11 Aralık 2024 Çarşamba / 10 CemaziyelAhir 1446

Adeta açık hava müzesi! Tarihle iç içe yaşıyorlar

Denizli'de bulunan Hisar Mahallesi'nde toprak altındaki Attouda Antik Kenti ile birlikte tarihle iç içe yaşam devam ediyor. Yerin altındaki kentin yanı sıra üzerindeki Türk dönemine ait 142 yapının da, korunması gereken kültür varlığı ilan edildiği mahallede her köşede tarihi eserlerle karşılaşmak mümkün.

AA9 Temmuz 2020 Perşembe 11:55 - Güncelleme:
Adeta açık hava müzesi! Tarihle iç içe yaşıyorlar

Helenistik dönemde kurulduğu tahmin edilen ve Karya ile Frigya arasında bir sınır kenti olan Attouda, antik dönemde çevredeki önemli merkezler arasında bağlantı noktası olarak öne çıktı.

Bergama Krallığı döneminde hızla gelişen Attouda'da yaşam 6. yüzyıla kadar devam etti.

Türklerin bölgeye yerleşimiyle yeniden hayat bulan kent, arkeolojik SİT alanı ilan edildi.

Bölgede tarihi yapıların korunması için 2010 yılında Hisar Mahallesi'nin başka bir yerleşim alanına taşınması için çalışma başlatıldı.

Bölgeye 8 kilometre uzaklıkta kurulan yerleşkeye 327 kişi göç ederken, Hisar'da yaklaşık 40 kişi yaşamını sürdürüyor.

Yerin altındaki kentin yanı sıra üzerindeki Türk dönemine ait 142 yapının da, korunması gereken kültür varlığı ilan edildiği mahallede her köşede tarihi eserlerle karşılaşmak mümkün.

- "ZİYARETÇİLER MÜZE SORUYOR"

Tarihle iç içe yaşayan ve genelde emeklilerden oluşan Hisar Mahallesi sakinleri, bölgenin turistik değerinin artmasını umut ediyor.

Hisar Mahallesi Muhtarı Aşkın Şen (55), AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahalle sakinlerinin, tarihi zenginliklerin üzerinde yaşamlarını sürdürdüğünü belirtti.

Antik kentin üzerindeki mahallede bacaların tüttüğünü, parklarında çocukların oynadığını, kahvesinde çayların demlendiğini dile getiren Şen, "Hisar mahallemizin üzerinde yeni nesil yaşıyor, altında ise eski insanların yaşam izleri var. Köyümüzün altında bir köy daha var. Attouda Antik Kenti'nde yaşayan vatandaşlarımızın çoğu yaşlı, emekli maaşları ile geçiniyorlar. Köyümüzde mağaralar var. Camimizin arkasında kalıntı taşlarımız var. Ancak gelen ziyaretçilere bunlar yetmiyor tabii. 'Müzeniz yok mu?' diye soruyorlar. Ziyaretten eksik dönüyorlar." diye konuştu.

Mahallede arkeolojik kazı yapılmasını istediklerini anlatan Şen, eski ve yeni dokuyu bir araya getiren düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Sarayköy Belediyesinin, tescil edilen yapılarla ilgili restorasyon planı bulunduğunu dile getiren Şen, mahallenin dünyaya tanıtılması gerektiğini düşündüklerini dile getirdi.

Hisar Mahallesi sakinlerinden 63 yaşındaki İsmail Pala, üzerinde yaşamalarına rağmen tarihi zenginliği anlayamadıklarını belirterek, "Çünkü zamanında öyle bir kültür almadık. Kültürü almış olsaydık daha iyi korurduk. Eski taşların çoğu çalınmış. Yeni yeni fark ediyoruz. Ama iş işten geçti. Buraya gelmek isteyenler için yine antik bir kent görüntüsü var. Ayrıca yeşillikler içinde doğa harikası bir yerdir." diye konuştu.

Attouda'nın aşığı olduğunu ifade eden 67 yaşındaki Caner Canbey ise "1960'lı yıllarda buranın nüfusu 1500'dü, şimdi 40 kişiyiz. Burada kazı çalışması olsa tarih gün yüzüne çıkar." dedi.

- "TURİZM GEÇİM KAYNAĞI OLABİLİR"

80 yaşındaki Mustafa Ören de eskiden mahalle camisinin önünde heykellerin bulunduğunu, bunların müzeye götürüldüğünü belirterek, "Antik kentte yaşamak güzel ancak şu anda kazı yapılmıyor. Kazı yapılıp toprak altında kalan güzelliklerin tekrar gün yüzüne çıkmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Antik kentte kahvehane işleten 58 yaşındaki Güneri Er ise köyde geçim kaynağı bulamayan gençlerin büyük şehirlere göçtüğünü, buradaki tarihi zenginliğin ortaya çıkarılması halinde turizm istihdamının artabileceğini dile getirdi.