Herkesin ‘barış’ talebini yüksek sesle dillendirdiği günlerdeyiz. İktidarıyla, muhalefetiyle toplumun her kesimi otuz yıldır bu ülkeyi hakketmediği bir karanlığa mahkum eden terörün bitmesi için kararlılık içinde. Toplumsal uzlaşının sağlanmasında şüphesiz çekilen filmlerin, yazılan kitapların, birbirimizi anlama yolunda atılan adımların etkisi büyük.
Zorunlu göç anlatılarına yer veren Malan Barkirin de terör sonucu yaşanan göçlerin bireysel yansımalarına dikkat çekiyor.
Kürt meselesine dair sözlü anlatılara ve tanıklıklara dayanan çalışmaların yeterince ses getirmemesinin nedenlerinden biri belki de objektif olduklarına ikna olunamaması. Malan Barkirin’in iki yazarının Karabüklü olması çalışmanın objektifliğine önemli katkı sağlamış.
Soru sormak bir sanattır. Yazar, gazeteci sorduğu sorunun cevabının gücünün farkında olmalıdır. Topraklarından ve aynı zamanda kadim kültürlerinden zorunlu olarak koparılan insanlara yöneltilen sorular, sahici cevaplara kapı aralamalıdır.
ZORUNLU GÖÇÜN BÜTÜN MAĞDURLARI
Öyle ya da böyle bir yerine dahil olma şansını yakaladığım Malan Barkirin’in yazılış serüveninde objektif kriterlerin nasıl uygulandığını gördüm. Bu objektivizmde yazar Emine Uçak’ın vicdani yaklaşımı ve gazetecilik tecrübesi, Necla Saydam’ın sezgileri, Yıldız Amca’nın iyimserliğinin de katkısı var. Emine Uçak, Artı-Eksi Gündem programında röportajlarda ne aradığını bilen bir edayla şunu söylüyor: “Bu insanlar binlerce yıldır yaşadıkları kadim kültürlerin gelip geçtiği topraklardan bir gecede koparılıp, büyük şehirlere fırlatıldılar” ve devam ediyor “Bugün büyükşehirlerin varoşlarında yaşanan travmalarda -ki kadına şiddet bunlardan biri- bu fırlatılışın etkisi var. Herkes kendi toprağında muhtaç olmadan bir hayat yaşarken, birden eve ekmek getirmeyen bir baba pek tabi ki onur zedelenmesi yaşar.”
Malan Barkirin, hakikatin aynası olmayı başarmış, toplumun empati duygusunu harekete geçirebilecek potansiyele sahip gerçek anlatılar üzerine inşa edilmiş. Göçün gerçek kurbanları yaşlıların ve çocukların dünyasına hassasiyetle eğilmiş. Kitap, sokakta çalışan çocuklardan, köksüzlükten gelen travmayla suça karışmış kişilerin portresine sosyologlar için kıymetli işaretlerde bulunuyor. Ve belki de en önemlisi, çok bilinmeyenli denkleme dönüşen Kürt meselesinde çözümün empati duygusunun gelişmesine hizmet edecek politikalarla sağlanabileceğini gösteriyor Malan Barkirin. Bu yürekli dört kadın, zoru başarıp bunca zamandır susan bu sorunun asıl mağdurlarını konuşmaya ikna etmiş, doğru soruları sormuş ve hikâyelerini okurla paylaşmışlar. Çözüm diyoruz ya, işe Malan Barkirin’i okumakla başlayabiliriz.
Malan Barkirin
Emine Uçak Erdoğan, Necla Saydam,
Özlem Yağız, Yıldız Amca
Timaş Yayınları