Yahya Kemal’in Darülfünun’dan öğrencileri meşhur İkbal Kıraathanesi’nde hemen hemen her gün bir araya geliyor, Mütareke’nin dağdağalı günlerinde memleket meseleleriyle meşgul oluyorlardı. Anadolu’daki millî harekete ilgi duyan ve fikirleriyle desteklemek isteyen gençler, İkbal’in bir köşesinde günlerce münakaşa ederek bir dergi çıkarmak için karar almışlardı. Bu dergi İstanbul yönetimine ve zihniyetine adeta bir tepkiydi; çünkü Damat Ferit Paşa’nın yaveri Tarık Mümtaz Göztepe, o günlerde İstanbul’un havasını yansıtan ve özellikle Beş Hececi’lerin yazdığı Ümit dergisini çıkarıyordu. Kaldı ki, Ümit başından sonuna kadar “İstanbulcu”ydu; oysa Yahya Kemal’in öğrencileri, “Anadolucu” bir dergi çıkarmak ve millî harekete fikren katılmak düşüncesindeydiler.
İkbal Kıraathanesi’nde düşünülen ve fikrî altyapısı hazırlanan bu “Anadolu”cu derginin ismi ise henüz belli değildi; listeler hazırlanmış ve orada bulunanlar birer isim teklif etmişti. Ahmet Haşim de ferdiyetçiliğini öne çıkardığı Haşhaş ismini önermişse de kabul görmemiş, sonunda Dergâh ve Zaviye isimleri kalmış; ancak Yahya
Kemal’in “İthaf” şiirindeki mistik edayı hatırlatan Dergâh derginin ismi oluvermişti.
İlk sayısı 15 Nisan 1921’de yayımlanan Dergâh’ın Yazıişleri müdürlüğünü geleceğin edebiyat tarihçisi Mustafa
Nihat Özün üstlenmişti.
MİLLİ MÜCADELE’NİN DERGÂH’I
Anadolu’da cereyan eden Millî Mücadele’yi desteklemek için yolan çıkan Dergâh dergisi, aynı zamanda edebiyat, şiir, felsefe, psikoloji, güzel sanatlar, mimari, şehir yazıları, tiyatro, hikâye yayımlamıştı. Dergâh’ın ilk sayısında kimler yoktu ki? Yazı ve hikâyeleriyle Yahya Kemal “Üç Tepe”, İsmail Hakkı “Kerbela’ya Giden Derviş”, Mustafa Şekip “Sanatın İçyüzü”, Yakup Kadri “Erenlerin Bağından”, Mehmet Halit “Eşrefoğlu”, Hamit Sadi “Sakarya”, Abdülhak Şinasi “Alev Muharriri Ali Zeki Bey ve Romancılık”, Halide Edip “Efe’nin Hikayesi”; şiirleriyle Ahmet Haşim “Bir Günün Sonunda Arzu”, Emin Recep “Çiftlikten Mektup”, Necmettin Halil “Kapanmaz Yaralar”, Ahmet Hamdi “Sonbahar”, Arif Dündar “Edirne’de Sultan Selim”, Öksüz Aşık “Dağlar” derginin ilk sayısında katkıda bulunmuşlardı.
Millî Mücadele günlerinde “Anadolu’dan” yana tavır alan ve destek çıkan Dergâh dergisi, sanat ve edebiyat çevrelerinde hiç beklenmedik bir ilgiyle karşılanmış ve adından sıkça bahsettirmeye başlamıştı.
Yahya Kemal ve arkadaşlarının öncülüğünde yayımlanan ve Anadolu’nun atmosferini taşıyan Dergâh dergisi, aşağı yukarı yüz yıl sonra Dr. Arslan Tekin ve Dr. Ahmet Zeki İzgöer’ün gayretleriyle Latin harflerine aktarılarak Türk Tarih Kurumu tarafından dört cilt halinde meraklısının ilgisine sunuldu.
KÜLTÜR TARİHÇİLERİ İÇİN HAZİNE
Dergâh’ın çeviriyazı çalışmasına sunuş yazan Arslan Tekin, Dergâh’ın millî edebiyatın çok önemli periyodik bir yayını olduğunu ve derginin yazarlarının Anadolu Harekâtını desteklediklerini belirterek Kuvâ-yı Milliye’nin her zaferinde Dergâh’ın bu sevinci okuyucularıyla paylaştığını kaydediyor. Arslan Tekin’e göre, dergiyi önemli kılan asıl husus, “millî edebiyatın da temel taşları olacak ve geleceğe güçlü bir edebiyat köprüsü kuracak yazar ve şairlerimizin, sonu belirsiz Millî Mücadele’ye duydukları sonsuz güvendir. Dergâh ediplerinin büyük bir heyecanla Anadolu Harekâtıyla bütünleşmeleri tarihî bir vakıadır”.
10 Nisan 1921-5 Ocak 1923 tarihleri arasında 42 sayı yayımlanan Dergâh, başta Yahya Kemal olmak üzere, Mehmet Emin Erişirgil, İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Mustafa Şekip Tunç, Mehmet Fuat Köprülü, Mustafa Nihat Özön, Ahmet Hamdi Tanpınar, Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu, Hasan Alî Yücel, Abdülhak Şinasi, Ahmet Haşim gibi devrin ve geleceğin büyük edebiyatçılarına sayfalarını açmış bir dergiydi.
Yakın siyasi ve edebiyat tarihimizin önemli ayrıntılarını öğrenmek isteyenler, araştırmacılar, kültür tarihçileri, üniversite öğrencileri ve edebiyat tarihine meraklı okuyucular Arslan Tekin ve Ahmet Zeki İzgöer’in gayretleriyle hazırlanan ve Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanan dört ciltlik bu değerli külliyatı mutlaka edinmelidirler.
Dergâh I-IV,
Haz. Dr. Arslan Tekin ve Dr. Ahmet Zeki İzgöer
Türk Tarih Kurumu Yayınları