25 Temmuz 2025 Cuma / 30 Muharrem 1447

Saflık ve tehlike

ANTROPOLOG MARY DOUGLAS'IN SAFLIK VE TEHLİKE'DE, EN ÖNEMLİ VURGUSU, 'İLKEL' DENEN KÜLTÜRLERE, “NEYE GÖRE İLKEL OLDUĞUNU” SORMAMIZI ÖNERMESİ VE DOLAYISIYLA 'ÖTEKİLEŞTİRMEYİ' REDDETMESİ.

ALİYE ÇINAR KÖYSÜREN11 Şubat 2016 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Saflık ve tehlike

Mary Douglas,  ülkemiz sosyal bilimleri için ufuk verecek bir isim. Zira disiplinler-arası bakışı besleyecek geniş bir vizyona sahip; nitekim Douglas, çağdaş antropologlar arasında başka disiplinler üzerinde en fazla etki yaratmış isimlerden biri. Mary Douglas’ın klasik eseri Saflık ve Tehlike, Emine Ayhan tarafından dilimize kazandırıldı. Anlam yitimine mümkün olduğunca izin verilmeyen tercümenin, rahat ve işlevsel olduğunu söyleyebiliriz.

Antropolog Douglas’ın yetkin bir örneğini verdiği Saflık ve Tehlike'nin, en önemli vurgusu, "ilkel" denen kültürlere, “neye göre ilkel olduğunu” sormamızı önermesi ve dolayısıyla "ötekileştirmeyi" reddetmesi. Aynı mantıkla Douglas, “modern olanın ileri olduğunu nereden çıkarıyoruz” sorgulamasını da yaptırıyor. Sömürgeci antropoloji geleneğinin, kendi kültürünü rasyonel ve üstün, diğer kültürleri de içerdikleri "tuhaf" inançlar ve ritüellerden dolayı irrasyonel, çocuk ya da nevrotik görme tavrını entelektüel olarak savunmak, asıl ilkelliktir Douglas düşüncesinde. Ancak onun bu fikirlere ulaşması, elbette yaşam öyküsünden kopuk değil. Zira yazar, Oxford’daantropoloji eğitimini tamamlamadan önce, dört yıl Britanya Sömürge Dairesi’nde çalışıyor. Kuşkusuz eleştirel bir zeka ve kültür analizcisi için bu ortam, onun yaratıcı zekasını ve algısını tetiklemiştir.

BİR SINIFLANDIRMA YÖNTEMİ: KİRLİLİK

Mary Douglas’a göre, “kirlilik”, ‘sınıflandırılmış ve düzenlenmiş bir düzeneğin dışında olma’ anlamına gelir. Kir, düzene karşı koyduğu için, onun düzensizlik olduğunu pekâlâ söyleyebiliriz. Dolayısıyla da kiri temizlemede, duvar kağıdını yapıştırmada, dekorasyonda, tertip düzende biz hastalıktan kaçma ya da hijyen düşüncesinden ziyade, çevremizi düzenleyip, mevcut nesneleri bir sınıfa dahil etmek amacıyla; nihayetinde bunu bir fikre dahil etme veya bir düzene koymak uymak için yaparız. Bu bağlamda temizlik ritüelleri ya da kirden kaçınma, bütün toplumlarda, ayırma, düzenleme ve kategorileştirme, tasnifleme eylemleridir. Ancak sistemin tanımlanması ve gelişmesi için kirli ve yabancı olana ihtiyaç vardır. Tıpkı bahçıvanın yabani ve ayrık otlarını toprağın verimini arttırmak için bütünüyle ayıklamayıp, verime dâhil etmesi gibi, toplum ve dinler de kendine yabancı olan normal dışı durumları, rehabilite ederek dönüştürmeyi tercih eder. Bu sayede, varlığını güçlendirir.

Kutsal kitapları bir tür toplumsal hafıza veya kültürel örüntü olarak okuyan Douglas, dinlerin çoğu zaman aşırı giden ve haddi aşan kavimleri, doğal afetlerle birlikte andığını, bunun da düzenin bozulması ve sınırın ihlali anlamına geldiğini anımsatıyor. Toplumsal sistemin bozulması ve toplumsal dejenerasyonun başlaması, temizliğin veya saflığın tehlikeye düşmesidir. Bu bir bakıma, toplumun tabusunun referans işlevinin tehdit edilmesi anlamına gelecektir. Çünkü Douglas kitabında tabunun,  evrendeki kategorilerin ayrılığını korumaya yönelik işlevi olduğunun altını çiziyor. Aynı zamanda tabu, kültürü ve toplumu tehdit edici muğlak şeyleri garanti altına alır ve böylece belirsizlikler bir tasnife dahil edilir.  Dolayısıyla tabu; tanımlayıcı, kural koyucu ve düzenleyici bir mekanizma olarak üstesinden gelemediği şeyleri normal dışı veya kirli olarak tasnif edip, sınırın dışında olanı tehdit etme ve cezalandırma eğilimi taşıyacaktır.

MURDARLIK VE TEMİZLİK KURALLARI

Öte yandan Douglas düşüncesinde, tabu kutsaldır; kutsallık ve kirlilik doğal olarak birbirine zıt kutuplardır. Latince kutsal kelimesi, etimolojik olarak, ‘tanrılara aidiyetten kaynaklanan sınırlama’ anlamına gelir. Kısacası kutsal ayrılma fikrine dayanır. Eski Ahit’te Tanrı’nın insanı, Mısır’dan kurtarışına atıfla, onun kendini ayrı kıldığı, sınırladığı söylenir. Kutsal olma bu sınırlamayı ima ettiği için, tıpkı Tanrı gibi insanın da ayrı olması tembihlenir. Tanrı’nız olmak için sizi Mısır’dan çıkaran Rab benim. Kutsal olun (ayırt edilin), çünkü ben kutsalım (ayırt edilenim/ayırt edenim). (Levililer 11. 45)

Murdarlık ya da temizlik kuralları, belirli bir dünyanın tehlikeli ve yararlı hudutlarını çizer. Bu bağlam, o dünyayı yorumlamak için parametreler sunar. Kirlilik, kötülüğe ve tehlikeye sınır olduğundan, temizlik sınırını ihlal eden tüm sinyaller, toplumsal yapı için tehlikenin habercisidirler. Bu nedenle, toplumu güçlendirecek ve zayıflatacak girdi ve tehditleri bu sınır ve uçlar/sınırlar üzerinden kestirmek ya da hesaplamak mümkündür. Temiz olanın, tasnif ve sınıflama anlamına geldiğini anımsarsak, kötü ya da kirli olan sınıflamanın dışında kalacaktır. Toplumlar kendi dünyalarında faal yapılardır. Güçler, karşı hücumlara misilleme yapmak için, kendi güçlü noktalarından karşı tarafın savunu ya da saldırısına direnç gösterirler. Ancak toplum, nötr ve şarj edilmemiş bir boşlukta var olamaz. O, dışsal baskılara bağlıdır; onun parçası olmayan ve yasalarına itaat etmeyen şey, potansiyel olarak ona karşıdır. Sınırlar ve uçlar üstündeki bu baskıları tasvir edebilmek için, toplumun ana anlam damarlarını tespit etmek gerekir. Başka türlü söylersek, ayıran, saflaştıran, tahsis eden ve cezalandıran ayraçlara ihtiyaç vardır.

Bir toplumu ve ülkeyi tehdit eden, mesela terör olayı, sınır, sınıflandırma ve anomali kategorilerini murdar ve murdar olmayan parametreleriyle belirleyen düşünceyi örneklendiren somut ifadelerdir. Zira terör, toplumun ana tasnifini hedef alarak mevcut sınıflamayı yıkmak ister. Terör, korku ve kiri zımnen kendinde barındırır. Toplumsal bakımdan ana çatkı ne ise, onu yıkmak terördür. Bir başka ifadeyle düzeni, kaosa çevirme çabasıdır. Bu bir bakıma mevcut toplumu tersine çevirme arzusudur. Terörün hedef aldığı ülkenin anlam ve sembol sistemi her ne ise, şer odakları tam da onun zıddından ilerlerler. Terörün genişletmek ve yaymak istediği ana kategori –işler haldeki topluma göre– kirlilik tasnifidir. Oysa hali hazırdaki yani hedef alınan toplumda ise, askerlik, müdafaa ve şehitlik saflık kategorisinde yer alır. İşte bu iki zıt kanattan baktığımızda da toplumun simge ve anlam sisteminde temiz ve murdar kategorisinin ana ayraç ya da temel ayrımlaştırıcı olduğu söylenebilir.

Saflık ve Tehlike

Mary Douglas

Metis Yayınları