Menderes ilçesinde 1907 yılında keşfedilen ve antik çağın en eski kehanet merkezi olduğu belirtilen Klaros'taki kazı çalışmaları, Türk Tarih Kurumu tarafından desteklenmeye başlandı. Bu kapsamda kısa süre içinde kült heykellerin restorasyon ve konservasyon çalışmaları başlatılacak. Yapılan araştırmalar sonucunda ele geçen yazıtlara bakıldığında çok sayıda kehanet yapıldığı tespit edilen Klaros, inanç turizminin gelişimine katkı sağlıyor. İzmir'e yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen yoğun bir ziyaretçi potansiyeli olan Klaros, yaz aylarında ortalama 2 bin 500, 3 bin kişiyi ağırlıyor. Tapınağın döneme ilişkin önemli veriler ortaya koyduğunu aktaran Ege Üniversitesi'nde görevli Klaros Kazısı Bilimsel Danışmanı Dr. Onur Zunal, "Kahin olan kişi, kentlerden gelen soruları tanrıyla iletişime geçerek tanrıya soruyor ve aldığı cevapları sekreteryaya iletiyor. Sonrasında cevaplar burada bulunan taşlara yazılıyor. Şehir kurmak, bir savaşa girmek tanrıların icazeti alınarak yapılıyor. Soylu, zengin kişiler ise kişisel problemleri için buraya geliyor" dedi.
Klaros'taki tapınağın tanrıların evi olarak görüldüğünü anlatan Dr. Zunal, "Merkezin İ.Ö. 13'üncü yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir. Antik dönemden bildiğimiz 3 önemli kehanet merkezi var. Bunlardan biri Didim'de bulunan Apollon Tapınağı, ikincisi Yunanistan'da bulunan Apollon Tapınağı, üçüncüsü de Klaros'tur. Arkeolojik çalışmalar ve bilimsel verilere göre Klaros, bu üç kehanet merkezi arasında en eskisidir. Klaros ile ilgili en büyük kehanet İzmir'in kuruluşu ile ilgilidir. Büyük İskender'in Smyrna, yani İzmir kentini aldıktan sonra Pagos, yani Kadifekale'de uykuya daldığı söylenir. Uykuya daldığında rüyasında tanrıçalar, İskender'e yeni bir kent kurmasını ve bunun için Klaros'taki Apollon kahinine başvurmasını söylüyorlar. Kent buradan alınan cevaba uygun olarak inşa ediliyor" diye konuştu.
Klaros'taki kazı çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın resmi izin ve maddi desteği ile aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin maddi desteği ile devam ettiğini belirten Dr. Zunal, "Arkeopark alanında, Klaros kazısından çıkarılan eserlerin kopyaları açık alanda sergileniyor. 13-14 metre yüksekliğe sahip devasa tapınaklarda tanrı olduğuna inanılan Apollon, kız kardeşi Artemis ve anneleri Leto'ya ait büyük kült heykeller bulunuyor. Aynı zamanda merkezde 'sunak' alanları bulunuyor. İnsanlar ibadetlerini gerçekleştirmek için sunularda bulunuyorlar. Hayvan, pişmiş toprak eserler, metal buluntular gibi materyalleri tanrılar adına sunuyorlar" ifadelerini kullandı.
Kehanet merkezinde bazı törenlerin de düzenlendiğini anlatan Dr. Zunal, şöyle devam etti:
"Bayramlarda sportif yarışmalar, müzik yarışları ve dans gösterileri düzenleniyor. Kanlı kurban törenleri gerçekleştiriliyor. Tanrıları memnun etmek istiyorlar, çünkü onlardan çekiniyorlar. Bir veba salgını geldiğinde tanrıların onları cezalandırdığını düşünüyorlar. Dolayısıyla tanrılar adına sunularda bulunarak onlardan korunma bekliyor. Aynı zamanda Klaros'ta onurlandırma heykelleri bulunuyor. Dönemin yöneticilerinden birine ait bir onurlandırma heykeli de var. Bunlar günümüzün propaganda maksatlı yapılmış çalışmalarıdır. Bu heykeller sayesinde halkın desteğinin alındığı gösterilmeye çalışılmıştır."