç, il, ev-bark, bodun, üzengi gibi kelimelerinin kökeni ve neye dönüştüğü anlatılmış mesela. Şinasi Tekin “Yazı Yazmak Nereden Geliyor?” diye sormuş. Çin ve Bizans kaynakları miladi 6.asırda Türklerden söz etmiş örneğin. Etimolojik çalışmalara meraklıları kendine çeken bir yanı var.
İlgilisini cezbeden detaylar saklı satır aralarında:
“Bir lügatsız iştikakçı, bir lügatsız filolog, “kitapsız” yani “dinsiz, imansız”bir adem oğlu gibidir. Vaktiyle bir alim lügatın gerekliliğini şöyle ifade etmişti: Önemli olan, tehlikeli olan kelimeler, bildiğimiz veya bildiğimizi sandığımız kelimelerdir.Bunlar için tekrar, ısrarla ve inatla lügat karıştıracağız.”
İştikakçının Köşesiyeni varsayımlara açık bir kitap, bambaşka sonuçlara ulaşmak isteyenlere rehber olacak nitelikte. Mesela Uygur alfabesinin Osmanlı’da Anadolu’da uzun zamanlar kullanıldığından bahsediliyor. Bir diğer önemli bilgi de ünlü İtalyan gezgin Marco Polo’dan aktarılmış.13.yüzyılda gezdiği Anadolu’yu şöylece tanımlıyor Polo: “Dağ taş Türkmen dolu… Herkes Türkçe konuşuyor. Buralara ‘Turchia’ demek evlâdır.”
İştikakçı, kelimeleri irdelerken, belli kuralları takip ediyor ve neden kesip biçtiğini anlatıyor. Yer yer kitabın sonundaki hayli geniş tutulmuş dizinden de faydalanılmış. “Etimoloji çalışmaları yapmak birçok dilde hakimiyet gerektirir. Türkçe özelinde söyleyecek olursak: Göktürkçe, Uygurca, Karahanlıca, Eski Anadolu Türkçesi vs. gibi adlandırmalarla ifade edilen Türk dilinin tarihi şivelerine hâkim olmak; Türklerin tarihi komşuları ve sürekli etkileşim hâlinde olduğu halkların dillerini bilmek; dinî-tarihî-kültürel açıdan büyük ortaklıklar/birliktelikler dolayısıyla Arapça ve Farsça dillerinde araştırma yapabilmek ve nihayet modern Türkoloji araştırmaları için İngilizce, Almanca, Rusçadaki litaratürü takip edebilmek gerekir.” Türk dili eğitimi alanlarının dışındaki okur kitlesini aydınlatmayı amaçlayan çalışma, sıkmadan ve yormadan merakı diri tutacak bir üslupla yazılmış.
İŞTİKAKÇININ KÖŞESİ
ŞİNASİ TEKİN
DERGAH YAY. İNCELEME.