Ayasofya'daki bazı eserler burada sergilenecek: Tarihi bina müzeye dönüştürülüyor

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi 24 Temmuz'da ibadete açıldıktan sonra Ayasofya'daki bazı eserlerin sergilenmesi amacıyla bir müzenin hazırlıkları yapılmaya başlandı.

Bu kapsamda Sultanahmet'teki İstanbul Tapu ve Kadastro 2. Bölge Müdürlüğü binası müze için boşaltılmaya başlanırken, binadaki eşya ve evrakların Ataşehir'deki binaya taşınacağı öğrenildi.

Çalışmaya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Tapu ve Kadastro binasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edildiğini söyledi.

Yılmaz, "Burada Ayasofya'ya ya ait olup Ayasofya'da değerlendirilemeyen veya Ayasofya müzeye çevrildikten sonra, İstanbul ve farklı bölgelerde, Ayasofya'da toplanan tarihi eserler sergilenecek. Bir anlamda burası Ayasofya'da toplanan eserlerin sergilenme alanı olacak. Müze olarak bu kadastro binası hizmet verecek." dedi.

Binanın kısa sürede boşaltılmasını beklediklerini aktaran Coşkun, şöyle devam etti:

"Binayı arkadaşlarımızın seri bir şekilde boşaltmasını bekliyoruz. Bina boşaltıldıktan sonra Bakanlığımıza ait teknik ekipler hızlıca inceleme çalışmalarını yapacak. Düzenleme ve altyapı hızlıca tamamlanarak tapu kadastro binası bir an önce müze olarak Tarihi Yarımada'da hizmet verecek. Bu müze Ayasofya'ya ait veya Ayasofya'da toplanan tarihi eserlerin sergilendiği alan olacak."

- BİNANIN TARİHÇESİ

İstanbul Tapu ve Kadastro 2. Bölge Müdürlüğü binası iki bölümden oluşuyor.

Birinci bölüm, 1881'de inşa edilirken, hala arşiv ve yemekhane olarak kullanılıyor. Bina yapıldığında resmi tapu işlemleri hizmeti verilmeye başlanırken, buraya Defteri Hakaniye (Tapu ve Kadastrodan Sorumlu Devlet Bakanlığı) denildi.

Sultanahmet Meydanı'ndaki 2. Bölüm Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü olarak inşa edildi. 1897'de ikinci bölümün yeri bir lokanta ve iki arabacı dükkanına 34 bin kuruş verilerek satın alındı.

Mimarisini Vedat Mehmet Efendi'nin yaptığı bugünkü bina 1910'da bu dükkanlar yıkılarak inşa edildi. Daha sonra bu bölüm birinci bölüm ile birleştirilerek Defteri Hakani adına tescil yapıldı.