26 Haziran 2025 Perşembe / 1 Muharrem 1447

‘Bir Gün Bir Çocuk’ İlaç gibi gelecek

Eli silahlı bitirim tiplerle dolu televizyon dizilerinde, sinema filmlerinde 10’lu yaş gruplarına hitabeden yapımlar hemen hiç yok. ‘Bir Gün Bir Çocuk’ adlı film işte bu yüzden bir yıldız gibi parlıyor.

Bedir Acar9 Kasım 2016 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
‘Bir Gün Bir Çocuk’ İlaç gibi gelecek

Son dönem Türk filmleri varsa yoksa yetişkin bunalımlarına kilitlenmiş durumda. Oysa 10’lu yaşlar (teenage) bireyin hayata hazırlandığı, algıların açık olduğu, karakterin şekillenmeye başladığı ‘altın’ yıllardır. Peki bu fırsatı ülke olarak değerlendirebiliyor, genç dimağlara yönelik plan ve programlar icra edebiliyor muyuz? Bu soruyu cepte tutalım ve devam edelim.

Şahsen, en çok ilk gençlik çağlarımda okuduğum kitaplardan etkilenip, beslendim. Bugünkü düşünce dünyamın yoğrulmasında o kitapların izi var. Söz konusu kitaplara şimdi şimdi dudak büksem de, ‘maya’ orada duruyor, hissediyorum.

‘Genç’ bir ülkeyiz. Öyleyse gençlere yönelik kültürel ve sanatsal yatırımlara çok ama çok ihtiyacımız var.

Hem fiziken, hem ruhen gelişim içindeki gençlerimizin bilim, sanat ve kültürle ilişkileri nasıl şekillenecek, rol modelleri kimler olacak. O tertemiz, bembeyaz kağıdın üzerine hangi kalemler ne yazacak.

Görsel ve yazılı medyada, beyazperde için çekilen filmlerde, onlarca televizyon dizisi arasında ergen bireylerin örnek alacağı rol modellerimiz yeterince mevcut mu?

Bu soruya verilecek cevap, kocaman bir ‘Hayır.’

Manzara şu:10’lu yaş gençlerimizi ders kitaplarına ve internet dünyasına emanet etmiş durumdayız.

Dünya bu kadar dert üstüne dönerken, ergenleri mi düşüneceğiz?

Ah evet, düşünmemiz gerekiyor, yoksa yarınlar bugünleri aratacak!

BU AKŞAM İÇİN ÖNERİM VAR

Çölde vaha misali, bu akşam televizyonda çok güzel bir sinema filmi gösterilecek. Adı ‘Bir Gün Bir Çocuk’.

TRT TV filmleri kapsamında çekilen filmin senarist ve yönetmen koltuğunda ilk filmine imza atan genç bir isim; Sinan Sertel var. Yapımcılığını Turgay Şahin’in yaptığı “Bir Gün Bir Çocuk”ta Cemil Büyükdöğerli, Mehmet Usta, Denizhan Akbaba, Veysi Aslan, Yiğitalp Karadayı gibi oyuncular yer alıyor.

Geçen yıl Kayseri Altın Çınar  Film Festivali’nde izlediğim ve çok beğendiğim bir film bu.

Taşrada bir ‘Sevgi Evi’nde geçiyor; Çeşitli sebeplerle ebeveynlerinden ayrılmak zorunda kalan, yahut  anne babası olmayan çocukların kaldığı sevgi evinde...

Fim, Sevgi Evleri arasındaki basketbol müsabakasında şampiyon olmaya çalışan bir grup çocuğun göz yaşartan hikayesini anlatıyor.

Hikayenin arka planında aile özlemi en koyu şekliyle yaşanmasına rağmen ‘ajitasyon’a düşülmüyor.

Şampiyonluğa giden yolda bu çocuklara iyi bir takım koçu lazımdır ve o koç (sorunlu bir tip olarak) isetemeden çıktığı yolda çocukları şampiyonluğa taşıyacak ve kendi ruh esaretini de kıracaktır. Yani filmin sonunda her kiki taraf da kazanacaktır. Yönetmen Sinan Sertel, ‘Bu filmi izleyen çocukların hayata daha sıkı bağlanmasını, hayata dair umutlarının tazelenmesini amaçladım’ diyor.

Algı dünyamızı besleyecek böyle ‘zaferlere’ film icabı da olsa çok ama çok ihtiyacımız var.

Bu akşam saat 20:00’de TRT 1’de ‘ev sineması’ kuşağında gösterilecek bu filmi kaçırmayın derim.