24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Filiz Ural 'Fütürizmin Tükenmeyen Sonsuzluğu' sergisiyle ilgili açıklamalarda bulundu

Yirmi yedi yıldır arkalıksız sürdürdüğü çalışmalarıyla yurt içi ve yurt dışında otuzu aşkın kişisel ve karma sergiye katılan ressam Filiz Ural, 14 Mart’ta sanatseverlerle buluşacak olan “Fütürizmin Tükenmeyen Sonsuzluğu” sergisiyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu

12 Mart 2019 Salı 07:00 - Güncelleme:
Filiz Ural 'Fütürizmin Tükenmeyen Sonsuzluğu' sergisiyle ilgili açıklamalarda bulundu
Avangard anlayıştan yola çıkarak fütürist, kübist, konstrüktivist anlayış içinde resimler yapan ressam Filiz Ural ile resim sanatı ve son sergisi olan “Fütürizmin Tükenmeyen Sonsuzluğu” hakkında konuştuk.
 
Aksam.com.tr’den Ezgi Aşık’ın sorularını yanıtlayan Filiz Ural, “Yola ilk önce mimar ressamlarla çıktım. Fakat ne çalışma, ne renk, ne konu, ne de tarz olarak onları izlemedim. Konumu, yolumu ve renklerimi seçtim. Yirmi yedi yıldır, bıkmadan usanmadan bu yolculuğumu sürdürüyorum.” ifadelerini kullandı.
 
FİLİZ URAL KENDİNİ RESİM ALANINDA NASIL KEŞFETTİ, NEDEN RESİM?
 
Mimarlık Yüksek Okulu’nu bitirdim. Yıllarca konutlar, ofisler, iş yerleri, yönetim mekânları projeleri çizdim. Resim tutkusunu bir geride bırakarak, projeler üzerinde yaptığım detay desenlerde; sokak, ağaç, araç ve insan figürleri arasında bu sevgimi sürdürerek içimde saklı tuttum. Bu arada geçmişin mimar ressamları gibi meslektaşlarımın sürdürdüğü Avangard bakıştan yola çıkarak gelecekçi (fütürist), kübist, konstrüktivsit ve suprematist anlayışta resimler yaptım.
 

RESİM YAPARKEN İLHAM ALDIĞINIZ KAYNAKLAR NELERDİR?

Sezgiyle yürüdüğüm yolda, önce Kazimir Malevich, daha sonra da Tatlin, Rodchenko, Gabo ve Popova beni çok şaşırttı. Hatta Hermitaş Müzesi’nde bazı çalışmaların orijinallerini yakından görme olanağını buldum; suprematist Malevich sevdiklerimin önündeydi. Onların çalışmaları; seksen yüz yıl öncenin yorum ve yenilikçiliğiydi. Ben de konumu, yolumu ve renklerimi seçtim. Yirmi yedi yıldır, bıkmadan usanmadan bu yolculuğumu sürdürüyorum.
 
Geometrik kompozisyon ve konstrüktivizmin temsilcileri içerisinde yer alıyorsunuz. Sizi bu alana yönlendiren şey ne oldu?
 
Yola ilk önce mimar ressamlarla çıktım. Fakat ne çalışma, ne renk, ne konu, ne de tarz olarak onları izlemedim. Daha sonra benim de sevdiğim, beğeniyle izlediğim ressamlar oldu. Bu sorunuzu, Cihat Aral hocamın benim için yazdığı bir yazıdan alıntılayacağım cümleyle yanıtlayayım:
 
“Mimariye yönelen arkadaşlarımızda, yıllara dayalı bastırılmış bu resim duygusu sonunda başa dönerek kendini dışa vurur; kişi özgürleşir. Filiz’in resimlerinde de bu öyle oldu. Onun hiçbir zaman hazır kalıpları ve hazır reçetelere eğilimi olmadı. Onda gelişim süreci içinde gördüğüm şey, çalışmalarının süreklilik durumunu ödünsüz koruması olmuştur. Benim, Filiz’in resimlerine dair asıl vurgulamak istediğim yanı ve belirgin özelliği; onun resminin valör resmi olmasıdır.”
 
FİLİZ URAL’A GÖRE İYİ RESMİN KRİTERİ NEDİR?
 
Bu soru biraz tehlikeli. Bazılarını üzebilir ya da yanlış anlaşılmalara neden olabilir. Değer ölçüsü sanatçıya göre her zaman değişkendir. Ama size sorunuzun dışında başka bilgilerle cevap vermek isterim:
 
“O mesleki deneyimlerle oluşturduğu bakış açısını, içten gelen bir resim sevgisiyle harekete geçirdiği üretim isteğinin ürünü olan çalışmalarında dikkatimizi çeken bir biçim dilini yansıtan bir ressam. Onun resimleri, kompozisyon kurulumunda kesin bir geometri bilgisi ve renk duyarlılığı çerçevesinde yapısal bir anlayışta biçimlenen çalışmalar olarak değerlendirilmelidir.”
 
 
“Fütürizmin Tükenmeyen Sonsuzluğu” isimli yeni bir serginiz var. Bu serginiz hakkında bilgi verir misiniz? Sergide nasıl eserleriniz yer alıyor ve bu sergi için motivasyonunuz neydi?
 
Caz müziği; kitapları, CD’leri, 33’lük plak koleksiyonumuzla evimizin değişmeyen, önemli parçalarıdır. Ayrıca, benim de özel bir ilgi alanımdır. Bizim evimizde caz hiç susmaz. Hatta arabamızda bile. Kütüphanemizdeki kitaplar kadar olmasa da caza ilişkin her şey geniş bir yer tutar. Eşimle elimizden geldiğince Mezzo’daki caz konserlerini kaçırmayız; özellikle de klasik caz ustalarının. Resim yaparken belleğimde sakladığım görsellerle fotoğrafı, görüntüleri kurgu malzemesi olmaktan çıkarıp onları kendi resim anlayışımın süzgecinden geçirerek usumda birleştirir, tuvale aktarırım.
 
PEKİ, YAKIN GELECEKTE HAYATA GEÇİRMEYE ÇALIŞTIĞINIZ BAŞKA PROJELERİNİZ VAR MI?
 
Elbette önemli bir çalışmam var. Şimdiden atölyeme hemen hemen her gün gittiğimi söylesem, yalan söylememiş olurum. Ayrıca okumam, araştırmalarım, sergi gezilerim sürüyor, caz konserleri izlekçiliğim sürüyor. Ama sergimin içeriği şimdilik benim için bir sürpriz olarak kalsın.
 
FÜTÜRİZMİN TÜKENMEYEN SONSUZLUĞU, 14 MART’TA DOKU SANAT’TA
 
Filiz Ural’ın “Fütürizmin Tükenmeyen Sonsuzluğu” isimli sergisi 14 Mart tarihinde Doku Sanat galerisinde gerçekleşecek. Detaylı bilgiler şöyledir:
 
Tarih: 14 Mart 2019-09 Nisan 2018
 
Saat: 18:00-20:00
 
Yer: Av. Süreyya Ağaoğlu Sok. (Ihlamur Teşvikiye Yolu) No:10/10D, Teşvikiye, İstanbul, Türkiye
 
 
 

FİLİZ URAL KİMDİR?
 
Resimlerini “Fural” mahlasıyla imzalayan sanatçı Filiz Ural, 1975 yılında Devlet Güzel Sanatlar Mimarlık Akademisi’ne bağlı Mimarlık Yüksek Okulu’nu bitirdi. Yıllarca konutlar, ofisler, işyerleri, yönetim mekânları projeleri çizdi. Resim tutkusunu bir geride bırakarak, projeler üzerinde yaptığı detay desenlerde; sokak, ağaç, araç, insan figürleri arasında bu sevgisini sürdürdü.
 
 
Bu arada geçmişin mimar ressamları gibi meslektaşlarının sürdürdüğü Avangard anlayıştan yola çıkarak fütürist, kübist, konstrüktivizm anlayış içinde resimler yaptı. Tek değişmeyen yanı, resimlerinin konusu hep müzik satan insanlar, yani caz müzisyenleriydi. Bir de doğanın, onun için vazgeçilmez dörtlüsü; gelincikler, ayçiçekleri, çakırdikenler ve annemin kaktüsleri dediği; kendini uzaktan sevdirenlerdi.
 
Fural’a göre bu dörtlü ortak, doğanın ayrılmaz direnççileri ve ortak yaşamın barış simgeleriydi. Yirmi yedi yıldır arkalıksız sürdürdüğü çalışmalarıyla yurt içi ve yurt dışında otuzu aşkın kişisel ve karma sergiye katılan sanatçı, sekiz yıldır çalışmalarını Doku-Sanat Galerilerinin İstanbul sergi salonunda izleyicisi, sevenleri ve caz sever izlekçileriyle buluşturuyor.