10 Mayıs 2024 Cuma / 3 Zilkade 1445

'Onbir ayın sultanı geldi'... Osmanlı geleneği mahyalar camilere asılıyor

İstanbul, Bursa ve Edirne'deki bazı tarihi camilere 'Onbir ayın sultanı' ramazana özel Osmanlı geleneği mahyalar asılıyor. Genç yaşta başladığı mesleğinde 50. yılını dolduran mahya ustası Kahraman Yıldız, mahyaların ilk dönemlerde yağ kandilleriyle yapıldığını ve ilk kez Sultanahmet Camisi'ne asıldığını söyledi.

AA30 Mart 2022 Çarşamba 12:55 - Güncelleme:
'Onbir ayın sultanı geldi'... Osmanlı geleneği mahyalar camilere asılıyor

Osmanlı Devleti'nde ilk defa Sultan 1. Ahmet döneminde Sultanahmet Camisi'ne asılmasıyla başlayan mahya geleneği, o dönemden bugüne sürdürülüyor.

Mahya ustası Kahraman Yıldız ve ekibi, İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü atölyesinde hazırlanan mahyaları, ramazan ayının yaklaşmasıyla beraber İstanbul, Bursa ve Edirne'deki bazı tarihi camilerin iki minaresi arasına asıyor.

- "MAHYALARIN YAPIMINDAN YAZISINA KADAR TÜM İŞLERİ BİZ YAPTIK"

Genç yaşta başladığı mesleğinde 50. yılını dolduran mahya ustası Kahraman Yıldız, AA muhabirine, mahyaların ilk dönemlerde yağ kandilleriyle yapıldığını ve ilk kez Sultanahmet Camisi'ne asıldığını söyledi.

Yıldız, mahya geleneğinin Cumhuriyet döneminden sonra elektrikli sisteme dönüştürüldüğünü belirtti.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl bir tema belirlendiğini ifade eden Yıldız, bu senenin temasının ise "İman, doğruluk ve istikamet" olduğunu aktardı.

Belirlenen yazıları ekibiyle hazırladıktan sonra camilere asmaya başladıklarını dile getiren Yıldız, "Mahyaların yapımından yazısına kadar tüm işleri biz yaptık. İstanbul'daki 7 camiye mahyalarımızı astık. Edirne'de Selimiye Camisi ve Bursa'da Ulu Cami'ye mahya asacağız. Bugün Selimiye Camisi'ne geldik. İki günlük bir çalışmamız var. İnşallah bitireceğiz." dedi.

Mimar Sinan'ın ustalık eseri Selimiye'ye 1975 yılından bu yana mahya kurduğunu anlatan Yıldız, mahyaların ramazanın müjdecisi olduğunu ifade etti.

- "BİRKAÇ KİŞİ YETİŞTİREBİLİRSEK NE MUTLU BİZE"

Yıldız, mahyacılık mesleğinin zor bir iş olduğunu, bu nedenle çırak yetiştiremediklerini anlattı.

Kendisinden sonra mahyacılığı devam ettirecek kimsenin olmadığını vurgulayan Yıldız, "Yeni nesil bu işi yapmak istemiyor. İnşallah yeni nesil gençler gelir de bayrağı elimizden alır. Zor olduğu için bu iş sanat, ustalık, biraz da ırgatlık istiyor. Minareye malzeme taşımak kolay değil, cesaret, güç, kuvvet, her şeyden de önemlisi sevda lazım. Birkaç kişi yetiştirebilirsek ne mutlu bize. İnşallah bayrağımızı taşıyacak biri olur." ifadelerini kullandı.