2 Mayıs 2024 Perşembe / 24 Sevval 1445

Türkiye Yüzyılı, Batmayan Güneş gibi yükselecek!

Osmanlı güneşini batırmak için yüzyıllarca uğraşan emperyalist Batı, tekrar şahlanmasını istemediği Türkleri, görünmeyen prangalara vurmuştu! Bu yüzden, milletçe verdiğimiz İstiklâl Mücadelesi ile askerî işgallerden kurtulmuştuk ama vesayet işgali artarak sürmüştü!

NUH ALBAYRAK30 Aralık 2023 Cumartesi 16:25 - Güncelleme:
Türkiye Yüzyılı, Batmayan Güneş gibi yükselecek!

Avrupa'nın uydusu olmamızı istiyor, "Sadece verdiğimizle yetinin" diyorlardı! Ne zaman şahlanmaya kalksak, ağır bir darbe ile tekrar yere seriyorlardı!

En karanlık günlerimizde Üstad Necip Fazıl, "O gün bir kanlı şafak, gökten üflenen ateş" tasviriyle başlayan şiirinde, yakın bir zamanda; "Müjdeler olsun size; doğdu batmayan güneş!" müjdesinin verileceğini söylüyordu!

Oysa "Karanlıklar Prensi" Batı ve içimizdeki uzantıları, Musa'yı engellemek için bütün çocuklara savaş açan Firavun gibi, güneşe yol vermeye kalkanın üzerine çullanıyor, muhteşem yürüyüşün muhtemel liderini "Muhtar bile olamaz" hale getirmeye çalışıyordu!

Ama Türk güneşi mutlaka tekrar doğacaktı!

Ördükleri her duvar, Türkleri daha büyük hedeflere kilitliyordu! Malum, karanlığın en koyu olduğu saatler, sabahı haber veriyordu.

Nitekim, yine öyle olmuştu.

"Halka hizmet Hakka hizmettir" düsturuyla yola devam eden o lider, nice engelleri aşarak; "duvar" gibi manşetlerle çarpışarak ilerlemiş, millet de bütün gücüyle bu yürüyüşü desteklemişti.

O lider, tam 48 yıl sonra; 2017 Yılı Necip Fazıl Ödülleri gecesinde o şiiri okumuş ve Üstadın haber verdiği "müjde"yi işaret ederek, "Batmayan güneşin doğuşuna inşallah az kaldı" demişti!

Gerçekten, kurulan yeni Türkiye'de darbelere darbe vurulmuş, vesayet zincirleri birer birer kırılmıştı! Müminler, kendi yurdundaki esaretten kurtulmuş, hasretle bekleyen Ayasofya'da kıyama durulmuştu!

Son müjdeyi yine 2022 Yılı Necip Fazıl Ödülleri gecesinde veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün, 'Türkiye Yüzyılı' diyerek milletimizin önüne yeni bir vizyon koyarken, aynı zamanda Üstadın da hayalini hayata geçiriyoruz. Üstad bugün yaşasaydı, 'Müjdeler olsun size, doğdu batmayan güneş' sözünü çok daha gür bir seda ile tekrar söylerdi" demişti.

Tabii ki, içimizdeki "yarasalar" da boş durmuyor, yükselen güneşi Batı'dan gelen suflelerle batırmaya çalışıyordu! Bunun için "şer ittifakları" kurmuş, girmek üzere olduğumuz "Türkiye Yüzyılı"nın eşiğine barikatlar örmüşlerdi!

Neyse ki 28 Mayıs'ta bütün barikatları söküp atan milletimiz; "Muhteşem yürüyüşe devam" demişti!

Ey Batı ve mankurtları... Ne yapsanız boş, Türk güneşi artık batmayacak! Türkiye, yüzyıllar boyunca "batmayan güneş" olacak!

***

Bu güzel ekimizin mimarları; editörümüz Bedir Acar'a ve görsel yönetmenimiz Sinan Alemdar'a teşekkür ediyor, iyi okumalar diliyoruz.

  • necip fazıl ödülleri
  • idlib haritadaki yeri
  • nuh albayrak