15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

Orta yol türküler

Yolculuk’un ‘4 Vokal’i “Türküleri yorumlamak, yeni kuşaklara taşımak önemli. Ortak bir hayatı böyle seslendirebilir, ortak bir hayatta bu türkülerle buluşabiliriz” dediler.

Nil Özer/İstanbul8 Eylül 2013 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Orta yol türküler

POPÜLER TÜRKÜLER ‘YOLCULUK’ KONSEPTİNDE YORUMLANDI

Ayda Tangüner, Ezgi Bektaş, Devrim Ünay ve Barış Bahçeci tarafından oluşan ‘4 Vokal’in 10 türkünün modernize yorumundan oluşan ‘Yolculuk’ farklı bir vokal geleneğini oluşturmayı amaçlamış. We Play etiketiyle yayınlanan Yolculuk albümünü yorumlayan isimler STAR’ın sorularını cevaplandırdı...

-Neden ısrarla ‘yol’ vurgusu yapıyorsunuz?

Bu hem halk türkülerinin bizim gözümüzden yolculuğunu anlatan bir albüm hem de 4 vokal’in müzikal yolculuğunu.

-Eserleri nasıl seçtiniz?

Yaklaşık 24-25 eser belirledik birçoğunu çalıştık. 14’ünü kaydettik ve daha sonra aralarından 10’unu albüme koyduk. Yani 2. albümde kullanacağımız eserlerin bir kısmını da seçmiş olduk.

-Türkülerin farklı yorumlunması üzerine neler söylemek istersiniz?

Türküler bu topraklarda büyüyen herkesin aşina olduğu melodiler. Benim bir çok arkadaşımın müzik zevki türküleri içermese de bir bakıyorlar ki albümdeki parçaların hepsini biliyorlar. Önce şaşırıyorlar bu duruma, akabinde de keyif alıyorlar dinlerken. İşte bu noktada ben hedefe ulaştığımıza inanıyorum.

-‘Vokal geleneğini sürdürmek istiyoruz’dan ne anlamalıyız?

Esasında Türkiye’de bu gelenek var. Örneğin koro anlamında anonim eserler Ruhi Su ‘Dostlar Korosu’yla dile gelmiş ve yorumlanmış. Popüler müzik anlamında Beş Yıl önce On Yıl Sonra, MFÖ, Grup Gündoğarken gibi 1980’lerin ortalarında çok sesli vokal müziğe bir yönelim olmuş.

-Bir de türkü ya da sanat müziği albümü yapalım yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunu son derece olumlu buluyoruz. Yeni denemeler her zaman ilham vericidir. Neticede müzik hepimizin hayatının sentezi. Ortak bir hayatı böyle seslendirebiliriz.

-Müzik sektörü hakkında neler söylemek istersiniz?

Türk müziği 10 yıllık süreçteki inişini tamamlayamadı. Dibe dokunduk denilebilir ki bu sevindirici. Eskiden bir Unkapanı kültürü vardı, bu artık kırıldı. Şimdi yerine ne koyacağımız önemli. Popüler müziğin hala verimli bir alan olduğu aşikarsa da son yıllarda alternatif, kitlelere yönelik değil de ‘kendi gibi’ işler ortaya koyan müzisyenlerin çoğaldığını görmek de güzel.