1 Mayıs 2025 Perşembe / 4 Zilkade 1446

Çanakkale’den gelen Son Mektup

120 adlı filmiyle Sarıkamış müdaafasını beyazperdeye taşıyan yönetmen Özhan Eren, bu kez kamerasını Çanakkale Cephesi’ne çeviriyor: Son Mektup, zaferin 100. yılında dün seyirciyle buluştu.

İpek Tanır19 Mart 2015 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Çanakkale’den gelen Son Mektup

Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında büyük zaferi konu alan yeni bir film daha vizyona girdi. Özhan Eren’in yapımcılığını ve yönetmenliği üstlendiği Son Mektup adlı film, Tayyareci Yüzbaşı Salih Ekrem ile Nihal hemşirenin hikâyesi üzerinden Çanakkale Cephesi’nde İngiliz donanmasının püskürtüldüğü Deniz Muharebesi dönemini konu alıyor. Düşmanın ezici gücüne karşılık gösterilen kahramanlıkların altı çizilen filmde, Çanakkale’yi destan yapan isimsiz kahramanlar öne çıkarılıyor.

Şimdiye dek çekilen Çanakkale filmlerinden farklı olarak, kara savaşlarından çok İngiliz donanmasının Nusret Mayın gemisinin döşediği mayınlar ve Çanakkale sırtlarından yapılan top atışlarıyla nasıl geri adım attığını izlerken yokluklar içerisinde verilen ölüm kalım mücadelesine de şahitlik ediyoruz.

Yüzbaşı Ekrem ve Nihal hemşire

Tayyareci Yüzbaşı Salih Ekrem, düşman donanmasının hareket ve manevralarını uçakla takip ederek, fotoğraflayıp karargâhı bilgilendirmekle görevli bir askerdir. Yüzbaşı Salih Ekrem’in yolu Çanakkale Askeri Hastanesi’nde görev yapan Nihal hemşire ile kesişir. Balkan Savaşı’nda tüm ailesini kaybeden Nihal hemşire, Çanakkale Mahşeri’nin orta yerinde kendisi gibi kimsesiz kalan küçük Fuat’ı sahiplenir. Yüzbaşı Salih ile Nihal hemşire arasında adı konmamış bir sevda filizlenirken Nihal hemşirenin İstanbul’a dönmesi gerekir. Yüzbaşı Salih ayrılırken iki mektup verir Nihal’e. Biri kendisine bir şey olursa kızına ulaştırılmak üzere diğeri de Nihal hemşireye hislerini açtığı mektuptur. Çanakkale Cephesi’nin ardından Sina çöllerinde görevlendirilen Yüzbaşı Salih’le Nihal’in sevdası mektuplar üzerinden devam eder. Günün birinde Nihal’in ikinci mektubu sahibine ulaştırması gerekir. Ancak yüzbaşının kızı GülMelek’i bulamaz. Son Mektup’un başrollerini Tansel Öngel, Nesrin Cavadzade, Hüseyin Avni Danyal, Bülent Şakrak, Barbara Sotelsek üstleniyor. Filmde müzikler de başlı başına bir rol üstleniyor neredeyse.

Kamera arkası notları

Çekimleri on iki hafta süren film için harpten tam 100 yıl sonra Çanakkale’de filmin çekimleri sebebiyle yeniden top sesleri yükseldi. 1915’te savaşta kullanılan Türk, Alman, İngiliz ve Fransızlar’a ait dört adet dönem savaş uçağı üç yıllık bir çalışmanın sonucunda yeniden imal ettirildi. Filmin hava görüntüleri de özel bir stüdyoda yeni nesil teknikler kullanılarak ve Türkiye’nin en büyük greenbox stüdyosu inşa ettirilerek hayata geçirildi.

BİLSEN AŞIK OLURSUN

Beyazperde’de Çanakkale’ye Son Mektup ile selam duran yönetmen Özhan Eren, eş zamanlı olarak bir de kitapla Çanakkale’nin tarihsel ve toplumsal anlamına ve önemine dikkat çekiyor. Alfa Yayınları’ndan Bilsen Aşık Olursun alt başlığıyla çıkan Çanakkale adlı kitap,  zaferin 100. yılı anısına okuru Çanakkale ruhu üzerine düşünmeye davet ediyor.  İstanbul’un Fethi’nden bu yana Hıristiyan Batı’nın bu şehri geri alma çabalarında Çanakkale önemli bir kilit noktasıdır. Birinci Dünya Savaşı bu kilidi açmak için bir fırsat sağlar. İngiltere, kendine güveni ve İngiltere Deniz Kuvvetleri Bakanı Winston Churchill’de müşahhaslaşan kibriyle, Çanakkale’de Türklerin gırtlağını sıkacağını zanneder. Ancak yanılır.  Özhan Eren, Çanakkale kitabında bir tarihçi titizliğiyle savaşın başlangıcını, hazırlık süreci ve kronolojisini bir kez daha günü gününe kayıt düşüyor.