14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Marx’ın hayaleti etrafımızda mı?

İLETİŞİM YAYINLARI’NDAN ÇIKAN “İKTİSATTA BİR HAYALET: KARL MARX” GİRİŞ BÖLÜMÜNDE OKUYUCULARINA, KOMÜNİZM HAYALETİNİN AVRUPA’DA DOLAŞIP DOLAŞMADIĞINI SORUYOR.

19 Kasım 2012 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Marx’ın hayaleti etrafımızda mı?

REGİMAN DENİZ

İktisadi Düşünce Girişimi’nin Pamukkale Üniversitesi’nde düzenlenen “Karl Marx” konulu çalıştayındaki bildiriler Sevinç Orhan, Serhat Koloğlugil, Altuğ Yalçıntaş editörlüğünde kitaplaştı. Kitapta; genç Marx’ın politik iktisada nasıl yöneldiğinden, ideoloji kavramı ve unsurlarına, Hegel felsefesiyle çatışması ve düşünce üretimine, dijital ekonominin Marksist açıdan analizine, ekonomik krizlerin ne şekilde Marx’ın kulaklarını çınlattığına kadar birçok konu akademik çerçevede irdeleniyor. Kitap hem Marx’ın teorilerini hatırlatıyor, hem de Marx’ın yeni yorumlamalarıyla, düşüncelerini günümüzle bağdaştırarak yeniden kafamızda evirip çevirmemizi sağlıyor.

KÖYLÜYÜ KORURKEN POLİTİK EKONOMİYE ADIM ATTI

“Odun Hırsızlığı Kanunu Tartışmaları” makalesiyle Alp Yücel Kaya, Genç Marx’ın toplumsal meseleleri ele alışında en etkili olaylardan birini anlatıyor. Karl Marx’ın düşüncesinin gelişiminde; 19. yüzyıldaki toplumsal şartlarla birlikte 1835’te başladığı hukuk eğitiminin çok önemli bir rolü var. Marx, Bonn Üniversitesi’nde ve ardından Georg Wilhelm Friedrich Hegel’in eski hocaları arasında bulunduğu Berlin Üniversitesi’nde hukuk eğitimi görüyor. Bu sırada hukuk ve felsefenin ayrılmaz işbirliğine inanarak toplumun ortak yararı için çalışılması gerektiğini benimsiyor. Derken, köylünün daha önce sahip olduğu, dökülen dalları, çalı çırpıları toplama gibi göreneksel haklarının yeni bir kanunla elinden alınmasına karşı çıkıyor. Devlete vergi ödeyen orman sahiplerinin özel çıkarlarını koruyan bu kanunu Rheinische Zeitung Gazetesi’nde eleştirerek politik ekonomiye geçiş yapıyor. Marx,  kitapta da ifade edilen şekliyle “Mülkiyet ilişkileri çerçevesinde özel çıkarların maddi dünyasını sorgulamaya” başlıyor.

MARX: “BU ÖNERMEYİ NESİRE ÇEVİRELİM”

Genç Marx, Ludwig Feuerbach’ın Hegel felsefesine yaptığı eleştirilerden de çokça etkileniyor fakat Feuerbach’ın tezini geliştirerek kendi özgünlüğünü ortaya koyuyor. Okumalarında “Bu önermeyi nesire çevirelim” diyen Marx, Hegel’in yazdıklarını sadeleştirerek, düşünce evrenine katıyor. Genç Marx’ın bunu ne şekilde yaptığı, Hegel’i eleştirdiği noktaları ise Ragıp Ege “Genç Marx’ın Hegel Eleştirisi, Eleştirinin Düşündürdükleri’nde alt başlıklarla ele alıyor.

ASLINDA HER ŞEY BAŞ AŞAĞI DURUYOR; BİZ NEDEN DÜZ GÖRÜYORUZ?

Hüseyin Özel, Marksist ideoloji başlığında; ideolojik üstyapı ve yanlış bilinç kavramlarıyla birlikte ideolojinin; bütüncül/yorumsamacı, işlevsel ve bireysel olmak üzere üç uğrağına yoğunlaşıyor. Tabi bunu yaparken yabancılaşma, fetişizm ve şeyleşme kavramlarını da açıklıyor. Sosyal gerçeklik aslında yanlış mıdır ve baş aşağı mı durmaktadır? Bu yanlış ideoloji nasıl olur da yeniden üretim yöntemiyle insanlara ve topluma adapte edilir? Marx’ın bu konudaki tahlillerine yer verilen bölümde; emeğin metalaşması ve insanı kontrol eden bir güç oluşturması, insanın kendisini efendisinin gözünden görmeye başlaması, insan ilişkilerinin “şeyleşme”si, sonrasında tüm bunların doğallaştırılma süreci ele alınıyor. İnsanların aktif bir şekilde ideolojinin yeniden üretimine nasıl katkı sağladığı sade bir dille açıklanıyor.

DİJİTAL EKONOMİYİ MARX’LA YORUMLAMAK

Serhat Koloğlugil; “Dijital Ekonomi ve Özgür Yazılım: Marksist Bir Analiz” makalesinin girişinde Eben Moglen’in “21 yy bilişim dünyasında bir hayalet dolaşmaktadır; özgür bilgi hayaleti” sözüyle, dijital devrimi Marx üzerinden okumaya davet ediyor. “Marx’ın kurduğu teorik yapı dijital ekonomiyi anlayıp açıklamamızda bize ne ölçüde yardımcı olmaktadır? Makale aynı zamanda bu bilginin sınırları nedir ve bu sınırları genişletmek mümkün müdür? sorularına cevap arıyor. Koloğlugil, bilgisayar Programcısı Richer Stallman’nın öncülüğünde başlatılan Özgür Yazılım Hareketi’ni de bu bölümde bir vaka incelemesi olarak ele alıyor. Bilginin özgürce geliştirilmesini ve yayılmasını savunan bu hareket, komünist düşüncenin bir temsilcisi olarak tehdit gibi algılanırken, yazılım alanında faaliyet gösteren kimi şirketlerin de Özgür Yazılımı rekabetlerini artırıcı bir unsur olarak kullanma isteklerinden bahsediyor. Koloğlugil; klasik (Ortodoks) Marksistlerinin, 19. yy endüstri kapitalizminin bugün hâlâ devam ettiğini ve Marksist teorinin bugünkü toplumu analiz etmede çok önemli bir araç olduğunu savunduğunu, ayrıca bunu eleştirerek Marksist teorinin ana unsurlarının revizyona ihtiyacı olduğunu vurgulayan düşüncelerin de varlığını hatırlatıyor.

KAPİTALİZMİN ÇIKMAZLARI

Kaan Öğüt’ün “Marx’ın Azalan Kar Oranları, Kredi Para ve Hayali Sermaye Kavramları Çerçevesinde 2007 Küresel Krizi” bildirisinde kapitalizmin dönem dönem düştüğü çıkmazlar ve küreselleşme kavramı ele alınıyor. Bölümde yer alan ilgi çekici alt başlıkları arasında; Bir Kırılma Noktası Olarak 1970’ler: Baby Boom Kuşağı, Refah Devleti ve Kapitalizmin Finansallaşması, Kapitalizmin Finansallaşması ve Yükselen Çin, Küresel Emek ve Küresel Enflasyon Dinamikleri, Kapitalizmin Finansallaşma Evreleri, Bir Karşılaştırma: 1980’ler ve 1970’ler bulunuyor. Araştırmanın sonuçları arasında; finansal kriz ve ekonomik durgunluk dönemiyle kesilen finansallaşma sürecinin geleceğine ilişkin en büyük oyuncunun Çin olacağı vurgulanıyor.

Kitapta yer alan Altuğ Yalçıntaş’ın, “Yayıncılık Endüstrisinde Yapay Seçilim: Marx ve Engels’in Politik İktisat Metinleri Üzerine Bibliyografik Bir İnceleme”si, Ozan İşler’in “Kıtlı-Fazla”sı, Metin Arslan’ın Newtoncu Kronoloji, Marksizm ve Felsefi Çıkmaz: Marksist ve Liberal Geleneklerde Yakınsama ve Yapıçözüm”ü, Metin Sarfati’nin Üniversal Enternasyonel Sarmalında Marx ve Yahudi Sorunu başlıklı değerlendirmeleri de okuyucunun zihnini açıyor.

İktisatta Bir Hayalet: Karl Marx

Sevinç Orhan, Serhat Koloğlugil, Altuğ Yalçıntaş

İletişim Yayınları