24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Orta Asya’nın altın çağı neden başladı?

Kronik Yayınları’ndan çıkan S. Frederick Starr’ın kaleme aldığı 'Kayıp Aydınlanma: Arap Fetihlerinden Timur’a Orta Asya’nın Altın Çağı' kitabı, Orta Asya’yı hem entelektüel hem de sanat alanında inceliyor.

TM Dijital Haber Merkezi12 Mayıs 2019 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Orta Asya’nın altın çağı neden başladı?
Kronik Yayınları’ndan çıkan S. Frederick Starr’ın kaleme aldığı “Kayıp Aydınlanma: Arap Fetihlerinden Timur’a Orta Asya’nın Altın Çağı” kitabı, Orta Asya’nın İslamiyet ile tanıştığı dönemden Timurlular Devlet’inin yıkılmasına kadar geçen zaman içerisinde bölgedeki bilimsel ve entelektüel çalışmaları konu alıyor.
 
Orta Asya’nın dünya ticaretindeki yerini ve ekonomisini konu alan eser, 800 ile 1200 yılları arasında bölgenin sanat, bilgi ve teknolojisini inceliyor. Orta Asya bölgesinde yaşayanlar gökbilimi, matematik, jeoloji, tıp, kimya, musiki, sosyal bilimler, felsefe ve sanat konusunda önemli çalışmalar yürütmüştür.
 
“Habeş ve Fergânî’nin başarıları Orta Asyalıların Abbasiler döneminde önünde Arap sıfatı eklenen matematik ve gökbilimine yapmış oldukları öncü rollerini kanıtlar niteliktedir. Fakat hem Habeş hem Fergânî hem de Bağdat’a taşınmış olan Orta Asyalı diğer birçok bilim adamı ve Arap meslektaşları Ebu Abdullah Muhammed el-Harezmî ile karşılaştırıldıklarında güneşin etrafında dönen gezegenler gibilerdi.”
 
Yazara göre Orta Asya’da verilen edebiyat ve sanat ürünleri, dünyanın perspektifini değiştirmiş. O dönemde Ömer Hayyam gibi önemli şairler dünya çapında önemli bir okur kitlesi kazanmıştır. Bölgede, mimarlık ve resim alanı önemli gelişme göstermiştir. 1108-09’da bugünün Özbekistan’ında yer alan Carkurgan’da yapılan eserler günümüze gelmeyi başarmıştır. Tarihsel gelişim boyunca çok defa restore edilen Selçuklu Sultanı Sencer’in türbesi de 1157 yılında tasarlanmıştır.
 
“Kayıp Aydınlanma: Arap Fetihlerinden Timur’a Orta Asya’nın Altın Çağı”na göre bölgenin tamamında resim sanatın İslamiyet öncesi kültürlere uzanan derin kökleri vardır. Geç dönem Orta Çağ’ın en büyük ressamlarından birisi, Afganistan’ın Herat kentinden olan Kemaleddin Bihzâd, kitap süslemeleri ve minyatürleriyle bugünkü İslam sanatının gelişmesine önemli katkı sağlamıştır.
 
“Bilime, fikir dünyasına ve sanata tüm bu katkıları yapanlar köşelerine çekilip sürekli çalışmakla meşgul olan ya da her şeyden el etek çekmiş kimseler değillerdi. Aksine çokça seyahat eden, hamileriyle başa çıkmaya çalışan ve meslektaşları ile sert polemiklere giren kimselerdi.”
 
Eser, Orta Asya tarihine yön veren önemli isimleri de kronolojik şekilde okurlara sunmaktadır.
 
Kitap içerisinde geçen bazı isimler:
 
Ahmed Sencer İbn-i Melikşah: Selçuklu başkentini yeniden Orta Asya’ya taşıyan sultan. Sınırlı da olsa son gelişme döneminde sultanlık yapmıştır. Bu dönemin sembolü Merv’deki çift kubbeli, şaşaalı türbesidir.
 
Ebu’l Kasım Unsuri: Belhlidir. Gazneli Mahmut’un saray şairlerindendir. “Melik’üş Şuara” unvanını almıştır.
 
Manas: Kırgız halkının uzun halk destanı Manas’ın ana konusunu oluşturan efsanevi, bazılarına göre ise tarihi Kırgız lideri.
 
“Kayıp Aydınlanma: Arap Fetihlerinden Timur’a Orta Asya’nın Altın Çağı”, Orta Asya’nın kültürel yapısını ve entelektüel alandaki bilgi birikimini araştıran okurlar için keyifli bir kitap olacaktır.