ZEYNEP DELAV
Bir kurguyu ilkin damperli bir kamyon olarak düşünürsek, Gökhan Yılmaz’ın o kamyonun bütün parçalarını tek tek ayırıp, iyice kurcaladığını bazen kendini bir cıvata yerine koyup iki parçayı birleştirmek için kullandığını, bazen her şeyi toplayıp toplayıp, kamyonun damperine kum doldurup kürek kürek savurduğunu görürüz...
Her bir öyküde, beklenmedik bir zamanda o küreği kafamıza indiriyor dan dan dan... Toplamda yirmi üç öykü bulunan “Biraz Kuşlar, Azıcık Allah” isimli öykü kitabında, Sargılı Öykü, Bebekrizantem, Nokta, Aciz memuru, Ömürilik soğanı, Hava Dumuru, Okuma Parçası, Hurdahaş diye öykü isimlerini sayayım siz de isimleri bunlar ise, öykülerin kendileri nasıl diye tahminlerde bulunun. Gökhan Yılmaz’ın ilk kitabı “Biraz Kuşlar, Azıcık Allah” bilinç akışının yanında, ilkokulda parça parça verilen fişler misali birleştirince anlam kazanıyor. Birleştirme mesafesi size sayıklama gibi görünmesi gerekirken hiç de öyle olmuyor, dil hakimiyeti, cin gibi bir üslup, görmediğiniz ama görmeniz gereken bir rüya anlatıyor gibi adeta, okudukça “hava” değil, öyküler sizi “dumur” a uğratıyor.
Oğuz Atay’ ın, James Joyce’ un o ne zaman belli olmayan anlık nefessiz bırakmaları Gökhan Yılmaz’da da var ama en büyük fark şu ki; mizah, Gökhan Yılmaz’ın öykülerinde hep var.
Travma, sorgulama, yüzleşme hep var ama gülmekte var.
Sosyolojik, psikolojik düğümleri çözme derdi sürekli başrolde, mesela Aciz Memuru öyküsünde, haciz memurları, haçlı seferleri metaforu, baba, oğul derken karabasan gören bir çocuğa eşlik ettiğiniz de oluyor. Karakterlerinde, -ler dediğime bakmayın bir tek karakter var, bir erkek çocuk var, bazen büyüyüp genç olan, bazen hayata yabancı, çoğu zaman irdeleyen, ısrarcı, bir annenin acılardan düğüm düğüm olan boğazını görebilecek kadar da ince ruhlu, ama “ruh diyor, peygamber demiyor”
Gökhan Yılmaz’ ın öyküleri Lacivert, Öykü Teknesi, Melantis, Kül Öykü, Dergah, Yeniyazı, Özgür Edebiyat, Kitap-lık ve Notos Edebiyat dergilerinde yayımlandı.
Biricik ego’nuza iyilik yapıp, Hiçtenlikle öykü okumak istiyorum diyorsanız, Gökhan Yılmaz’ ın “Biraz Kuşlar Azıcık Allah” isimli öykü kitabındaki kurguyu buran ama çok güzel olan o öyküleri “tavsiye ederim, ne kadar isterseniz salık veririm. Beğenmezseniz salıveririm ama pişman olmayacaksınız. Olursam? Ya olursam? Olursan ağzını gebertirim. Kabul!”