1 Mayıs 2024 Çarşamba / 23 Sevval 1445

Binbir başlı kartal

Kitaplarım, dergilerim, dostluklarım ve hayatıma nakşetmeye çalıştığım ülkülerimin mayasını oluşturan baş “müessir”lerden biriydi Üstad.

MÜRSEL SÖNMEZ2 Aralık 2022 Cuma 14:55 - Güncelleme:
Binbir başlı kartal

Kısa kimi değiniler dışında Üstad Necip Fazıl Kısakürek hakkında yazı yazmaya tam anlamıyla "cür'et" edemedim. Nereden başlayıp nerede biteceği; tanımı, tarifi, haddi sınırı olmayan böylesi bir yazı serüvenine açılamadım. Çoğunlukla; yakın, çok yakın hissetmek de yazmaya engel olan bir durumdu. Bir yüce dağ eteğinde kalakalmak gibi bir duyguydu bu. Abartmıyorum. Bir yerlerden, bir ucundan başlayarak, belki öncelikle şiirin kapısından girerek bu dağın çevresinde dolanıp, zirvelerini keşfe çıkmak mümkündü. Olmadı. Necip Fazıl imgesinin açılımı sayılabilecek sözler söyleyip, ona "refik" olma çabasında oldum ve şiire teşebbüs ettim. Kitaplarım, dergilerim, dostluklarım ve hayatıma nakşetmeye çalıştığım ülkülerimin mayasını oluşturan baş "müessir"lerden biriydi Üstad. Yıllar geçip dünyanın ve insanlığın eskiye göre çok zor bir sürece girdiği bu vakitlerde, onun yazıklarının değeri nazarımda daha da artıyor. Ülkemiz ve insanımız, inancımız ve sanatımız ve tüm insanlık için onun "vecd" içinde yazdıkları bir İsrâfil sûru niteliği taşıyor. Ve evet, "hiçbir güzellik hülâsâ edilemez". O halde şiirle selamlamak düşerdi bana, "Aman Üstâdım Aman" diyerek öyle de yaptım. Sunuyorum:

AMAN ÜSTÂDIM AMAN

Eser miktar ihtimal

Kâfi miktar vitamin

Kiralık kasalarda

Dünya dolusu elem

Kaydadeğmez bir âlem

Kuantum, sarf ve nahiv

Sonu gelmez deliller

Taş taş kurulan mantık

İlmik ilmik ilimler

Deney, gözlem, kadavra

Laboratuarda kaldı

Cami, kilise, havra

Otopside bir ceset

Zıp zıp zıplıyor barda

Akıl peşinde nefsin

Nefs uslanmaz hovarda

Mülkiyet masasında

Bitmeyen oyunlarda

Gönül metruk bir yapı

Yağlı ip boyunlarda

Kelâm boyu felsefe

Cildi eprimiş kitap

Mücellit cilt kanseri

Herkes bilgiden bîtap

Hazzın sancağı gökte

Dürülmüş defter duygu

Ân içinde rüyasız

Hayat, o büyük uyku

Reklam alıyor gözler

Dağda taşta bulvarda

Vurulmuş kalplerinden

Tüm cesetler duvarda

Evvel toprak yoğruldu

Bir tatlı kıvam buldu

Yoğruldu insan oldu

Kendinde yitti gitti

Şimdi toprak yoruldu

Encâmı nisyan oldu

Mürsel Sönmez