Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen, Türkiye'nin yöresel dokumalarını ilk kez bir araya getiren "Türkiye Dokuma Atlası Projesi" kapsamında hazırlanan, "Dokuma Atlası Sergisi", Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sergi Salonu'nda düzenlenen törenle açıldı.
Gülle, törende yaptığı konuşmada, Emine Erdoğan'a tarihi ve kültürel mirasa verdiği destek için teşekkür etti.
Ticaretteki gelişmelere dikkati çeken Gülle, "Bu yıl Türkiye'nin ihracatı 200 milyar doları geçecek. Türkiye artık sanayide, üretimde ve ihracatta lig atlayacak. Bunları yaparken de çevreyi, yeşili korumayı ve bunlara saygılı bir üretim yapmayı amaçlıyoruz." diye konuştu.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı (İTHİB) Ahmet Öksüz, Türkiye tekstil ve hazır giyim sektörünün yıllık yaklaşık 26 milyar dolarlık ihracatı, 60 milyar doların üzerinde üretim değeri, 16 milyar dolar dış ticaret fazlası ve 1 milyonu aşan istihdamıyla katma değerli ihracatın ve istihdamın lokomotifi durumunda olduğunu söyledi.
Salgına karşın Türk tekstil sektörünün 2020'de küresel ligde bir basamak yükselerek dünyanın 5'inci büyük ihracatçısı konumuna yükseldiği bilgisini veren Öksüz, "Tekstil sektörümüz bu başarısını hiç şüphesiz tarihi mirasımızdan beslendiği güçten almaktadır. Projemiz kapsamında tespit edilen coğrafyamıza özgü 500'e yakın dokuma, 150'ye yakın kumaş çeşidi Anadolu topraklarının sadece sayısız kültürün değil, tekstil sektörünün de anavatanı olduğunu gözler önüne sermektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Öksüz, söz konusu projeyle, özellikle kaybolmaya yüz tutan geleneksel dokuma kültürünün korunarak yaşatılmasını ve bu kültürel birikimin geleceğe aktarılmasını amaçladıklarını sözlerine ekledi.
Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar, yüzyıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Anadolu coğrafyasının kültürel anlamda zengin bir yapıya sahip olduğunu bildirdi.
Dokumacılık sanatının bu zenginliğin en değerli yapı taşlarından biri olduğuna dikkati çeken Özvar, "Bu topraklarda dokumacılık pamuk, yün ve ipekten sadece kumaş inşa eden bir meslek olarak değil, aynı zamanda farklı dil, din ve kültürden mensuplarıyla tezgahında adeta medeniyet dokuyan bir zanaat olarak yaşamıştır." dedi.