27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Şehrin stresinden kaçan çift hobi olarak başladıkları arıcılıkta 1.5 tona yakın bal üretmeye başladı

Adana'da doğa ile baş başa kalmak için işlerini çocuklarına devreden Fırat ve Cennet Gürbüz çifti, çıktıkları arı yetiştiriciliği yolculuğunda kovan sayılarını üç yılda 200'e ulaştırarak yıllık 1,5 tona yakın bal üretmeye başladı. Gürbüz, kovan sayılarını daha arttırmak için çalıştıklarını belirtti.

AA31 Mayıs 2021 Pazartesi 11:23 - Güncelleme:
Şehrin stresinden kaçan çift hobi olarak başladıkları arıcılıkta 1.5 tona yakın bal üretmeye başladı

Müteahhitlik yapan 46 yaşındaki Fırat Gürbüz, arıcı bir aile dostlarının doğayla baş başa kalmasından etkilenerek bu işi yapmaya karar verdi.

Emlakçılık yapan eşini de ikna eden Gürbüz, işlerini 3 yıl önce 20'li yaşlardaki iki çocuğuna devrederek arı yetiştiriciliği yapmaya başladı.

Üç yılda kovan sayılarını 200'e çıkaran ve yıllık 1,5 tona yakın bal alır hale gelen çift, Tarım ve Orman Müdürlüğünden aldıkları malzeme desteğiyle arı sütü, propolis ve polen üretimi için de kolları sıvadı.

Fırat Gürbüz, AA muhabirine, şehrin stres ve gürültüsünün kendilerini yıllardır çok yorduğunu söyledi.

Arıcılık yapan bir aile dostunun kovanları başka illere götürerek seyahat etmesinden ve doğayla iç içe olmasından etkilendiğini aktaran Gürbüz, bütün işlerini çocuklarına devrederek yolculuğunun başladığını kaydetti.

Gürbüz, ilk olarak kendisinin arıcılık yapmaya başladığını, gerek işlerinde yardımcı olması gerekse kovanları götürmek için başka şehirlere gittiğinde eşinin yalnız kalmaması için onu da ikna ettiğini belirtti.

Karı koca birlikte bu işi yapmaya başladıklarında artık işlerinden ayrılmaya karar verdiklerini ifade eden Gürbüz, şöyle devam etti:

"Çocuklar büyüdükten sonra sektörden ayrılmak bize zor olmadı. Çocuklara 'bu saatten sonra bize artık izin. Bizi bu saatten sonra artık rahat bırakın' dedim. Arılarımız sayesinde doğuya da batıya da gidiyoruz. Muğla, Marmaris, Bodrum'a çam balına gidiyoruz. Arınla gidiyorsun, güzel yerleri de görüyorsun, hem tatilini yapabiliyorsun, stresini atabiliyorsun gerektiği yerde balını da alıp sezonu kapatıp gelebiliyorsun."

Gürbüz, yaptıkları işin keyifli olmasının yanı sıra zorluklarının da bulunduğunu, ancak doğada arı sesini dinlediği zaman bütün yorgunluklarının gittiğini söyledi.

Balın yanı sıra arı sütü, polen gibi arıcılıkla ilgili diğer ürünlerinin üretimine de başlayacaklarını dile getiren Gürbüz, "Arı sütü, propolis, polen hiç yapmadık. Bunlar bal gibi değil, biraz zahmetli, detaylı bir iş. Devletimizden Allah razı olsun bu projeye katkı verdiler. Biz de inşallah seneye ilkbaharda ilk üretimi çıkarmayı düşünüyoruz." dedi.

- "ARICILIK KADINLARIN YAPABİLECEĞİ EN GÜZEL MESLEKLERDEN BİR TANESİ"

Emlakçılığı bırakarak arıcılık yapmaya başlayan Cennet Gürbüz de eşinin kendisine birlikte yapma fikrini açtığında ilk önce karşı çıktığını belirtti.

Hayvan besleme, tarım gibi konularda hiç bilgi sahibi olmadığını ve ilk etapta korktuğunu ifade eden Gürbüz, "İlk bir yıl eşim tek başına yaptı. Sonra yavaşça 'şunu getir, bunu götür' derken baktım ben de bayağı işin içine girmişim. Zevkli gelmeye başladı. İşin içinde gezme de olunca ben de girdim. Çünkü sabahtan akşama kadar arılarla uğraşmıyorsunuz bakımını yaptıktan sonra siz kendi rahatınıza bakabiliyor, gezebiliyorsunuz. Dostlarınız arkadaşlarınız geliyor, bu sizi daha çok mutlu ediyor. Arıcılık gerçekten kadınların yapabileceği en güzel mesleklerden bir tanesi." diye konuştu.

Gürbüz, hobi olarak başladıkları arıcılıkta aldıkları yıllık 1,5 tona yakın ürünü toptancılara sattıklarını ve kovan sayılarını daha arttırmak için çalıştıklarını belirtti.