ÜNLÜ F TİPİ TECRİT KOĞUŞLARI BEYAZ PERDEDE
Uzun yıllar varlık sebebiyle ölüm oruçlarına ve ölümlere sebep olan F tipi hapishaneler ve tecrit uygulaması, kısa filmler halinde beyaz perdeye yansıtıldı. Grup Yorum’un yapımcılığını üstlendiği ‘F Tipi Film’ 21 Aralık’ta vizyona girecek. Dokuz farklı yönetmenin, 10’ar dakikalık kısa filmlerle tecriti yorumladığı filmlerde Ezel Akay, Sırrı Süreyya Önder, Barış Pirhasan, Aydın Bulut, Hüseyin Karabey, Reis Çelik, Vedat Özdemir ve Mehmet İlker Altınay ve Grup Yorum’dan Caner Bozkurt imzası bulunuyor.
Dokuz kısa filmin, finalde eklemlenerek tek bir uzun metraj filme dönüştürüldüğü projede Tansu Biçer, Serkan Keskin, Bülent Emrah Parlak, Gizem Soysaldı, Erkan Can, Fırat Tanış ve Civan Canova gibi isimler rol aldı. Grup Yorum’un eski ve yeni müziklerinin kullanıldığı ve 19 Aralık 2000’deki ‘Hayata Dönüş’ operasyonu sonrası açılan F tipi hapishanelerde yaşananlara dikkat çeken filmin galası 19 Aralık gecesi Atlas Sineması’nda.
-Fırat Tanış / oyuncu: Gerçek bir kahramanı (Muharrem Karademir) canlandırdım. Kahramanımız tecritteyken ölüm orucunda ve oradan çıkışı ölümle bulan bir kahramanımız. Bu 9 film içerisinde Grup Yorum’a ait olan filmdi. Sette bu film için bire bir ölçülerde hücreler yapılmıştı, bunlar beni çok etkiledi.
-Gizem Soysaldı / oyuncu: Beni en çok etkileyen filmdeki oynadığım karakterin konumu. Zorla müdahale ile hafızanızı yitirmeseniz bile bu hücreler hafızanızı zaten kaybetmenize neden oluyor.
-Hüseyin Karabey / yönetmen: Filmimde A-3 hücresinde geçen bir hikayeyi anlatıyorum. Filmin açılış bölümü ölüm orucu sırasında hafızasını kaybetmiş bir tutuklu gün içerisinde yaşadıklarını uyuyunca unutuyor, tek kişilik hücrede her sabah hafızasını yitirmiş şekilde uyanıyor. Yaşadığı tecrit ve ruh halini anlatan bir bölüm... Yarınımızın ne olacağı belli değil. Bu ülkenin başbakanı bile cezaevine girdi.
-Caner Bozkurt / Grup Yorum: Projenin öncülüğünü Grup Yorum olarak biz yaptık. Amacımız sinemada insanlara F tipi tecridin ne olduğunu gösterebilmekti. O vakit, neden ölüm oruçları vardı, neden insanlar kendi bedenlerini tutuşturarak can verdiler.
-Serdar Akbıyık / sinema yazarı: Türk sineması adına önemli bir film. Propaganda mı değil mi diye tartışmaya gerek yok. Bu film belli bir amaç için yapılmış. Sonuna kadar siyasi ve yönü de belli. Sinemasal olarak değerlendirdiğim de kendimi kısa film festivalinde jüri olarak hissettim. Bazı bölümler iyiydi.
-Alin Taşçıyan / sinema yazarı: Hüseyin Karabey ve Barış Pirhasan duygu olarak öne çıktı ve filmin bütününden daha etkili olduğunu söyleyebilirim. Film yer yer kaba bir propagandaya kaçıyor olması beni sinematografik açıdan rahatsız etti. Daha az propaganda daha çok sinematografik daha çok insan öyküsü ile bence hedefine ulaşan bir film olabilirdi.
-Alper Turgut / sinema yazarı: Vizyon tarihinde 12.yıl dönümü olacak olan Hayata Dönüş adlı bir katliamın tufan operasyonunu anlatan ve gelecek kuşakları bilinci için önemli bir film.
İŞTE O FİLMİN FRAGMANI: