5 Ekim 2024 Cumartesi / 2 RebiülAhir 1446

Attar’ın kuşları Trienal’de toplandı

Feridüddin Attar’ın Mantıku’t Tayr adlı eserinden esinlenerek ‘arayış’ temasıyla yola çıkan Uluslararası İstanbul Trienali, sanat endüstrisine yeni bir kapı açmayı ve özgün bir sanat dili oluşturmayı hedefliyor.

Gülcan Tezcan/[email protected]3 Haziran 2013 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Attar’ın kuşları Trienal’de toplandı

Bağımsız Sanat Derneği’nin ikincisini düzenlediği Uluslararası İstanbul Trienali, İslam mutasavvıfı Feridüddin Attar’ın Kuşların Dili Mantıku’t Tayr adlı eserinden yola çıkarak ‘keşif’ ve ‘arayış’ temasıyla kapılarını açtı. “7 Vadi, 60 Kanat Gölgesi’ başlığını taşıyan trienalde yer alan eserlerde tasavvufi bakış ve yorumlar dikkat çekiyor. Serginin küratörü ressam Hülya Yazıcı, tasavvuf denilince ilk akla gelen semboller yerine seyr-i sûluk denilen içsel yolculuğu güncel sanatın imkanlarını kullanarak anlatmayı seçtiklerini söylüyor. “Attar’ın hikayesindeki gerçeği aramaya çıkan ve buldukları gerçekliğin kendileri olduğunu anlayan 30 kuşun hikayesini biz burada kent insanları üzerinde deneyimlemek istedik” diyen Yazıcı, “İlk trienalde İstanbul halkının sosyolojisine atıfta bulunan işler yaptık. Şehirdeki yabancılaşma, yalnızlaşma ve otoriteyi tartışmaya çalıştık. Şimdi de şehir insanı çok hızlı ve zor geçen hayat koşullarında kendi hakikatine dönebiliyor mu, varoluşu sorgulayabiliyor mu bunları gündeme getirmek istedik” şeklinde konuşuyor. 

Alternatif ve özgün bir bienal

Sanatın, sanatçının var varoluşu sorgulama gibi bir serüveni de olduğunu kaydeden Yazıcı, “Sorgulama bir yerde bir kesintiye uğramıştı. Aydınlanma döneminde modernist yaklaşımlar biraz bundan koparmıştı sanatçıyı ama ben tekrar böyle bir geri dönüş olsun istiyorum” diyor. 

Ülker’den bisküvi teklifi

Türkiye’de kavramsal sanat ve güncel sanatın elitist bir bakışa mahkum edildiğini, bu alanda belirleyici bir yapının baskısının hissedildiğini belirten Trienal’in koordinatörü Fatma Yıldız ise Türkiye’deki sanat endüstrisine yeni bir kapı açmak ve özgün bir sanat dili oluşturmak istediklerini ifade ediyor. “Alternatif ve özgün bir bienal yapmaya çalışıyoruz. Zaten kavramsal sanatın çıkış noktası avangart sanattır, sokak sanatıdır, halka daha yakın bir sanattır” diyen Yazıcı ise bu alandaki tek sesliliği kırmak için bienal ve kavramsal çalışma yapan gruplar oluştuğunu ama ilkinden sonra vazgeçtiklerini söylüyor. Bienallerin sponsorlarla yapılabilecek büyük çalışmalar olduğunu ve kendilerinin de Trienalin ikincisini güçlükle gerçekleştirdiğini hatırlatan Yazıcı, “Ülker’in Bedri Baykam’ın boş çerçevesine verdiği parayı düşünüyoruz. Biz Ülker’e gittik sponsorluk istemek için. Sanat danışmanları bizi geri çevirdi. Bize ‘Bisküi verelim açılışınızda ikram edersiniz’ dediler ve bu arkadaşlarla aramızda espri konusu oldu” diye konuşuyor. İstanbul Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nın desteğiyle Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen II.Uluslararası İstanbul Trienali 30 Haziran’a kadar görülebilecek.

Kavramsal sanat üzerindeki tekeli kırmak istiyoruz

Türkiye’de kavramsal sanatın elitist bir bakışa mahkum edildiğini , kimin sanatçı , neyin sanat eseri olduğuna belli bir çevrenin karar verdiğini söyleyen II. Uluslararası İstanbul Trienali Koordinatörü Fatma Yıldız, Trienale imza atan Bağımsız Sanat Derneği’nin bu anlamda özgün bir sanat dili oluşturmaya çabaladığını, Trienal’in de bu çabanın sadece bir parçası olduğunu söylüyor.

Trienal’de kimlerin kanat sesleri var?

Ahmet Özel, Ali Boozari, Ania Daria Merska, Ayşe Taşkent, Bernd Metz, Cenk Ertürk, Emeka Ogboh, Emel Erkan, Emel Nekay, Fatma Yıldız, Gamid Ibadullayev, Gülsevim Can, Hava Küçüköner, Hülya Yazıcı, Hüseyin Aktaş, Inbar Ben Ishay, İlhami Atalay, İpek Şenel, Jing Zhou, Lana Al Shami, Mary K. Foltz, Melike Demirkaynak, Mohamed Alaa, Mustafa Küçüköner, Nihal Odalı, Özgür Vural, ÖzlemGüzelyurt, Pınar Atlı, Said Adrus, Salome MC, Serap Ekiz, Sinan Sertel, Ufuk Duygun, Zeynep Kara

ÖZLEM GÜZELYURT’TAN ‘YAKINLAŞMA’ YA ADIM ADIM

Sanatçı Özlem Güzelyurt, Trienal’de yer alan ‘Yakınlaşma’ adlı yerleştirmesinde merdiven metaforuyla içsel yolculuğun aşamalarını ve o süreçte yaşanan zorlukları, engelleri, acıları konu ediniyor.

KÜRATÖR HÜLYA YAZICI 

Ressam Hülya Yazıcı ilkini İstanbul 2010 kapsamında gerçekleştirdiği Trienal’in hem küratörü hem en büyük emekçisi...

BABİL...GÜNCELLENİYOR

Mustafa Küçüköner ‘Babil Güncelleniyor’ adlı yerleştirme ve aynı konulu resimleriyle Trienal’de yer alıyor.