30 Haziran 2025 Pazartesi / 4 ZilHicce 1446

Perde arkasından Bizans oyunları mı?

Uluslar arası Tiyatro Enstitüsü’nün (ITI) Hırvatistan’daki birimi önceki gün ilginç bir ‘girişimde’ bulunarak, geçen yıl gerçekleşmiş bir etkinlik için tuhaf bir açıklama yaptı.

Bedir Acar / Değinmeler2 Haziran 2016 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Perde arkasından Bizans oyunları mı?

Ortada bir suçlama var. ITI Zagreb Ofisi Türkçe bir metin kaleme alarak, geçen yılki tiyatro festivaline davet ettikleri Türk yetkililerin, yani Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Nejat Birecik ve İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdür Vekili Zafer Kayaokay’ın tiyatro izlemek yerine şehri gezmeyi tercih ettikleri, bunun için de minmandar istediklerini iddia etti. 

Açıklamanın Türkçe yapılması ilginç, olayın üzerinde bir yıldan fazla zaman geçmişken gündeme getirilmesi daha da ilginç...

Devlet Tiyatroları cenahı da yazılı bir açıklama yaparak, meselenin art niyetli olarak saptırıldığını beyan etti. Nejat Birecik ve Zafer Kayaokay, temsillere katıldıklarını gösteren fotoğrafları yayınladı. Tiyatro salonlarında çekilmiş fotoğraflardı bunlar. Birecik ve Kayaokay’ın söyledikleri özetle şöyle: ITI’nin organizasyonu ile Zagreb’e gittik. Ne bir karşılama ne bir ağırlama oldu. Ve defaten randevu talep etmemize rağmen bir karşılık göremedik. Bunun üzerine T.C’nin Zagreb’de bulunan en üst makamına giderek, iki ülke arasındaki sanatsal işbirliği adına yapılacaklar konusunda yardım talep ettik. Bu ara da, ITI bize üç kez randevu verdi. Ancak üçünde de randevu saatleri ve mekanlarını öteledi. Türk makamları bize mihmandar yönlendirdi. Kendisiyle oradaki aktiviteleri takip ettik. Hatta uğurlama da olmadığı için Türkiye Büyükelçiliği bizi havaalanına nakletti. ITI’ye diplomatik ve bürokratik sitayişlerimizi bildirerek, Zagreb’ten ayrıldık.’

Bir bardak suda fırtına

Aynı yetkililer, yani Birecik ve Kayaokay önceki gün Frankfurt Tiyatro Festivali’ndeydi. Orada bulunan festival davetlisi Murat Tolga Şen de konuyu Medyaradar’daki köşesinde değerlendirdi. Şöyle diyor Şen:

‘Açıkçası ben bir bardak suda koparılan bu fırtınaya anlam veremedim zira üç aşağı beş yukarı her festivalde aynı şey olur, Film-oyun izlemeye gittiğimiz kadar şehri de görmeye gideriz, zaten amaç biraz da o şehrin tanıtımına katkıdır. Kimseyi sandalyeye bağlayıp 24 saat oyun film izlettiremezsiniz. Bizim festivallerimize de bir sürü konuk geliyor. İstanbul Film Festivali’nin yabancı konukları Boğazdaki tekne gezisinde çok mutlu görünüyorlardı. Hırvatlar olayı biraz abartmış. Oldu olacak “gelen konuklar sadece otel ve oyun salonu arasında gidip gelebilir” diye bir uyarı levhası assınlar!’

Nejat Birecik ve Zafer Kayaokay’ın, kendilerini aklamak için izledikleri temsillerden salon-sahne görüntüleri paylaşmak zorunda kalması üzücü. Organizasyonlarda hatalar da olabilir. Benim anladığım ortada böyle bir gerginlik var ve Hırvatlar olayı resmi bir mektupla tırmandırmanın peşine düşmüş. Zagreb’e gidip gündüz gezdiler diye insan şikayet edilir mi yahu!’

Ahlaksız bir oyun reddedildi

Bir gazeteci olarak gözlemliyorum; Nejat Birecik Devlet Tiyatroları’nın başına geçtiği günden itibaren yerleşik-oligarşik nizamı bozacak işlere imza attı. Örneğin, Kültür Bakanlığı ile birlikte ‘Kut’ül Amare’ kutlamalarına katılarak ‘Kut’ül Amare Belgeli Dramatik Gösterimi’ni sahneledi. Aynı Birecik, Cumhurbaşkanı’nın iftar davetine katıldığı için küfürlü hakaretlere maruz kaldı. Yine Birecik döneminde, Refik Erduran’ın edebi kurul üzerindeki 17 yıllık varlığına son verildi. Geçenlerde edebi kurula gelen skandal bir oyunu reddetti. Ne vardı oyunda? Başörtülü bir kız karakter ABD’de escortluk yapıyor, kazandığı paralarla Türkiye’de cami yaptırıyor. ‘Bu ne biçim oyun’ deyip reddediyor Birecik. Ve belli ki birilerinin fena halde canını sıkıyor.