2 Mayıs 2024 Perşembe / 24 Sevval 1445

Hicaz’ın tarihine dair çarpıcı bilgi: Yerleşimleri Babil sürgününe kadar gider

Hicaz bölgesinin tarihinin ele alındığı 'Hicaz Yahudileri' eseri kitapseverlerin beğenisine sunuldu. Bölgenin siyasi ve sosyal yapısının anlatıldığı kapsamlı eserde, Yahudiler ile Araplar arasındaki ilişkiler incelendi.

TM Dijital Haber Merkezi22 Aralık 2019 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Hicaz’ın tarihine dair çarpıcı bilgi: Yerleşimleri Babil sürgününe kadar gider
Kopernik Kitap, Mustafa Baş’ın Hicaz bölgesinin tarihini ele aldığı “Hicaz Yahudileri” eserini kitapseverlerin beğenisine sundu.
 
292 sayfadan oluşan kapsamlı eser, Hicaz bölgesinin tarihi, siyasi ve sosyal yapısı, Yahudiliğin Hicaz’da yayıldığı yerler, dini uygulamaları, Yahudiler ile Araplar arasındaki ilişkileri incelemektedir.
 
Kitaba göre Hicaz bölgesi cennetten sonra Hz. Âdem ile Hz. Havva’nın yeryüzündeki hayatlarını birleştirdikleri coğrafya olması itibarıyla insanlık tarihi açısından önem taşır. Ayrıca bölge Kur’an’da referans yapılan Güney Arabistan’dan kuzeye gerçekleştirilen yaz kış seferlerinin uğrak noktası olmasının yanında, Mekke ve Medine gibi önemli dini merkezleri de içine alır.
 
“HİCAZ: İKİ ŞEYİ BİRBİRİNDEN AYIRAN SINIR”
 
“Hicaz, coğrafi bölge olarak Arap Yarımadası içerisinde yer almaktadır. Bu bölgeye Hicaz adının ne zaman verildiği kesin olarak bilinmemekle birlikte, bölgenin Cahiliye Dönemi’nde de bu isimle anıldığı kaynaklarda yer almaktadır. Hicaz, sözlükte ‘iki şeyi birbirinden ayıran sınır, engel’ anlamına gelmektedir. İsimlendirilmesi ve sınırları ile ilgili farklı görüşler ileri sürülen Hicaz; Necd ile Tihame veya Necd ile Serad, Şam, Gavr ve Badîye’nin arasını ayıran bölge olduğundan bu isimle anılmaktadır.”
 
“YAHUDİLERİN VARLIĞI BABİL SÜRGÜNÜNE KADAR GİDER”
 
İslam’ın ortaya çıktığı dönemlerde Hicaz bölgesinde Yahudilerin varlığı görülmektedir. Yazara göre bölgedeki Yahudilerin varlığı binlerce yıl önce gerçekleşen Babil sürgününe kadar gider.
 
“Hicaz bölgesinde birçok Yahudi kolonisi açık bir şekilde görülmektedir. Bu kolonilerin, Hicaz bölgesine kabileler halinde geldikleri ve Medine, Maknâ, Vâdilkurâ, Fedek, Teymâ, Hayber ve Tebük gibi genellikle sulak olan arazilere yerleşmiş oldukları anlaşılmaktadır. Bu koloniler, küçük kabileler ve birbirine bağlı sağlam topluluklar halinde Arap Yarımadasında, Akabe Körfezi’ndeki Eyle Limanından Umman’a, Medine’den Bahreyn’e kadar yayılmışlardır.”
 
Hicaz bölgesinin tarihi ve Arap-Yahudi ilişkileri üzerine okuma yapmak isteyen okurlar için “Hicaz Yahudileri” eseri yararlı bir kaynak olacaktır.