12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

King’i içinde yaşatan bir kara roman

Her eser onu icra edenin zihniyetinden, yaşantılarından, duygularından süzülüp öyle ortaya çıkar. Bu bağlamda bir eseri anlamlandırmak için eserin yazıldığı döneme ve yazara hakim olan zihniyetin, duyguların, yaşanmışlıkların izlerini sürmek gereklidir.

Onur Akbaş7 Ocak 2015 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
King’i içinde yaşatan bir kara roman

Ancak ortaya konulan romanlar fantastik, bilim-kurgu ya da gerilim romanı olarak ortaya çıkarsa daha çok yazara veya eserin yazıldığı döneme yahut eserin anlattığı döneme hakim inanışlardan yola çıkmak gerekir. Bu tür romanlarda yaşanmışlıklar sadece duygulara tesiri bakımından ele alınır.

Stephen King’in “Revival” isimli romanı da bu türden bir eser. Şeytan ve ahiret imgesi etrafında kaleme alındığını düşündüğümüz roman, yazarının “Rolling Stone”da verdiği röportajdaki ifadelerine göre otobiyografik bir özelliği de sahip.

Bizi küçük bir kasabada yarım yüzyıl öncesine götüren yazar asker oyuncakları ile oynayan bir çocuğun Morton isminde ürkütücü ve enteresan bir adamın gölgesini üzerinde hissetmesiyle heyecanlı bir şekilde okurunu romanının içine alıyor.

Yazar sürükleyici ve ürpertici olaylar etrafında “başka bir hayat”ı ve şeytanı sorguluyor. Dinler konusunda birçok diyaloğu içinde barındıran romanla ilgili yazar, bu diyaloglardan yola çıkarak kendi hayatına dair şifreler sunuyor bize. Dinlerin ehlinin eline geçmediğinde ciddi bir tehlike arz edeceğini söyleyen yazar, İŞİD örneğini vermekten geri durmuyor. Oysa herhangi bir dine karşı fobinin de kontrol edilemediğinde aynı tehlikeyi oluşturacağına dair ya birikimi yok ya da işin bu kısmı mülakatı yapan kişi ve yazar tarafından görülmek istenmiyor.                

Aynı röportajda ahiret konusunu bütünü ile inkar etmediğini de söyleyen yazar bu konuda agnostik bir tutum içinde olduğunu söylemekten geri kalmıyor. Her şeyi madde ile izaha kalkışan yazarın pozitivist saplantılar içerisinde olduğu da dikkatlerden kaçmıyor.

King’in yukarıda bahsini ettiğimiz düşünceler etrafında Revival romanındaki Jamie’yi yeniden kritiğe tabi tuttuğumuzda roman kahramanının karakter tespiti yapılırken “kendi şeytanı olan” biri şeklinde bir tarif yoluna gidilmesi, hayat karşısındaki bohem duruşu, bizim önümüze roman kahramanı bir Stehpene King fotoğrafı çıkarıyor. King’in bu son kitabı yukarıda bahsini ettiğimiz yönleri itibari ile karakter otobiyografisi niteliğinde bir “kara hikaye”  şeklinde tanımlanabilir.